Fiziksel çekimin yanı sıra, pek çok insan aynı ilgi alanlarına sahip oldukları için birbirlerinden hoşlanır. Peki neden bazı kişilere aşık olurken, bazılarına da olmayız?
Bazı ilişkilerde, tartışmalar tek yanlı görünür: Biri gürültü patırtı koparırken, öteki de alttan alan ve ortalığı sakinleştiren taraftır. Her iki taraf da kendileri ifade etmede sorun yaşıyor olabilir ama bir şekilde birbirlerinin duygularıyla başa çıkabilirler. Her çift bunu farklı şekilde yaşar, ama biriyle beraberken hissettiğiniz o anlaşılmaz bütünlük duygusu, 'bilinçsiz uyum' olarak adlandırılır.
Bilinçsiz uyum
Hepimiz yaşadığımız tecrübeler ve bunların bizde yarattığı izleri içeren bir psikolojik dosyası taşırız. Bu dosya, korkularımız, endişelerimiz, sorunlarla başa çıkma ve savunma mekanizmalarımızla ilgili kendi kendimize itiraf etmediğimiz, ya da farkında olmadığımız bilgiler içerirler.
Her birimiz başka birinin dosyasını incelemek için bilinçsiz bir yeteneğe sahibizdir. Çekiciliğine en çok kapıldığımız insanlar, genellikle dosyaları, kendi dosyalarımızı tamamlayan insanlardır. Benzer deneyimler ararız ama daha da önemlisi, farklılıklar da ararız.
Zıt kutuplar meselesi
Bilinçsiz uyumun amacı, deneyimlerimizi, yani bizi biz yapan şeyleri tamamlayan birini bulmaktır. Bu, bizim gibi biri olabilir ama bundan ziyade, kendisinden bir şeyler öğrenebileceğimiz ve olaylarla başa çıkmak için bizimkilerden farklı mekanizmalar geliştirmiş birini ararız.
İdeal eş/sevgili, hayata dair benzer konularda mücadele vermiş ama bunun altından kalkmak için farklı yöntemler geliştirmiş biridir. Psikolojik anlamda bir bütün olabilmek için, diğer yarımız çoğu zaman, en büyük şansımız gibi görünür. İki ilişki asla birbirinin aynısı olmamakla beraber, psikologlar bilinçsiz uyumun benzer tipleri olduğunu gözlemlemişlerdir.
Bunlardan herhangi biri size tanıdık geliyor mu?
Ebeveyn ve çocuk: Bu tip çiftler genellikle bağımlılık ve güven gibi sorunları paylaşırlar. Eşlerden bir tanesi, sorunlarla başa çıkmak için çocuk gibi davranır. Bunların içten içe inandıkları şey, güvensiz ve bağımlı davranıp, eşlerine ihtiyaçları olduğunu gösterirlerse, eşlerinin onlara dikkat edip bakacağıdır. Eşleri, anne ya da baba rolünü üstlenir ve böyle yaparak, kendi içlerindeki bağımlılık duygusunu inkar edebilirler.
Efendi ve köle: Bu çiftin otorite ve kontrolle ilgili problemleri vardır. Eşlerden biri ikinci planda ve birinin otoritesi altında kalırsa kendisini çok güvensiz hisseder. Bu nedenle patronluk taslar ve evle ilişkiye dair her şeyin başında durur, kararlar alır. Eşleri ise sorumluluktan korkar, itaatkar bir şekilde kendisine dikte edilenleri kabul eder, bu arada da kendiyle övünerek, kendi "rahat, sakin ve endişeye mahal vermeyen" tavrını, eşinin kontrol meraklısı tavrıyla kıyaslar.
Kaçan ve kovalayan: Her iki eş de yakın olmaktan korkar ama mükemmel eşlerini bulmuşlardır. Hakkında konuşulmadan ve açığa vurmadan vardıkları anlaşma ise şudur: İçlerinden biri daha yakın olabilmek için diğerini kovalayıp sızlanırken, diğeri de kaçacaktır. Bu kovalamacada, eşler sık sık yer de değiştirir.
Tapan ve tapınılan: Eşlerden biri diğerini idealize eder ki bu genellikle rekabetle ilgili bir durum olduğunun göstergesidir. Herhangi bir tür karşılaştırmadan kaçınmak için, eşlerin her ikisi de bu oyunu oynamayı bilinçsizce kabul eder.
Bilinçsiz uyuma dair iki tip daha bulunmaktadır. Bunların problemleri de, bunları çözme şekilleri de birbirine benzerdir:
İkiz kardeşler: Buna benzer çiftleri etrafınızda mutlaka görmüşsünüzdür. Genellikle birbirlerine benzerler ve çoğu zaman birbirinin eşi olan tişörtler giyerler. İlgi alanları aynıdır ama daha önemlisi, sevmedikleri şeyler de aynıdır. Kötü olan her şeyi, dış dünyanın tüm kötülüklerine karşı güç birliğine girişerek mükemmel olan ilişkilerinden uzak tutarlar.
Kedi ve köpek: Dışardan bakıldığında bunlar asla bir araya gelmemeliymiş gibi görünürler. Her şey hakkında tartışırlar. Hayatları savaş alanı gibidir ve bu yolla yakın olmaktan kaçınırlar.
Bu tiplerin tamamında ilişkinizden bir şeyler bulabilirsiniz. İlişki ilerledikçe, belli bir davranış şekline kaymak olmayacak bir şey değildir. Örneğin; hastalık gibi bir durumda ebeveyn ve çocuk modeline uygun davranırken, bir bebeğiniz olduğunda ikiz kardeşler tipinde anlatılan şekilde davranabilirsiniz.
İlişkinin kimyası
Bilinçsiz uyumların tümü, kendimizi gerginlik ve rahatsızlıktan korumak amacıyla tasarlanmıştır. Çiftlerin çoğu, bir şeyler değişene dek kendilerine uyan gruptan habersiz yaşarlar. Hepimiz büyü ve olgunlaşırız. Buna uygun olarak ihtiyaçlarımız da değişir ve ilişkileriniz bu değişikliklere uyum göstermek zorunda kalır.
Eşlerden biri ya da ikisi birden duygularını ifade edememeye başladıklarında ve davranışları değiştiğinde sorunlar baş gösterebilir.