Kurumsal iletişimin amacı; kurumların arzu ettiği yönde kurum imajını sağlamaları için o kurumun iç ve dış çevresiyle olan tüm iletişiminde bütünlüğü sağlamaktır. Kurumların bazı sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar, o kurumun yaptığı kendi içindeki düzenlemeler ve yenilikler ile alakalıdır. Yapılan yenilikler, dışarıdaki değişimlere ayak uydurabilecek nitelikte olmalıdır. Bütün bunlar, kurumun ayakta kalabilmesi ve gelişmesi için gerekli unsurlardır. Bir kurum dışarıdaki değişimlere ne kadar duyarlıysa o kadar başarılı olur. İşte tam da burada halkla ilişkilere yer verilir. Çünkü kurumu ve kurumun çalışanlarını bahsedilen değişimlere duyarlı hale getirmek, halkla ilişkilerin görevidir. Buna bağlı olarak kurum ilişkileri, kesintisiz olarak değişen koşullara elverişli hale getirilmelidir. Halkla ilişkiler, o çevreyi ve kurumu değiştirir, etkiler ve etkileşim içerisine sokar. Halkla ilişkiler, çift taraflı bir iletişimdir. Halkla ilişkiler bu iletişimi; kurumların çevreleriyle bağlantılarını düzenleyerek, bu çevrelere kurumu anlatarak, kuruma, çevredeki tüm izlenim ve öngörüleri anlatıp bu beklentilere yanıt vermeye çalışarak gerçekleştirir. Halkla ilişkilerin kurumsal kimlik ve imaj çalışmalarında da önemli bir görevi vardır. Bu çalışmalarda kurum ve çevresi ile ilgili ilişki kurucu rolü olduğu için kilit bir işlev görür. Dolayısıyla kurumsal kimlik ve imaj çalışmalarında vazgeçilmez bir unsurdur. Kurumların, onların etrafında değişen ve gelişen olaylara uygun hareket etmeye çalıştığı haller de vardır. Kurumların belirlediği halkla ilişkiler programlarının hazırlanışı, daha önceden tayin edilen bir amaca yöneliktir. Bu programlar, kurumun öyküsünü aktarır. Kurum kimliğinin tam olarak iletilmesinde, iletişimin kesintisiz olarak devam etmesinin etkisi büyüktür. Halkla ilişkiler programlarını, proaktif ve reaktif kavramları açıklar.
Proaktif iletişim, bir süreçtir. Bu süreç; halkla ilişkilerin sorun önleyici, oluşabilecek sıkıntıları daha önceden fark edip bu sıkıntıları etkilemeye çalışarak kurumsal bir avantaja ve kurum imajına dönüştürmeye çalışmasını ifade eder. Proaktif iletişimi lazım kılan; halkla ilişkilerdeki iletişimin, planlanan hedeflere göre kesintisiz olması ve uygulanması durumudur. Bu şekil bir iletişimde, iç ve dış çevrelerin tetkik edilmesi neticesinde meydana çıkan ve buna bağlı olarak izlenmesi gereken politikalar vardır. Bu politikaları teşvik eden ve uygulamaya sunan, yönetimdir. Bu durum, stratejik planlama sürecini doğurur. Proaktif iletişimde, halkla ilişkilerin belirli bir yapısı mevcuttur. Çevreyi ve kurumu değiştiren bu yapı, aynı zamanda bu çevre ve kurumu etkileşime de sokar. İletişim burada çift taraflı olarak karşımıza çıkar ve çevre ile kurumda değişiklik meydana getirir. İletişimin kullanımı sadece bilgi verme amacı taşımaz, çözüm amacı da içerir. Geleceğe dair amaç belirlemek, proaktif iletişimin en göze çarpan niteliklerinden biridir. Çeşitli söylemlerde, halkla ilişkilerin daha önceden planlanması ve proaktif iletişim olması gerekliliğinden bahsedilir. Kurumun imajının güçlü ve güçsüz dönemlerde sürdürülmeye çalışılması gerekir. Sadece güçlü dönemlerde, değişimler üzerinde yoğunlaşmak yeterli değildir.
Reaktif iletişim ise daha farklıdır. Uygulamaya konulması, sadece kurumun çekeceği bir sıkıntı ile mümkündür. Kurumdan çevreye gerçekleşen bilgi akışı ile geri besleme önemsenmez. Reaktif iletişimin yola çıkması, halkla ilişkilerde yalnızca bir görüşün etkili olduğunun düşünülmesiyle alakalıdır. Bu görüş, halkla ilişkilere tek bir işlev yükler. Bu da çevreyi etkilemektir. Herhangi bir olayın, kurumu etkilemesinde kendinin gösterir. Reaktif iletişimde önemsenen, söyleniş tarzıdır.
Halkla ilişkilerde hedef grup ya da gruplara mesajlar aynı anda iletilmeyebilir. Bu da bir sınıflandırma yapmayı gerektirir. Burada, hedef grup ya da gruplar doğru bir sınıflandırmaya tabi tutulmalıdır. Bunun yanında kurumsal iletişimde, halkla ilişkiler mesajlarına da dikkat edilmelidir. Bu mesajların tek ses ve tek görüntü şeklinde yapılandırılması sağlanmalıdır. Ayrıca mesajlar, iletişim araçlarıyla da uyum sağlayabilmelidir.