Elazığ Fırat Üniversitesi (F.Ü) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Bulut, şiddetli baş ağrısı, ense sertliği ve ateş gibi belirtilerle başlayan ensefalit, yani beyin iltihaplarının tedavi edilmediğinde hayati tehlike oluşturduğunu söyledi.
Merkezi sinir sisteminin virüslerden etkilenmesiyle meydana gelen ensefalitin, tedavi edilmediğinde çok ciddi problemlere yol açabileceğine dikkat çeken Bulut, basit bir baş ağrısıyla başlayan hastalığın, engellenemeyen sara nöbetleri ve hastanın solunumunun durmasına kadar ilerleyebileceğini belirtti.
Bulut, "Özellikle geçirilmiş bir enfeksiyon hastalığını takiben ortaya çıkan uzun süreli ve şiddetli baş ağrıları, farklı şekillerde kendini gösterebilen sara nöbetleri ve kişilik değişiklikleri, ensefalit yönünden ileri tetkik gerektiren bulgular olarak kabul edilebilir. Ensefalit tabloları, hayati tehlike oluşturan hastalıklardır. Teşhis ve tedavinin gecikmesi, hastaların kaybedilme riskini arttırır. Hastaneye geç başvuran hastalarda, tanı metotlarındaki gelişmelere rağmen tedaviye cevap alma oranları azalmaktadır. Basit bir baş ağrısıyla başlayan hastalık, engellenemeyen sara nöbetleri ile hastanın solunumunun durmasına kadar ilerleyebilir" dedi.
Doç. Dr. Bulut, basit bir solunum yolu iltihabı gibi görünen hastalıklarda, eğer hastalık süresi uzuyor ya da hastalık düzeldiği halde kişinin uzun süreli baş ağrıları devam ediyorsa, hastada kişilik ve davranış değişiklikleri oluşuyorsa, zaman kaybetmeden uzman bir hekime müracaat edilmesi gerektiğini kaydetti
Milli Eğitim Bakanlığı, Avrupa Birliği kıstaslarını da göz önünde bulundurarak, kimsenin eğitim dışında kalmaması için yeni projeleri uygulamaya koyuyor. Daha önce 'Haydi Kızlar Okula[/swf2][swf3]Tarladan Okula[/swf2][swf3]Taşımalı Eğitim[/swf2][swf3]Taşımalı Mobil Okul' gibi çalışmalarla çeşitli nedenlerle eğitimin dışında kalmış çocukları yeniden okula kazandırmak için çalışmalar yapan MEB, şimdi de 'telafi eğitim' projesini uygulamaya koymaya hazırlanıyor.
'Telafi Eğitim' projesiyle 10-14 yaş grubundaki çocukların eğitime kazındırılması amaçlanıyor. Projeyle birlikte şu anda yüzde 97 olan ilköğretimdeki okullaşma oranını yüzde 100'e çıkarılması planlanıyor. Telafi Eğitim Projesi, Jandarma Genel Komutanlığı eşgüdümünde MEB, UNICEF ve sivil toplum örgütleriyle gerçekleştirilecek. Çalıştay çalışmalarına başlanan telafi eğitiminde, hedef kitleyi; zorunlu öğrenim çağında olup yurtdışında bulunmuş, tutuklu olmuş, oturduğu yerde okul bulamamış ve sağlık durumu nedeniyle okula gidememiş veya öğrenimine ara vermiş 10-14 yaş grubu çocuklar oluşturuyor.
Uzmanlar ayrıca ilköğretim telafi eğitiminden yararlanacakların kapsamını daha da açarak, projenin Adalet Bakanlığı kapsamında bulunun çocuklar, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'ndaki çocuklar, hastanelerdeki çocuklar, engelli çocuklar, sokaklarda çalışan çocuklar, sanayide ve tarımda çalışan çocuklar, sokaklarda yaşayan çocuklar ile ekonomik ve geleneksel nedenlerle ilköğretim sistemi dışında kalan çocukları kapsadığını belirtti.
Söz konusu projeyle her öğrencinin kendi hızında bir eğitim alması hedefleniyor. Özellikle özel durumlar için esnek bir müfredat uygulanacak ve buna paralel ders kitabı hazırlanacak. Etkin bir yönlendirme sistemi kurulacak. Çocukların yaşam becerilerini geliştirilmesi sağlanacak. Özellikle zor konularda başa çıkma mekanizmalarını geliştirmeleri amaçlanıyor. Bu proje özellikle 10-14 yaş grubundaki çocukların öğrenim çağındaki öğrencilerle hem yaş hem de bedensel uyumsuzluk yaşamaları ve okula gitmemelerinin önündeki engelleri ortadan kaldırmak olarak ortaya çıktı.
MEB uzmanları projenin ilk aşamasında durum analizi yapacak. İkinci aşamada 'deneyim ve bilgi paylaşımı' konulu bir atölye çalışması yaparak, projeyle ilgili koordinatörlükler elde edilen bilgiler ortaya konulacak. Bu aşamadan sonra müfredat hazırlık çalışmaları ve akabinde kitap yazımı aşamasına geçilecek. Eğitimin yapılacağı iller belirlenip, eğiticileri bu alanda eğitmek ve uygulamayı topluma tanıtma ve uygulama aşamalarına geçilecek.
MALZEMELER
3 bardak soğuk süt
1 paket petibör bisküvi
3 adet elma
3 kaşık toz şeker
2 çay kaşığı tarçın
1 paket muzlu ekspres puding
1 çay kaşığı nescafe
HAZIRLANIŞI
2,5 bardak soğuk süt ile ekspres pudingi hazırlayın. 3 elmayı soyun ve rendeleyin. Elmalara 3 yemek kaşığı toz şeker ilave ederek 5 dakika pişirin. İçine 2 çay kaşığı tarçın ilave edin. Ilık olarak bekletin. Diğer tarafta, yarım bardak süt ile sıra ile bekletmeden ıslatılan
bisküvileri dikdörtgen şeklindeki borcam tepsiye dizin. Ilık elmalının yarısını bisküvilerin üzerine yayın. Üzerine pudingin yarısını dökün. Bir kat daha sütle ıslatılmış bisküvileri pudingin üzerine dizin. Bisküvilerin üzerine
elmalıyı yayın. En üste pudingi dökün. 1 çay kaşığı toz nescafeyi pudinge serpin. Buzdolabında bekletin.
MALZEMELER
1 adet hazır kek (Sade)
500 ml süt
3 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı yağ
1 paket vanilya
1 su bardağından biraz az şeker
1 damla sakız
250 gr çilek
HAZIRLANIŞI
Hazır kekin iki parçasını da sütle ıslatın. Tencerenize yağı koyun ve unu ekleyip biraz kavurun. Üzerine sütü azar azar ilave edin topaklaşmaması için mümkünse çırpıcı ile karıştırın. Koyulaşmaya başlayınca şekeri, vanilyayı ve sakızı ilave edin. Kaynamaya başlayınca ateşten alın. Ilıklaştığında yarısını kekin içine diğer yarısını kekin üstüne dökün ve üzerini çileklerle süsleyin. Çilek yerine arzu ettiğiniz başka meyvaları da koyabilirsiniz. Afiyet olsun.