Gecede Keman Hıçkırıkları..

Son güncelleme: 09.10.2007 21:31
  • Akşam olmakta
    uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
    gözlerimde mavi gecelerin yıldızları
    yüreğimde özlemin ince sızıları
    yorgun güvercinlerin kanat çırpınışlarında soluğum
    bakakalırım her akşam öyle dalgın, dargın ve ıraklardan ırak
    yalnızlığımdır damlayan karanlığın kirpik uçlarında her gece
    her sabah bir çocuktur içimde alıp başını gider uzak dağların doruklarına
    yıllar var ki tek bir çiçek açmadı gönül bahçemde
    kabr-i hanemde tek bir yolcu geçmedi
    çöl oldu gülüstanım
    şiiristanım, düşistanım

    noimage

    Oysa hep yolculuklardı sakladığım kendime, keşifsiz denizlerdi
    yıllarca bir ayrılığı biriktirdim deltalarda, bir yalnızlığı
    kendimden kaçıp kaçıp kurtulmak isteyen bir gemiydim belki
    belki bir deliydim herkesin akıllı olduğu bir dünyada
    oysa yıllar varki tek bir gemi gecmedi denizlerimde
    göğümde tek bir martı uçmadı
    yaşlı ve yalnız bir ağaç gibi sürgün kaldım yüreğimin içinde
    bilirimki, her akşam gözlerimde akıp giden o çağıltı
    avuçlarımda taşıdığın ateşle sudur
    uzak dağların ardında kalan menekşe gözlü bir kızın kokusudur
    her dizede yüreğime kanayan sözcüklerle yazılan

    Akşam olmakta
    uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
    yüzümde sınırları çizilmemiş bir hüznün camları parçalanıyor
    depremler başlıyor her gece, şehirler çöküyor içimdeki çukura
    ve her sabah yeniden yüreğimde sızılarla uyanır bir dağçiçeği
    bakarım öyle uzaklara kanayan gülüşlerle, kırık düşlerle
    ki, metropol duvarlara yapıştırılmış
    boynu bükük bir resim karesi gibiyim sanki
    hüzünlü yüzüm aykırı sakalımla

    noimage

    Akşam olmakta
    uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
    gecede keman hıçkırıkları, başımda gam
    belki analar ağlamaktadır uzak bir kentte
    yittik çocuklar, yorgun babalar ve yüreklerinde ezikliği çaresizliğin
    belki herkes bir yarayı sarmaktadır kendi içinde kimbilir
    kimsesiz bir ölümü karanlığında

    noimage

    Yıllar varki, ayrılıklar yaralı bir nehir gibi akmaktadır içime
    rüzgarlar eserken alnımın sahillerinden, uzak denizlere savrulur düşlerim
    kirlenir mavi gülüşlerim, yaralanır martılar, havada asit ve kir kalır
    simsiyah bir bulut gölgeler yüzümü her gece, gecelerki, yaslandığım tek sığınak

    Akşam olmakta yine
    ey geceden gelip geceye giden trenler
    bir gün yanlış saatlerin gözlerimde buluştuğu bir noktada
    bir damla su gibi düşünce hayatın uçurumundan
    son isyanını çekince yüreğim, alıp götür beni buralardan
    insanın uğramadığı uzak kıyılara
    bir derviş gibi ıssızda yanmak için, kendi içimde sarmak için yaramı...



    Nuri Can
#09.10.2007 11:16 0 0 0
  • yüregine sağlık süper
#09.10.2007 11:43 0 0 0
  • Emeqine Saqlık Arkadasım

    İnsanı Biyerlere Alıp Götürdü

    Yüreqin Dert Görmesin (:
#09.10.2007 21:31 0 0 0