Taka kaptanı Temel Reis yıllardır her sabah kasasını açar ve çıkardığı bir kağıt parçasına dalgın dalgın bakarmış. Sora onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmediği anahtarıyla dikkatle kilitlermiş. Tayfa merak içindeymiş, define haritası falan zannediyorlarmış. Bir gün Temel Reis ölmüş. Anahtarı koynundan alıp sararmış kağıdı çıkarmışlar.
Şöyle yazıyormuş: 'Sancak sağ, iskele sol.'
Bir diyetisyen, huzurevinde geniş bir kalabalığa konferans vermektedir:
"Midemize indirdiğimiz hersey bizleri her an öldürebilecek kadar tehlikelidir. Kirmizi et kanser yapar, gazlı içecekler midemizin dokusunu tahris eder, sebzeler öldürücü bakteriler barındırabilir, Çin yemekleri karbonhidrat yüklüdür. Ayrıca hiçbirimiz içme suyunun barındırabileceği mikropların uzun vadedeki etkilerinin farkında bile değiliz.
Fakat bir yiyecek vardır ki içlerinde en tehlikelisidir. Hepimiz onu mutlaka yemişizdir ya da yemek zorunda kalabiliriz. Içinizde birisi en ciddi rahatsızlıkları yaratacak ve uzun yıllar bizlere acı verebilecek bu gıdayı tahmin edebilir mi ?"
Ön sıralardan 75'lik bir ihtiyar ayağa kalkar ve yanıtlar:
"Düğün pastası"
Eazığ'da adamın biri kahveye girer ve oyun oynayanlara hitaben :
"Hop abeler, bi dakka. Hanımından gorhanlar ayağa gahsın."
Ani bir gürültü, hayda herkes ayakta. Bir kişi hariç. Kahvenin tamamı hayretler içinde. Soruyu soran adam, oturan adama yaklaşır ve :
"Abe helal olsun be, deliganlı adammışsın. Harbiden sen hanımından korkmaz mısın?"
Adam nefes nefesedir. Heyecanı biraz geçince :
"Yav gardaşım ele bi laf ettin ki, dizlerim kırıldı, galhamadım." der.