Buca E?itim Fakültesi, Fizik E?itimi Anabilim Dalı, İZMİR.
mustafa.erol@deu.edu.tr
"Ya?amdaki temel amacımız nedir?" sorusunun en mantıklı cevabı sanırım "Mutlu olmak" olmalıdır. İstisnasız tüm insanların ya?lısı genci, yoksulu zengini, Paris'lisi İzmir'lisine kadar farklı ya?am tarzlarına sahip olursak olalım ne kadar farklı çevrelerde ya?arsak ya?ayalım temelde ihtiyaçlarımız aynıdır. Ancak günlük ya?am içinde hepimizin sıkıntıya girdi?i oldukça mutsuz oldu?u adeta a?ılması imkansız bazı sorunları vardır. Bu sorunlar dı? etkenlere ba?lı olabilece?i gibi büyük bir oranda aslında kendi dü?ünce sistemimizin ortaya çıkardı?ı sorunlardır. Bu nedenle gerçekte insano?lu sorunları a?maya çalı?ırken en büyük mücadeleyi yine kendisine kar?ı vermektedir. Kar?ıla?tı?ımız sorun nedenli büyük yada a?ılmaz olursa olsun aslında dü?ünce sistemimizin ortaya çıkardı?ı ve dolayısıyla da yine beynimizin çözebilece?i sorunlardır. Burada esas olan insanın dü?ünce sistemini de?i?tirmesi yada sorunu çözebilecek ?ekilde soruna adapte etmesidir. Bu ise gerçek anlamda zihinsel, bedensel e?itim ve ciddi çalı?ma gerektirmektedir. İnsanın mutluluk sorunu felsefe, psikoloji, nöroloji, psikiyatri, sosyoloji, fizikgibi aslında bütün bilimlerin ortak sorunudur.
İnsan dü?üncesinin olu?tu?u ve yönetildi?i yer olan beynimiz bilindi?i gibi ya?amımıza dair olumlu yada olumsuz her ?eyden adeta sorumludur. Bu durumda bütün mesele beynimizin i?leyi? mekanizmasının çözümlenmesi dü?üncelerin nasıl olu?tu?unun ve nasıl yönetildi?inin ortaya çıkarılmasıdır. Bu ise sadece nörologların yada tıp biliminin altından kalkabilece?i bir sorun de?ildir. Zaten ?uan kadar da bu alanda fazlaca bir yol kat edilememi?tir. Aslında insan beyninin ürünü olan dü?ünce ve eylemler yine o ki?inin geçmi?te ya?adı?ı olaylar ve deneyimler tarafından belirlenmektedir. Ki?ilik dedi?imiz kavram tüm bunların bile?kesidir. Geçmi?te ya?anılan her olay deneyim yada bilgi, beyin hücrelerinin içinde bir takım protein zincirlerinin olu?masına yada bir çe?it yolların olu?masına neden olmaktadır. Bu yollardan daha sonra dü?ünce olu?umu ve yönetimi esansında elektronik sinyaller rahatlıkla geçerek çe?itli kararların alınmasını yada alınamamasını ve uygulanmasını sa?larlar. Örne?in i?ne battı?ında acı hissini ya?amamızın yada çok sevdi?imiz bir tatlıyı yedi?imiz zaman mutluluk hissini ya?amamızı sa?layan bu elektronik sinyal ba?lantılarıdır. Bütün bunlar aslında ya?adı?ımız olaylara beynimizin getirdi?i yorumla ili?kilidir ve bu yorum da beynimize yine geçmi?te ya?anan olaylar esnasında ö?retilmi?tir. Örne?in aynı restorana gitti?imizde aynı yeme?i yeme e?ilimimiz bu ?ekilde kolayca olu?maktadır. Sigara içen bir ki?inin bir türlü bu alı?kanlı?ından kurtulamamasının nedeni de yine budur.
Bütün bu beyinsel aktiviteleri bilimsel açıdan inceledi?imizde bütün olup biten yakla?ık 1200 g olan beynimizde bulunan yakla?ık 100 milyar kadar hücre arasındaki çok küçük elektriksel sinyallerin sürekli olarak merkezler arasındaki hareketidir. Dü?üncenin olu?umu da bunun eyleme dönü?mesi de tamamen elektronik sinyaller aracılı?ı ile olmaktadır. Bu sinyaller boyutların çok küçük oldu?u mikro evren de gerçekle?mektedir. Mikro evrende (uzunluk<< 10-6m) gerçekle?en bu olaylar yine bu evrenin kurallarıyla ancak gerçekle?ebilir. Mikro evreni yöneten yasaları konu alan kuantum fizi?i bu alanda yapılacak çalı?maların olmazsa olmazı konumundadır. Zira kuantum fizi?i mikro evreni yöneten yasaları aslında 1900 yılından beri ara?tırmakta ve çok önemli ölçüde de çözümlemi?tir. Bu nedenle insan beyninde meydana gelen dü?ünceler ve bunların yönetilmesi, eyleme dönü?mesi konusu kuantum fizi?i yasalarının yönetimi altındadır. Örne?in mikro evrende tünel olayı gerçekle?ir, yani bir elektron kendi enerjisinden daha büyük bir enerji barajını a?ıp barajın arka tarafına ula?abilir. Bu kuantum mekaniksel ve mikro dünyaya ait bir olaydır ve her an gerçekle?ir. Buna benzer bir çok olay yine kuantum dünyasında ?uanda gerçekle?mektedir.
Kuantum fizi?inin dü?ünce dünyamız ve bunun yönetilmesinde nasıl kullanılabilece?ine geçmeden önce mikro dünyayı ?ekillendiren yada yöneten kuantum evreni nin bazı çok temel bulgularına kısaca göz atarsak ?unları özetleyebiliriz.
1-Mikro Evrenin Hareketlili?i (Dinamizmi): Kuantum Fizi?inde ve dolayısıyla mikro evrende her ?ey mutlak anlamda hareket halinedir. Dura?an yada statik hiçbir tanecik yoktur. Zaten kuantum fizi?i statik sistemlerle ilgilenmez. O halde mikro dünyanın en temel özelliklerinden birisi mikro evrenin dinamik olmasıdır.
2-Mikro Evrende Kesiklilik (süreksizlik) yada Kuantizasyon: Enerjinin aslında sürekli olmadı?ı fikri ilk kez kuantum fizi?inin en önemli kurucularından biri olarak anılan Max Planck tarafından 1900 yılındaki fizik kongresinde ortaya atılmı?tır. (Enerji = n h f .burada n bir tam sayı, h Planck sabiti olarak adlandırılan evrensel bir sabit ve f de frekanstır.) Bu dü?ünce o güne kadar var olan dü?ünceleri temelden sarsmı? ve yeni bir dünyanın yani kuantum dünyasının do?masına neden olmu?tur. Madde yani kütle mikro dünyada kuantizedir yani madde belli noktalarda bulunan atomlardan meydana gelmi?tir. Einstein'ın "Enerji ile kütle e?de?erdir." ( E=mc2 ) ifadesi ile bu fikir birle?tirildi?inde enerjinin kuantize olması gerekti?i hemen anla?ılabilir. Artık hakkında hiçbir ku?ku bulunmayan bu kesin gerçek bizi daha sonra momentum, konum, hız ve açısal momentum gibi bir çok kavramın mikro dünyada kuantize oldu?unu ke?fetmemizi sa?lamı?tır.
3- Mikro Evrende Dalga Fonksiyonu (Ψ: Mikro evrenin kuantize olu?u daha sonra Erwin Schrödinger'i mikro dünyadaki bütün taneciklerin uyması gereken bir denkleme götürmü?tür. Bu denklem ünlü Schrödinger Dalga Denklemi'dir. Bu denklemin en önemli yeniliklerinden biri taneciklerin davranı?ının bir matematiksel fonksiyon (Ψ tarafından tanımlanmasıdır. Bu fonksiyonun belirlenmesi ile söz konusu taneci?in bütün özellikleri belirlenmi? oluyor. Bu ?ekilde (Ψ nin devreye girmesi ile bunun karesine e?it olan olasılık yo?unlu?u devreye giriyor. Yani parçacıklar uzayın belli noktasında belli bir anda belirli bir olasılıkla var olabilmektedir. Böylece klasik fizikteki determinizm ortadan kalkıyor ve olasılıklar devreye giriyor. Artık hiçbir ?ey eskisi kadar kesin de?il yada hiç kesin de?ildir. Ancak bazı olasılıklarla tanecikler belli yerlerdedir. Ünlü fizikçi Einstein dahi bu gerçe?i kabul etmekte zorlanmı?tır ve "Tanrı asla zar atmaz" demi?tir. Ancak gerçek odur ki mikro dünyada kesinlik yok ve olasılıklar vardır.
4- Mikro Evrende Heisenberg Belirsizlik ilkesi: Olasılıklar fikri daha sonra Heisenberg'i olasılıkların oldu?u yerde belirsizlikler de vardır fikrine götürmü? ve kendi adıyla anılan yine çok önemli bir yasa olan belirsizlik ilkesini ortaya koymasını sa?lamı?tır. Artık yapılan ölçümler kesin de?ildir. Her ölçümde bir belirsizlik vardır. E?er siz örne?in elektronun konumunu ve ona ba?lı olan hızını ölçmek isterseniz, konumu ne kadar do?ru ölçerseniz o ölçüde hızını ölçemezsiniz yada hızını ölçmedeki belirsizlik artar. Bu belirsizlik sadece mikro evrende etkili olabiliyor. Makro evrende belirsizlik çok küçük oldu?u için hiçbir etkisi yok biz bunu do?al olarak algılamıyoruz.
5- Mikro Evrenin Dual (ikili) Yapısı: Fizikçileri ?a?ırtan bir ba?ka çok önemli konuda mikro evrende yada atomik boyutlarda maddenin ve ı?ı?ın dual (ikili) karakteridir. Di?er bir deyi?le madde yani tanecik bazen dalga karakterine bazen de tanecik karakterine bürünür. Aynı dual karakter ı?ık için de net bir ?ekilde gözlenmi?tir. I?ık bazen tanecik yani foton gibi bazen de dalga gibi davranır. Ancak ya biri yada öteki duruma hakimdir. İkisi de aynı anda varolamazlar.
6- Mikro Evrende Tünel olayı: Kuantum fizi?inin di?er bir çok önemli gözlemi tünel olayı olarak isimlendirilen olaydır. Bu olay bize mikro dünyada örne?in bir elektronun olmaması gereken yerde bulunabilece?ini göstermi?tir. Klasik açıdan bir elektron kendi enerjisinden büyük bir duvarı a?arak duvarın arka tarafına geçemez. Oysa kuantum mekaniksel denklemler ve gözlemlerimiz göstermi?tir ki, bu mikro dünyada her an gerçekle?en ola?an bir olaydır. Örne?in elektronik aletlerimizde kullandı?ımız transistorler de bu olay çok ola?andır.
7-Kar?ılıklı Etkile?im (Correspondence) İlkesi: Kuantum fizi?i ile klasik fizik arasındaki ilkeler ve yasalar bu denli çeli?kili oldu?una göre acaba nerede ve nasıl bu ikisi kesi?ebilir diye bakıldı?ında ise ?u sonuç net olarak bulunmu?tur. Kuantum fizi?i yasalarından klasik fizik yasaları elde edilebilmektedir (tümevarım ilkesi). Yani mikro dünyanın verilerinin birle?tirilmesi ile makro dünya hakkında bilgiler elde edilebilmektedir. Bu tersinir olmayan bir ili?kidir. Yani makro dünya (klasik fizik) yasalarından mikro dünya (kuantum fizi?i) yasaları elde edilemez.
Yukarıda çok kısaca ifade edilen ve bunlar gibi bir çok bilimsel yasa insan dü?üncesinin de üretildi?i ve yönetildi?i yer olan insan beyninde gerçekle?mektedir. Dolayısıyla insan beyninin i?letim sisteminin bu yasalara uymak zorunlulu?u açıktır. Normal insan sa?duyusu ve mantı?ı ile çeli?en bu bulgular mikro evreni ?ekillendirdi?inden insan dü?üncesini de mutlak anlamda ?ekillendirmektedir. O halde yapılması gereken ?ey bu yasaların yardımıyla insan beyninin i?leyi? mekanizmasını kuantum fizi?i yasaları ile yeniden çözümlemektir. Ancak bu konu o kadar da kolay olamamaktadır. Aslında oldukça farklı ve karma?ık bir çalı?ma alanına girmi? oluyoruz. Zira insan ya?amını yöneten beyinsel aktiviteler yada kısaca dü?üncelerin çözümlenmesi yada yönetilmesi konusu bir çok disiplinin birlikte çalı?masını gerektiren bir konudur. Ancak çözümlemenin beklide en önemli a?amasını, mikro evrendeki kuantum fiziksel yasaların insan dü?üncesine uyarlanması olu?turmaktadır.
Mikro dünyayı yöneten kuantum fiziksel yasalar ile yine mikro dünyanın ürünü olan insan dü?üncesi birle?tirildi?inde çok temel anlamda öne çıkan bazı noktalar ?unlardır.
1- Dü?üncenin Kuantizasyonu: İnsan dü?üncesi fiziksel açıdan incelendi?inde enerji anlamına gelmektedir. Dü?ünce, mikro tanecikler olan beyin hücreleri tarafından meydana getirildi?ine göre mikro evren in yasalarıyla yönetilmelidir ve kuantize olmak zorundadır. Gerçekte ya?am, beyinde dü?ünce kuantları nın olu?ması ve bunların insan bedenini yönetmesi anlamını ta?ımaktadır. Herhangi bir dü?üncenin yönetilmesi yada yönlendirilmesi o dü?ünceyi olu?turan çok küçük elemanter parçacıklar olan dü?ünce kuantlarının yönetilmesi anlamına gelmektedir. Bu olay ise bütün bir dü?üncenin kontrol edilmesine oranla çok daha kolay olmalıdır. Çünkü dü?ünce kuantları enerji miktarı olarak de?erlendirildi?inde dü?üncenin tamamına göre çok daha küçüktür. Bu anlamda yapılması gereken ?ey kuantum fizi?i yasalarını kullanarak dü?ünce kuantlarının ortaya çıkı?ı ve geli?iminin çözümlenerek kontrol edilmesidir. Her hangi bir olay yada konu hakkındaki özellikle olumsuz ve rahatsız edici istenmeyen dü?ünceler bu ?ekilde ayıklanarak yok edilebilir ve istendik türden yapıcı ve olumlu dü?üncelerin ortaya çıkması sa?lanabilir.
2- Dü?üncenin Matematiksel İfadesi: İnsan dü?üncesi bir çe?it enerji oldu?una göre ona e?lik eden ve onu tanımlayan bir matematiksel dalga fonksiyonu yani dü?üncenin fonksiyonu olmalıdır. Bu fonksiyon o dü?ünceye ait her türlü bilgiyi içinde barındırır. Dolayısıyla tespit edilmesi durumunda o dü?ünceye ait her ?ey bilinir duruma gelecektir. Özellikle istenmeyen dü?üncelere ait fonksiyonların belirlenmesi ile o dü?üncenin çözümlenmesi ve ortaya çıkmasının yada yok edilmesinin sa?lanması mümkün olabilecektir. Burada önemli olan nokta kuantum fizi?i yasaları ile dalga fonksiyonunun bulunmasıdır.
3- Dü?üncedeki Tünel Olayı: İnsanların ya?amları boyunca kar?ıla?tıkları ve a?ılması mümkün olamayan engeller (dü?ünsel ve ya?amsal sorunlar) gerçekte özel bir teknik ile yani tünel olayı ile a?ılabilir. Bu bir elektronun gerçekle?tirdi?i tünel olayından asla farklı de?ildir. Bunun için gerekli ko?ulların sa?lanması ve nasıl yapılaca?ının kuantum mekaniksel anlamda belirlenmesi gerekmektedir. Böylece üstesinden bir türlü gelemedi?imiz ya?amsal sorunlarımızı bu özel teknik sayesinde yeterli enerjimiz olmasa dahi a?abilecek ve yeni ufuklara do?ru rahatlıkla yol alabilece?iz.
4- Dü?üncede Tümevarım ilkesi: İnsan beyninde meydana gelen dü?ünce kuantları nın birle?tirilmesi ile dü?üncenin bütünlü?ü yani makro dü?ünceler elde edilebilir. Böylece mikro dü?ünce kuantları ndan makro dü?ünce bloklarına geçi? yapılabilir. Bu dü?ünce blokları do?rudan ya?amımıza ait dü?ünceleri, kararları, eylemleri kısacası her ?eyi kapsamaktadır.
Sonuçta insan beynindeki dü?üncelerin fizyolojik anlamda çok küçük elektronik sinyallerden meydana geldi?i ve dolayısıyla da enerji oldu?u gerçe?inden hareketle insan dü?üncesinin de kuantize oldu?u ortaya çıkmaktadır. O halde sorun bu dü?ünce kuantlarının kontrol edilmesi ve yönetilmesi sorunudur. Dü?üncenin süreksizli?i yada kuantize oldu?u gerçe?inden hareketle hepimizin sıkıntıya girdi?i ve istemedi?i yada kurtulmaya çalı?tı?ı dü?üncelerden ve dolayısıyla da eylemlerden kurtulması mümkün olabilecektir. Bir anlamda insanın mutlulu?u bu ?ekilde ciddi olarak artırılabilir. Ancak bunun için sadece dü?ünce yönetiminin kuantum mekaniksel teorilerinin geli?tirilmesi yetmez, buna ilaveten bu modellerin insana kazandırılması için nasıl bir e?itim sürecinin gerekti?i de ortaya konmalıdır. Bu gerçekte ciddi çalı?ma ve sabır gerektirmektedir. Her ?eye ra?men, kısa bir süre sonra insan zekasının harika birikimleri ve kuantum fizi?i sayesinde yine insan zekasının ortaya çıkardı?ı ve insanın mutluluk yollarını tıkayan engeller rahatlıkla a?ılabilecektir.
Prof. Dr. Mustafa EROL
Dokuz Eylül Üniversitesi,
Buca E?itim Fakültesi, Fizik E?itimi Anabilim Dalı, İZMİR.