gulyuzlu69

gulyuzlu69

Üye
12.08.2007
Acemi Er
9
Hakkında

  • BİRAZ UZUN AMA LÜTFEN KIZMAYIN......
    Tavla

    ? Tavla oynamak, ister kumara dönüstürülsün, ister içinde kumar olmasin tahrimen mekruhtur. Rasûlullâh (s.a.v) söyle buyurmustur: ?Tavla oynayan, Allah'a ve Rasûlü?ne âsî olmustur." (Ebû Dâvud, Edeb 56), "Tavla oynayip, sonra kalkarak namaz kilanin durumu, irin ve domuz kani ile abdest alip, kalkarak namaz kilanin durumuna benzer." (Ahmed b. Hanbel, V/370), ?Tavla oynayan sanki elini domuz kanina bulamis gibidir." (Ibn-i Hanbel, V/370) (Ibn-i Âbidîn, c.15, s.463)
    ? Tavla veya benzeri oyunlari oynayan kisinin kumar olsun, olmasin sahitliGi de kabul edilmez. (Ibn-i Âbidin, c.12, s.516)

    Satranç, Dama, KâGit, Okey, Internet Kafe, Bilardo, Atari vs.

    ? Satranç oynamak tahrîmen mekruhtur. Hz. Ali (r.a): ?Satranç da kumar türündendir.? demistir. Yine Hz. Ali (r.a) satranç oynayan bir grubun yanindan geçmis, selam vermemis ve ?su önlerinde eGildiGiniz putlar da ne oluyor.? demistir. (Dört Mezhep Islâm Fikhi, Vehbe Zuhaylî, c.4, s.375) Abdullah b. Ömer'den söyle dediGi nakledilir: ?Satranç, tavladan daha kötüdür.? (Ibn-i Kesîr, c.III, s.170)

    ? Satrancin haram olabilmesi için su alti sarttan birinin bulunmasi yeterlidir:

    1- Satranç oynayan kisi, bunu bahis veya kumara vasita ederse,

    2- Namazi terk etmesine veya geciktirmesine götürürse,

    3- Bunu oynarken çok yemin ederse,

    4- Alenî olarak oynamayi adet edinirse,

    5- Oyun esnasinda küfür vs. dinen yasak olan ifadeleri kullanirsa,

    6- Bunu aliskanlik haline getirirse veya zaman israfi yaparsa.

    Bu alti husustan birinin bulunmasi halinde satranç oynamak icmâen haramdir. Bu sartlardan birisi bulunmadiGi zaman ise satranç oynamak tahrîmen mekruhtur. Bu durum bulununca da satranç oynayan kisinin adaleti sakit olup, sahitliGi kabul edilmez. (Ibn-i Âbidin, c.12, s.521)

    ? Dama, tombala ve her çesit iskambil, kâGit, zar, tas, okey oyunu da tahrimen mekruhtur. Yukaridaki sartlardan birinin bulunmasi halinde ise haramdir.

    ? Kahvehanelerde, bilardo salonlarinda, atari salonlarinda, internet kafeler vs. yerlerde oynanan bilumum oyunlarda, yukarida sayilan sartlardan biri bulunursa oynanan oyun haram olur. Haram oyun oynanan yerlerde ise oyun oynamadan bulunmak da mekruhtur.

    Oyunlar, Yarislar, Bos Isler, Spor Dallari

    ? Her lehv, mekruhtur. Yani bos oyun ve abes ile istigal etmek mekruhtur. (Ibn-i Âbidin, c.15 s.467)

    ? Rasûlullah (s.a.v) söyle buyurmustur: ?ÂdemoGlunun bütün oyunlari haramdir. Ancak üç oyun hariç: ErkeGin karisiyla oynasmasi, yayindan ok atmasi ve atini terbiye etmesi.? DiGer bir hadîs-i serifte ise: ?Seni, Allah?i anmaktan alikoyan her sey kumardir.? buyurmustur. (el-Ihtiyâr, c.4, s.146)

    ? Rasûlullah (s.a.v) söyle buyurmustur: ?Allah?i zikretme türünden olmayan her sey bos istir, bir oyundur.? veya ?o bir yanilmadir ve bir bos istir. Bundan dört sey müstesnadir: ErkeGin hanimiyla oynasmasi, erkeGin atini eGitmesi, kisinin iki hedef arasinda gidip gelmesi (aticilik öGrenmesi) ve kisinin yüzme öGrenmesi.? (Nasbu?r-râye, IV/273; Zuhaylî, c.4, s.375)

    1- Yüzme, 2- Güres, 3- Yaya yürüme, 4- Tek ayak üzerinde durma, 5- Top oynama, 6- AGir yük, tas vs. kaldirma, 7- Parmaklari taraklama, 8- Silah, ok vs. atma, 9- Gemi, uçak, otomobil vs. ile yaris, 10- Tas firlatma, 11- Köpek, siGir, at, kus, katir deve, fil yaristirma, 12- Fikhî ve ilmî müsabakalar, 13- Kosu, 14- Yilan avlamak (yalniz bu gibi tehlikeli yarislarda maharetli ve hayatta kalma ihtimali büyük olmalidir) gibi yarismalar ve oyunlar (dört mezhep içindeki farkli görüslere göre) zamanimizda su sartlar dâhilinde caizdir: Bu isler,

    1. Teselli bulmak veya vakit geçirmek maksadiyla yapilmamalidir.

    2. EGlence veya baskalarina üstün gelmek maksadiyla yapilmamalidir.

    3. Bu yarislar bedeni cihada, spora alistirmak ve diGer görevleri yapabilmek için kuvvetlenmek maksadiyla yapilmalidir.

    4. Yarislar kumara dönüstürülmeden, ?bahis? olmadan, karsiliksiz olmalidir. (el-Cezîrî, Dört Mezhep, c.3, s.1130; Ibn-i Âbidîn, c.15, s.487-90)

    Bilinmelidir ki; ?mubah bir sey, niyetle itaate dönüstüGü gibi, itaat de niyetle masiyete dönüsebilir.?

    ? Helal olan oyunlara bakmak da helâldir.

    ? ?Sen kazanirsan ben sana vereceGim, ben kazanirsam sen bana vereceksin? seklinde bahse girmek kumar olur.

    ? ?Sen kazansan da, ben kazansam da ben vereceGim veya sen vereceksin? seklinde olursa kumar olmaz.

    ? ?Kur'a çekeceGim. Kim kur?a da çikarsa ona vereceGim? demekle kumar olmaz.

    ? ?Sen kazanirsan, sana sunu vereceGim. Ben kazanirsam, sen bana bir sey vermeyeceksin? derse kumar olmaz.

    ? Yarismacilarin haricinde, yarismacilardan hiçbir sey almadan, disardan üçüncü bir sahis; ?Ikinizden hangisi kazanirsa ona sunu vereceGim? derse bu kumar olmaz.

    ? Üçüncü bir kimse, iki yarisçinin atina denk olan bir at ile yarisa katilip, ?Sizi geçersem, ikinizden de alirim. Siz beni geçerseniz, size bir sey vermem, hanginiz ötekini geçerse, ondan anlastiGiniz mali alir? demesi de caiz olur. (Ibn-i Âbidîn, c.15, s.487)

    ? Insan için yarar saGlamayan bütün oyunlar da mekruhtur, isterse bunun karsiliGi bir kumar olsun veya olmasin.

    ? Bir kimse oyun oynamasa, bundan sakinsa; fakat caiz olmayan oyun meclislerinde bulunsa, yine mekruhtur. Tipki sarki söylemeyen; fakat sarki-türkü meclislerinde bulunup onlari dinleyen kisi gibidir.

    ? Fiskini ilân eden (günahi açiktan isleyen, gizlemeyen) fâsika selâm vermek mekruhtur. Ilân etmezse mekruh deGildir. Günah islemekte olan veya satranç oynayan bir cemaate onlari yaptiklarindan alikoymak niyetiyle selâm vermek Imam A'zam'a göre caizdir. Imameyn?e göre ise kendilerini tahkir lâzim geldiGi için onlara selâm vermek mekruhtur.

    ? Spor faaliyetlerindeki kilik kiyafetlerde haram-helal ölçüleri muhafaza edilmelidir. Buna dikkat edilmediGi takdirde yapilan faaliyet helal olsa dahi caiz olmaz.

    Spor Toto-Loto, Piyango, Iddaa

    ? Spor toto ve piyango kumardir. (Celal Yildirim, c.4, s.126,193)

    ? Spor loto ve iddaa gibi sans oyunlarini oynamak da haramdir.

    ? Piyango bileti almak ve satmak haramdir. Piyango, toto-loto, iddaa vs. oyunlar, kumarin bir türü olduGundan bunlardan kazanilan para da haramdir.

    ? Bir kurum, kendisinden belli bir miktar alis-veris yapan müsterilerine çekilis kuponu daGitir, bu müsteriler arasindan da kur?a çekip hediye verirse caizdir. Çünkü katilimcilardan hiçbiri zarar etmez.

    ? Kumar olan her oyun haramdir. Kolaylikla mal elde etmek veya kaybetmek olduGu için Kur'ân'da "meysir" diye zikredilen kumar, kolaylik anlamindaki "yüsr" kökünden gelmektedir.
    ? Kumar ve diGer sans oyunlari; âyette belirtilen ?mali batil ve haksiz yolla elde etmek? kavrami altina girmektedir. Bu yolla elde edilen her kazanç ise haramdir.

    ? Kumar ise; oyunculardan birine mutlak bir sey kazandiran, diGerine kaybettiren her türlü oyundur. Bu husustaki âyet-i kerime söyledir:

    ?Ey iman edenler! sarap, kumar, dikili taslar (putlar), fal ve sans oklari birer seytan isi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtulusa eresiniz. seytan içki ve kumar yoluyla ancak araniza düsmanlik ve kin sokmak; sizi, Allah'i anmaktan ve namazdan alikoymak ister. Artik (bunlardan) vazgeçtiniz deGil mi? Allah'a itaat edin, Rasûle de itaat edin ve (kötülüklerden) sakinin. EGer (itaatten) yüz çevirirseniz bilin ki, Rasûl?ümüzün vazifesi apaçik duyurmak ve bildirmektir.? (el-Mâide, 5/90-92)

    Bu âyette kumar ve sans oyunlarinin haram olduGuna dair on delil vardir. söyle ki:

    1- Cenâb-i Hakk kumari ve sans oyunlarini puta tapmak ile birlikte zikretmis ve bunlari puta tapmaya atfetmistir.

    2- Bunlara ?necis? demistir.

    3- seytanin amellerinden saymistir.

    4- Bunlardan sakinilmasini emretmistir.

    5- Her iki cihanda kurtulusu bunlardan sakinmaya baGlamistir.

    6- seytanin bu seylerle insanlar arasina düsmanlik sokma özelliGini zikretmistir.

    7- BuGzun ve kinin olusumuna bunlari sebep göstermistir.

    8- Allah'in zikrinden alikonmayi bunlara baGlamistir.

    9- Namazdan alikonma özelliGini bunlara atfetmistir.

    10- Tehdidi ilân eden soru siGasiyla, edebî bir yasaklama getirmistir.

    ? Kumar oynamaya çaGirmak keffaret gerektirir. Rasûlullah (s.a.v); "Kim arkadasina; ?gel kumar oynayalim? dese (de oynamasa, bu sözüne kefaret olmak üzere) sadaka versin." buyurmustur. (Buhârî, Edeb 74)

    ? Haram olan oyunlari oynamak haram olduGu gibi, bu oyunlara has olan aletlerin alis-verisini yapmak da, ondan elde edilen kazanç da haramdir.

    ? Çocuklarin oynadiGi spor toto-loto, iddaa, evlerde oynanan çocuk oyunlarina karisan bahis, piyango bileti vs. kumar olan bütün oyunlarin sorumluluGu ilk önce ana-babaya aittir. Rasûlullah (s.a.v); "ÇocuGunu cevizle (kumar) oynar görüp de kulaGini çekmeyen ebeveynin kirk gün namazi kabul edilmez." buyurmustur. (K. Sitte Ter. ve serhi, Ibrahim Canan, c.8, s.66)


    GÜZEL BIR MAKALE olduGu için burada nakletmek istedim
#05.03.2009 22:14 0 0 0
  • Her insan, hayatı boyunca her anı için Allah'a muhtaçtır. Soluduğu havadan yediği yemeğe, elini ayağını kullanabilmesinden konuşabilmesine, barınabilmesinden, gülüp neşelenmesine kadar Allah'ın yarattıklarına ve kendisine bağışladıklarına muhtaç olarak yaşar. Ancak insanların büyük bir çoğunluğu acizliklerini ve Allah'a muhtaç olduklarını anlamazlar. Onlar herşeyin kendiliğinden geliştiğini veya sahip oldukları şeylere kendi çaba ve çalışmaları sonucunda ulaştıklarını zannederler. Bu, hem büyük bir yanılgı hem de Allah'a karşı büyük bir nankörlüktür. Kendilerine küçücük bir hediye alan bir insana bile nasıl teşekkür edeceğini bilemeyen bu insanlar, Allah'ın hayatları boyunca kendilerine verdiği sayısız nimeti görmezden gelerek yaşarlar. Oysa Allah'ın her insana verdiği nimet, sayarak bitirilemeyecek kadar çoktur. Allah bunu bir ayetinde şöyle bildirir:

    Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Nahl Suresi, 18)

    Buna rağmen, insanların büyük bir çoğunluğunu şükretmez. Bunun nedeni ise ayetlerde bildirilmektedir. İnsanları Allah'ın yolundan saptırmak için yemin eden şeytan, insanların şükretmelerini de engelleyeceğini söylemiştir. Şeytanın bu sözleri Kuran'da şöyle bildirilir:

    "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın." (Allah) Dedi: "Kınanıp alçaltılmış ve kovulmuş olarak ordan çık. Andolsun, onlardan kim seni izlerse, cehennemi sizlerle dolduracağım." (Araf Suresi, 17-18)

    Müminler ise, sahip oldukları her nimet için ne kadar aciz ve muhtaç olduklarını düşünerek Allah'a şükrederler. Müminlerin Allah'a şükrettikleri tek nimet zenginlik, mal, mülk değildir. Herşeyin sahibinin ve hakiminin Allah olduğunu bilen müminler sağlıkları, güzellikleri, ilimleri, akılları, imanı sevmeleri, küfrü çirkin görmeleri, hidayet ehli olmaları, tertemiz müminlerle birlikte olmaları, anlayış, basiret ve feraset sahibi olmaları, güçleri dolayısıyla şükrederler. Gördükleri güzel bir manzara için veya işleri kolay hallolduğunda, istedikleri birşey gerçekleştiğinde, güzel bir söz işittiklerinde, sevgi ve saygı gördüklerinde ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok nimetle karşılaştıklarında hemen Allah'a şükreder, O'nun merhametini, şefkatini, Rahman ve Rahim olduğunu düşünürler.

    Allah, onların bu ahlakına karşılık olarak Kuran'da bir sır bildirmiştir. Bu sır, Allah'ın şükredenlere nimetlerini artıracağıdır. Örneğin sağlığı ve gücü için şükredici olan bir Müslümanın Allah gücünü ve sağlığını daha da artırır. İlmi veya mülkü için şükredenlere Allah daha çok ilim ve mülk verir. Bu, onların Allah'ın verdikleri ile yetinen, sahip oldukları nimetlerle sevinen, samimi ve Allah'la dost insanlar olmalarındandır. Allah, bu sırrı Kuran'da şöyle bildirmiştir:

    "Rabbiniz şöyle buyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size artırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, Benim azabım pek şiddetlidir." (İbrahim Suresi, 7)

    Şükredenlerden olmak, o insanın Allah'a yakınlığının, dostluğunun ve Allah'a olan sevgisinin de bir göstergesidir. Şükredici insanlar, daima her olayda Allah'ın yarattığı güzellikleri ve nimetleri görebilme anlayış ve yeteneğine sahiptirler. İnkarcı veya nankör bir insan, en güzel ortamlarda dahi hep eksikleri, kusurları görür, onlarla mutsuz veya tedirgin olur. Allah'ın yaratışının bir hikmeti olarak da bu insanların karşılarına hep terslik gibi görünen olaylar, güzel olmayan görüntüler çıkar. Oysa güzel ve samimi bir bakışa sahip insanlar için de Allah, hep güzellikleri ve nimetleri artırarak gösterir.

    Görüldüğü gibi Allah'ın şükredenlere nimetlerini artırması Kuran'ın sırlarından biridir. Ancak burada unutulmaması gereken, bu şükrün gerçek bir samimiyetle yapılması gerektiğidir. Samimi olarak Allah'a yönelerek, O'nun sonsuz şefkat ve merhametinin coşkusunu hissederek yapılamayan, sadece göstermelik olarak dile getirilen bir şükür ifadesi elbette son derece samimiyetsizdir. Ve sinelerin özünde saklı duranı bilen Allah, bu samimiyetsizliğin de şahididir. Böyle bir ruh hali içinde şükredenler, Allah'ın sinelerin özünde saklı duranı, insanların niyetlerini, gizlediklerini, gizlinin de gizlisini bildiğinin şuurunda değildirler. Rahat bir ortamda göstermelik ifadelerle şükreder ama zor bir anda rahatça nankörlük yapabilirler.

    Şunu da unutmamak gerekir ki, samimi müminler, en zor koşullarda dahi şükredicidirler. Yüzeysel düşünen bir kişi, müminlerin sahip oldukları nimetlerde bir azalma görebilir. Ancak müminler her olayın ve ortamın nimet yönünü görebildikleri için bunda da bir hayır olduğunu bilirler. Örneğin Allah insanları biraz korku, açlık ve canlardan ve mallardan eksiltme ile deneyeceğini bildirmektedir. Böyle bir durumda müminler, bunlara sabrettikleri takdirde Allah'ın kendilerini cennet nimetleri ile mükafatlandıracağını umarak, sevinir ve şükrederler. Allah'ın kendilerine hiçbir zaman güçlerinin üzerinde yük yüklemeyeceğini bilir, bunun güven ve teslimiyeti ile sabreder ve şükredici olurlar. Bu nedenle her zaman şükredenlerden olmak belirgin bir mümin vasfıdır ve Allah, şükredenlere hem ahirette hem de dünyada nimetlerini artırarak verecektir
#12.08.2007 19:29 0 0 0