Abi merhaba
Yeni konu açmak istiyorum arama yerine başlık yazdım anasayfaya yönlendirdi (mobilden girdim) beceremedim sanırım konu açma yerini bulamadım
Elimden gelen birşeyse yardımcı olmak isterim abi bir de atılan bir entry düzenleme varmı ben bulamadım hoşgeldim yazmışım klavye tamamlamış düzenlemek istedim
Hepimizin bir cep telefonu var ve bu cep telefonu artık yaşamımızın ayrılmaz bir parçası. Farklı insanlar, farklı gereksinimler, farklı ortamlar, farklı zamanlar için farklı farklı özelliklere sahip farklı marka cep telefonları var. Cep telefonları daha nitelikli hale geldikçe fiyatları da yükseliyor. Bu nedenle cep telefonu satın almadan önce, nasıl görünen bir cepe telefonu istediğiniz, hangi özelliklere sahip olmasına gereksinim duyduğunuz üzerine düşünmenizde fayda var.
Cep telefonu alırken neleri göz önüne almalıyım?
Fiziksel özellikleri; rengi, ağırlığı, boyutları
Hangi GSM şebekelerini desteklediği
Ajandası olup olmadığı
Alarmı olup olmadığı
Titreşim özelliği olup olmadığı
Eller serbest (hands free) seçeneği olup olmadığı
Ses kaydı yapıp yapamadığı
Bas konuş özelliği olup olmadığı
Bekleme süresinin, konuşma süresinin ne kadar olduğu
Pil türü
Blue tooth özelliği olup olmadığı
GPRS özelliği olup olmadığı
Kızıl ötesi özelliği olup olmadığı
Kamerası olup olmadığı; varsa, kameranın çözünürlüğü, videoları sesli mi sessiz mi kaydettiği, video oynatıp oynatamadığı
MP3 çalıp çalamadığı
Radyosu olup olmadığı
Polifonik ve mp3 melodileri destekleyip desteklemediği
Telefon hafızasının büyüklüğü, telefon rehberi hafızasının büyüklüğü
Paylastr ve main board üyelerinden kostepekim nickli arkadaşımızın kardeşi
~~_Shaquille_~~
Nickli arkadaşımız
talihsiz bir olay sonucu aramızdan ayrıldı arkadaşlar..
Mekanı cennet toprağı bol olsun....
Allah yar ve yardımcısı olsun
Ailesine ve yakınlarına Başsağlığı ve sabır diliyorum...
Bir sensizlik akşamı, çöktü yokluğun göz bebeklerime,
Oyuncakları kaybolmuş çocuk gibiyim.
Binlerce ok deldi geçti
ağlayamadım.
bakma sen benin yaşantıma,
çaresizlikleri yaşıyorum
ama o eskidendi güzel gözlüm
eskidendi çaresizliğe aşinalığım
şimdi
dağlar gibi yıkılmak var,
yudum yudum içmek var ardından
hırsların aldı götürdü seni
dur bile diyemedim.
şimdi hayelini gezdirmek var sokak sokak
şimdi ahiret suali sorar bana geceler, gündüler,,
bu denizler,bu gökyüzü ,buşehir
ciğerime işlemiş bu yaralar
canımın yangını işte bundan
hadi
vevasızsın vevasız anladık
ya bu yağmurlar neyin nesi
bu kaçıncı yaklaşan ölümün nefesi
beni yine gafil avladı bu sonbahar
bir yanım hüzün bir yanım ves vese
bomboşum kısacası sen ne dersen de
yaşadığım cehennem bir hayat
gözlerimde hayel mayel mazi
ve sırıl sıklamım sırıl sıklam bütün anılar
beni hep böyle sever
dinmez bu yağmurlar.
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü.
Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden
bir bahane uydurması
gerekiyordu. sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna eğer bu
haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim dedi. Sonra düşündü; oh be kurtuldum en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı aksama kadar düzeltemez.
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve baba haritayı düzelttim artık sinemaya gidebiliriz dedi. Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de halen hayretler
içindeydi ve bunu nasıl yaptığını sordu.
Çocuk; "Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan
vardı" dedi...
İNSANI DÜZELTTİĞIM ZAMAN, DÜNYA KENDİLİĞİNDEN
DÜZELMİŞTİ...
Dinle cici kiz dinle zannedersinki serseri aglamaz, serseri bi kayboldumu onu kimse bulamaz, simdi anliyorsunya, sehirlerin asi kizi hiç kimse serseri gibi sevipte asik olamaz!!!
Yağmur damlaları ateş olur düşer yüreğime.
Yıllar, kar olur saçlarıma konarlar.
Elbistan akşamlarının yıldızları söner,
tozar yollarda hasretin.
Düşünüyorum, hep seni düşünüyorum,
içime ateş düşüyor,
yanıyorum.
Sensizliğe yanıyorum.
Ruhumda, dört mevsimi bir anda yaşıyorum.
Dünya dönüyor ya, hazana takılıyor.
Boğuluyorum, boğazımı sıkıyor anılar
bir türkü takılıyor dudaklarıma,
sağır akşamlara inat,
söylüyorum.
Sana da ulaşmıyor feryadım,
sen de duymuyorsun.
Bir ateşin ortasına düştüm,
yanıyorum.
Sensizliğe yanıyorum.
Gökyüzü delinsin, yer çöksün
geceler, yıldızlarını döksün umurumdamı.
Sensiz uykulara pas vermiyor gözlerim,
saatler döndükçe ben de dönüyorum.
Bir sigara çekiyor canım,
seni anıyorum.
Sigaramın ateşi yanıyor
ben yanıyorum.
Sensizliğe yanıyorum.