Öğretmen bir annenin ve subay bir babanın üç oğlundan ortancası olan Uygur,
eğitimini Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde tamamladı.
İlkokulu Siirt, Ezine ve İntepe'de okudu ve bu dönemde tiyatroya müsamerelerle başladı.
Sarıyer, Çanakkale ve Manisa'da ortaokulu tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nin Heykel Bölümü'ne girdi ama mezun olamadı.
Tiyatroya profesyonel olarak 1949 yılında "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile adım attı. Nejat Uygur, düşündüğü ilk mesleğin tiyatro olmadığını belirtti:
"Benim düşündüğüm ilk meslek pilotluktu. Çocukluğumda pilot olacağımı düşünürdüm. Hatta hiç unutmam Manisa'da olduğumuz yıllarda, yatak çarşaflarını alıp yüksek bir yerden aşağı atlamayı planlamıştım. Tecrübe pilotu olarak önce ağabeyim atladı ve ayağını kırdı.
Ağabeyim Zeki Ayhan Uygur, Amerika'da ünlü bir beyin cerrahı şimdi. Onunla gurur duyuyorum. Ağabeyim burada deniz albayıydı, ordudan ayrıldı sonra." [1]
Gençlik yıllarında Amerika'ya ulaşmak isteğiyle gemici oldu:
"Benim gençliğimde herkeste Amerika'ya gitmek gibi çok yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve gemici oldum.
Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım. Gemide kimsenin canı sıkılmazdı.
Onlara fıkralar anlatır, taklitler yapardım. Herkes çok gülerdi.
Sonra askere gittim, orada da arkadaşlarımı çok güldürürdüm.
Giderek insanların yüzünü güldürmek bende tutku oldu.
Sonra da tiyatro başladı zaten."
1943 yılında Sarıyer Halkevi'nde başladığı boksla beraber spora karşı ilgisi arttı. Atletizm ve su topu yanısıra iyi bir at binicisidir.[3] 1952 yılında Nejla Uygur ile hayatını birleştirdi.
13 yıl süren Anadolu turneleri sürecinde sırasıyla Süheyl, Süha, Ahmet, Kemal ve Behzat adlı beş erkek çocukları dünyaya geldi. Süheyl ve Behzat babalarının deyimiyle "armut ağacının dibine düştüler" ve tiyatrocu oldular.
1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Geçirdiği kısmi felç nedeniyle Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesinde tedavi altında bulunan tiyatro sanatçısı Nejat Uygur'un genel durumunun iyi ve vital bulgularının stabil olduğu, nörolojik durumunda ise değişiklik bulunmadığı bildirildi.
Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Teoman Benli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün sabah beyninin sağ tarafındaki tıkanıklığa bağlı olarak kısmi felç geçiren Uygur'un hastanenin nöroloji servisindeki tedavisinin sürdüğünü bildirdi.
Sanatçının genel durumunun iyi ve vital bulgularının stabil olduğunu, nörolojik durumunda ise değişiklik bulunmadığını kaydeden Benli, "Hastamızın şu anda hayati tehlikesi yok gibi gözüküyor. Ancak bir kaç gün daha gözetim altında kalacak. Şuuru açık, konuşuyor" dedi.
Uygur'un rahatsızlanmasının üzerinden henüz 24 saat geçtiği için kesin bir şey söylemenin yanlış olacağını ifade eden Benli, "Hastamızın durumunun tam belli olması için 48 saat geçmesi lazım" diye konuştu.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, geçirdiği kısmi felç nedeniyle Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesinde tedavi altında bulunan tiyatro sanatçısı Nejat Uygur'u ziyaret etti.
Demirel, ziyareti sonrasında gazetecilerin soruları üzerine, Uygur'un halkı seven ve halkın sevdiği bir büyük insan, bir büyük sanatçı olduğunu söyledi.
Uygur'un kendisinin eski bir dostu olduğunu belirten Demirel, ''Allah şifa versin. Emin ellerde. İnşallah şifa bulur'' dedi.
Demirel, Uygur'un yoğun bakımda tedavisinin sürdüğünü belirterek, ''Çıkmadık canda daima umut vardır'' diye konuştu.
Ufuk Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Ege de Uygur'un sağlık durumunun kontrol altında olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''İyi denilebilir ama hastalığın gidişi değişken olabilir. Her şey kontrol altında. Sayın Cumhurbaşkanı ile birkaç kelime konuştu. Ateşi düştü, nefes darlığı düzeldi, uyarılara cevap veriyor. Ümitliyiz.''
BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN HASTANEDE TEDAVİ GÖREN ÜNLÜ TİYATROCU NEJAT UYGUR'U ZİYARET ETTİ!.. UYGUR, HASTA YATAĞINDA BAŞBAKANA ÖYLE BİR ESPRİ YAPTI Kİ
Nejat Uygur'dan, kendisini ziyarete gelen Başbaka'na espri: Tuvaletim geldi gidin...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi'nde tedavi gören tiyatro sanatçısı Nejat Uygur'u ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Erdoğan, Karakusunlar İMKB Anadolu Endüstri Meslek Lisesi'nde katıldığı yeni eğitim öğretim yılı açılış töreninin ardından, Nejat Uygur'un tedavi gördüğü Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi'ne geçti. Nejat Uygur'u ziyaret eden Başbakan Erdoğan, sanatçının sağlık durumu hakkında üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Rıdvan Ege'den bilgi aldı.
Erdoğan, hastaneden ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine, sanatçı Uygur'u 'Gayet iyi gördüğünü' belirterek, 'Yine nüktedan, her şeyiyle hayat dolu...' dedi.
Daha sonra Başbakan Erdoğan ile birlikte gazetecilerin yanına gelen Dr. Rıdvan Ege de Uygur'un sağlık durumu hakkında bilgi verirken, 'Buraya koma halinde getirildi, günlerce konuşturamadık, bugün artık ayağa kalkıyor, her türlü ihtiyacını söylüyor, konuşuyor. Çok eskilerden itibaren Sayın Başbakan, zaten espriyi seven bir insan, eski yıllara ait canlandırıcı anılar olaylar anlattılar, şimdi kendilerini prömiyerine bekliyorlar' diye konuştu.
Nejat Uygur, Erdoğan'ın ziyareti sırasında, "Tuvalet zamanı, tuvaletim geldi, gidin artık" diye espri yaptı. Bunun üzerine Erdoğan ile ziyarette bulunanlar gülüştüler.
Başbakan Erdoğan da Uygur'u 'hayat dolu gördüğünü belirterek, 'Yeni eserinin galasına bekliyor bizi. Biz de 'tamam' dedik, inşallah gideceğiz' dedi.
'Sizi tebessüm ettirebildi mi?' sorusuna Başbakan Erdoğan, 'Ne demek? Tebessüm ettirmediği kişi yok, aynı...' karşılığını verdi.
O artık hasta... Zihni durmadan ona oyunlar oynuyor...
Usta tiyatrocu Nejat Uygur artık hasta... Zihni durmadan ona oyunlar oynuyor. Bugünle 20 yıl önceyi karıştırıyor. Bugüne dek ondan tiyatro dersi alan oğulları Behzat ve Süheyl ise, artık onun sayesinde bir hastaya nasıl bakılacağını öğreniyor. Umutsuzluğa kapıldıkları anlarda, Nejat Uygur bir espri patlatıyor ve moralleri yerine geliyor.....
Nejat Uygur 81 yaşında ve yılların tiyatro sanatçısı artık hasta. Oğulları Ahmet, Behzat, Süheyl, Süha ve Kemal ise hasta yakını konumunda. Otoriter babaları; bir anda onların çocuğu gibi oldu. Uygur geçmişi hatırlıyor ama bugünle pek bir ilgisi yok. Yedi aydır eski dünyanın içinde yaşıyor. Sol tarafı tutmuyor, zihni gelip gidiyor ama o hala tiyatro projeleri peşinde. Bu hayalleri onun hayatta kalmasını sağlıyor. 11 torunu var; onları bazen çocukları sanıyor. Sürekli eski repliklerini tekrarlıyor. Zar zor konuşuyor ama yıllarca oynadığı oyunlarını, hasta yatağında yeniden canlandırıyor.
EN ZOR OYUNU BU!
Her zaman baskın olan babalarının bir anda çocuklaştığını görmek, Uygurlar için hiç de kolay olmamış. Şimdi Behzat ve Süheyl Uygur, en zor oyunlarını babalarına karşı oynuyor. Babaları her gün onların karşısına başka bir zaman diliminde çıkıyor. Bazen 10 yıl öncesine, bazen de 20 yıl öncesine dönüyor. Onlar da hemen durumu kavrayıp, doğaçlama yapıyor. 'Nejat Uygur artık hasta halinin görülmesini istemez' diye düşündükleri için bu konuda aylardır konuşmak istemiyorlar. Bir aile için en zor durumlardan birini yaşıyorlar. Babalarının yaşarken artık eskisi kadar doğru karar veremediğini bilmek, hiç de kolay olmamış onlar için.
Her zaman baskın olan babalarının bir anda çocuklaştığını görmek, Uygurlar için hiç de kolay olmamış. Şimdi Behzat ve Süheyl Uygur, en zor oyunlarını babalarına karşı oynuyor. Babaları her gün onların karşısına başka bir zaman diliminde çıkıyor. Bazen 10 yıl öncesine, bazen de 20 yıl öncesine dönüyor. Onlar da hemen durumu kavrayıp, doğaçlama yapıyor. 'Nejat Uygur artık hasta halinin görülmesini istemez' diye düşündükleri için bu konuda aylardır konuşmak istemiyorlar. Bir aile için en zor durumlardan birini yaşıyorlar. Babalarının yaşarken artık eskisi kadar doğru karar veremediğini bilmek, hiç de kolay olmamış onlar için.