Çok sevdiğini ve arzuladığını defalarca dile getirmesine rağmen Atatürk, Niğde'ye bir kez teşrif etmiştir. Onu Niğde'ye getirmek için yapılan teşebbüsler Cumhuriyet'in hemen ilk yıllarına rastlamaktadır.
1924 yılının Sonbaharı'nda (28 Ağustos-18 Ekim) başlayan gezide Kayseri'ye gelindiğinde başta Niğde valisi olmak üzere Niğde'den bir heyet Niğdelilerin selam, muhabbet ve davetlerini iletmek üzere huzura varırlar. Heyet selam ve arz-ı hürmetten sonra, kendisinin bir gecelik olsun Niğde'ye uğramaları yolunda halkın yoğun isteği bulunduğunu beyan eder. Gazi bu davet üzerine: "... Size söz veriyorum, Niğde'ye geleceğim ve aranızda bir gece kalacağım. Yalnız biz elli günden beri seyahatteyiz, merkezi hükümetten çok uzak kaldık. Bu defa bizi affedin, bilahare geleceğiz. Benim Niğde'ye karşı alakam büyüktür. Niğdelileri her zaman sevmişimdir." Bu ilk teşebbüsten sonra, hemen her fırsatta bu yöndeki istekleri tekrarlanmıştır. Çok arzu edilen bu ziyaret ancak 1934 yılı Şubat ayında gerçekleşmiştir.
Atatürk'ün Niğde'yi de içine alan "Orta Anadolu Seyahati" 1 Şubat 1934 tarihinde Kırşehir'den başlar. Yanında Afet inan. Kılıç Ali, Ruşen Eşref inaydın, Falih Rifki Alay bulunuyordu. 31 Ocak 1934 gecesi iki otomobille Çankaya'dan yola çıkan heyetin gezisi, Bala, Kaman üzerinden Kırşehir'e, buradan Yerköy ve Yozgat'a, daha sonra tekrar Yerköy'e ulaşır ve buradan trenle Kayseri, Niğde, Konya, Eskişehir üzerinden Ankara'da sona erer.
31 Ocak 1934 gecesi başlayan gezinin 5. gününde yani 5 Şubat 1934 pazartesi günü saat 18.00 civarında Atatürk'ün içinde olduğu tren istasyona gelir. Niğdelilerin büyük tezahüratları arasında Atatürk trenden iner ve istasyon binasına girer. Bir müddet burada istirahat ettikten sonra otomobillerle şehir merkezinde bulunan halkevi binasına ulaşılır. Gittiği her şehirde halkevlerini görmeyi arzu eden Atatürk: "Bizim halkevlerine büyük ümidimiz vardır. Burası gençliğin yuvaları olacaktır. Milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığım, fitri zekasını, güzel sanatlara ilgisini, ilme bağlılığını ve milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vesile ve tedbirle besleyerek inkişaf ettirmek lazımdır, işte bunlar milli kültürümüzdür. Bu da halkevlerinde gelişecektir." sözlerini burada söylemiştir.
Sungurbey binası olarak bilinen bu halkevi binasında yemek yenir ve Niğde üzerine sohbet yapılır. Sohbet , Niğde'nin sosyal ve ekonomik problemleri üzerinde yoğunlaşır. Niğde Halkevi bu sıralarda bir dergi çıkartma hazırlığı içerisindedir. Atatürk derginin adını sorar; "Akpınar" olduğu söylenince sohbet yörenin su kaynaklarına yönelir. Bu sırada Milletvekili Halil, Çiftehan'daki kaplıcalardan bahseder.
Atatürk kaplıca hakkında daha çok malumat ister; orada bulunanlar kaplıcanın çok şifalı olduğunu ancak bir o kadar da bakımsız olduğunu söylerler. Bunun üzerine Atatürk: "Bu gibi kaplıcalara ehemmiyet vermek lazım. Ben de tedavimi Avusturya'da Karspat'da yaptım. Bana burada doktor "Türkiye'de Karsbat gibi nice şifalı kaplıcalar var, Türkiye'den niye geldin" diye sordu. Utandım... Yarın gidelim, şu kaplıcayı yerinde görelim" der ve gezi programına Çiftehan da dahil edilir. Yemekten sonra mahfele geçilir. Askeri mahfelde bir eğlence tertip edilir. Çok neşeli ge*çen bu eğlencede Atatürk'ün zeybek oynadığı söylenir. Eğlencenin akabinden bütün ısrarlara rağmen Atatürk şehirde bir evde kalmayıp kendi kompartımanına dönmüştür. Geceyi trende geçiren, ertesi günü vilayeti teşrif eden Atatürk, Niğde'ye mübadele ile gelen göçmenlerin iskanları hakkında bilgi almıştır. Şehir esnafı ile görüşen Atatürk onların isteklerini dinlemiştir. Saat 9.30'a kadar Niğde'de kalan Atatürk, tekrar istasyona dönmüş buradan yoğun tezahürat ile uğurlanmıştır.
Çiftehan Istasyonunda kısa bir mola verilir. Kaplıcaların bulunduğu mekana varılır ve kaplıcanın hali yerinde tespit edilir. Atatürk, Valiye burada şu talimatı verir: "...Burayı hemen özel idare kanalıyla yaptırın, hem gelir kaynağı olur, hem de halkın sağlığına faydası dokunur. Bunu sizden bekliyorum." Çiftehan ziyaretinden sonra tekrar yola çıkılır ve Ulukışla ve Ereğli üzerinden Konya'ya doğru hareket edilir.