Han
Üye
04.11.2008
Asteğmen
10.905
Asteğmen
10.905
Hakkında
-
Türkiye'nin ilk Hızlandırıcı teknolojileri Enstitüsü ve Parçacık Hızlandırıcı Tesis hizmet binaları, Ankara üniversitesi (AÜ) Gölbaşı Kampüsü'nde düzenlenen törenle hizmete girdi.
Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının verdiği kısa bir konserin ardından, AÜ Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin parçacık hızlandırıcı faaliyetlerine yıllar önce başlaması gerektiğini belirterek, bugün gelinen noktanın çok sevindirici olduğunu, ancak vakit kaybetmeden tüm kurumların desteğiyle hızla ilerlenmesi gerektiğini söyledi.
Üniversite olarak, projenin gelişmesi için tam destek vermeye devam edeceklerini vurgulayan Taluğ, destek alınamayan yerlerle de tekrar görüşülmesi önerisinde bulundu.
Taluğ, projenin Türkiye için büyük bir gurur olduğunu ifade ederek, emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu.
Hızlandırıcı teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Yavaş da projenin üniversitelerinin koordinatörlüğünde üniversiteler arası işbirliği ile yürütüldüğünü belirterek, '721. yüzyılın doğurgan teknolojilerinden sayılan hızlandırıcı ve dedektör teknolojilerinin ülkemizde bilimsel araştırma ve teknoloji geliştirme çalışmalarında daha yoğun kullanılmasını hedefliyoruz'' dedi.
Projeye, devlet Planlama Teşkilatının destek verdiğini anlatan Yavaş, Boğaziçi, Doğuş, Dumlupınar, Erciyes, Gazi, istanbul, Niğde, Süleyman Demirel ve Uludağ üniversitelerinin işbirliği ile yürütüldüğünü ifade etti.
Yavaş, projenin oluşturulma sürecinde 30 Kasım 2007'de Isparta'da meydana gelen uçak kazasında yaşamını yitiren bilim insanlarını da rahmetle andı. Yavaş, şöyle devam etti:
''Atomun yapısının ve süper iletkenliğinin keşfinin ardından süper iletken elektron hızlandırıcısı ile atomun ve maddenin içine yapacağımız yolculuğu mümkün kılacak tesisin, üniversitemiz, ülkemiz ve bölgemiz için büyük önem taşıdığına inanıyorum.
Merkez, ülkenin bilimsel ve teknolojik atılımında ve kalkınmasında çok önemli roller üstlenecektir.''
TOBB üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saleh Sultansoy da bu merkezin bir ülke için gelişmişlik göstergesi olduğunu belirterek, projenin her aşamasının desteklenmesi ve sürecin hızlanması gerektiğini söyledi.
Projenin oluşturulma sürecinde TÜBİTAK'a yönelik eleştiride bulunan Sultansoy, ''TÜBİTAK'tan destek sıfır. Bu çok önemli açılışta da kendilerinden hiç kimse yok'' dedi.
''İLERİ DÜZEYLİ AR-GE ALT yapisi SUNULACAK''
Merkezde malzeme ve yarı iletken teknolojisi, biyoteknoloji, nanoteknoloji, lazer, sağlık, iletişim, savunma, çevre, genetik gibi alanlarda Türkiye araştırmacılarına ileri düzeyli AR-GE alt yapısı sunulacak.
Ankara üniversitesi bünyesinde ve geçen yıl kurulan ve hizmet binalarına kavuşan Hızlandırıcı teknolojileri Enstitüsünde, hızlandırıcı ve dedektör teknolojileri alanında uzmanlar yetiştirilecek ve projeler gerçekleştirilecek. Enstitü, ayrıca Türk Hızlandırıcı Merkezi çalışmalarını koordine edecek.
Türkiye'nin CERN'e tam üyelik sürecinde Türkiye içinde hızlandırıcılara dayalı AR-GE ve uygulamalar açısından en önemli yatırımlarından birisi olan bu aşamanın ardından devam edecek çalışmalarla, dört büyük ölçekli hızlandırıcı tesisini içerecek Türk Hızlandırıcı Merkezi'nin hayata geçirilmesi amaçlanıyor.
-
ABD'li yazılım şirketi Microsoft, internet üzerinden sesli ve görüntülü görüşme servisi sağlayan Skype'yi 8,5 milyar dolara satın almaya hazırlanıyor.
Wall Street Journal'da yer alan habere göre, en fazla 8,5 milyar dolar değerinde olacak anlaşma, Microsoft'un en büyük satın alması unvanını alacak. Fiyata, Skype'nin 686 milyon dolarlık uzun vadeli borçlarının da dahil olacağı belirtiliyor.
Konuya yakın kaynaklar, Microsoft ile Skype'nin anlaşmasının bugün ya da yarın açıklanmasını bekliyor.
Lüksemburg merkezli Skype, Niklas Zennstrom ve Janus Friis tarafından 2003 yılında kuruldu. Dünya genelinde 663 milyon kullanıcısı bulunan Skype'i, internet açık artırma sitesi eBay, 2006 yılında 2,6 milyar dolara satın almış, sonrasında 2009 yılında yüzde 70'ini 2 milyar dolara yeniden satmıştı.
Şirket, geçen ağustosta hisse ihracında bulunmayı planladığını açıklamıştı.
Skype'nin şu anda çoğunluk hissesi özel sermaye şirketleri Silver Lake ve Andreessen Horowitz başta olmak üzere bir grup yatırımcının elinde bulunuyor.
Geçen yıl Skype, 860 milyon dolar gelir elde etmiş, ancak 7 milyon dolar net zarar açıklamıştı.
-
Cep telefonları konuşma esnasında şarj edilebilecek.
Bilim adamlarının yürüttüğü yeni bir araştırma, cep telefonlarının insan sesiyle şarj edilebilmesini sağlayacak.
Elektrik mühendislerinin geliştirdiği yeni tekniğe göre, cep telefonu sahibinin konuşması esnasında sesi elektriğe dönüştürülecek.
Ancak bu yenilik dezavantajlarda getirebilir. Bunlardan biri, ses tonunun gücüyle ortaya çıkacak elektriğin daha fazla olması. Bu da insanlara telefonla konuşurken bağırmak için geçerli bir sebep verebilir.
Seul'daki Sungkyunkwan Üniversitesi'nin nano teknoloji enstitüsünde bu teknolojiyi tasarlamakla uğraşan Dr. Sang-Woo Kim, "Çevremizi enerji kaynağı olarak görmezlikten geldik. Biz, konuşma, müzik veya gürültüden çıkan sesi enerjiye dönüştürmenin yollarını aradık" dedi. Kim, geliştirecekleri teknoloji sayesinde otoyollarda oluşan gürültüyü enerjiye çevirerek ses kirliliğini azaltabileceklerini ifade etti.
Sesi enerjiye dönüştürme teknolojisi, iki elektrotun arasına yerleştirilecek çinko tellerle mümkün olacak. Sesleri emecek olan bir platform, çinko oksit kabloların gerilip gevşeyerek elektrik üretmesini sağlayacak.
-
Yorumlarımızın illa konu başlığıyla uyuşmasına gerek yok abi. Önemli olan fikirlerimizi paylaşmak. Yazılanları okuyoruz, bilmiyorsak öğreniyoruz, inanmıyorsak araştırıp gerçeği buluyoruz. O yüzden yapılan her düzgün yorum faydalıdır
İyi güzelde işte o maaş kime bağlanacak. Nasıl seçilecek insanlar ? Yeşil karttaki gibi önüne gelene dağıtılacak mı ?
İşe işçi alıyoruz, adam diyor ki;
"Bana sigorta yapmayın, yeşil kartım yanar"
Bizde tabiki geldiği gibi gönderiyoruz adamı.
Şimdi aynı burdaki gibi aile sigortası olan adam ya o parayla yetinecek, yan gelip yatacak. Yada gidip sigortasız çalışacak...
-
Konu: Peşkeşe İhale KılıfıDaha çok şey çıkacak altından
Ne yazık ki heryerde var bu tür olaylar...
-
pascal nihatı dövüyor - pascal nihat doğanı yumrukladı - pascal eve dönüyor - pascal nihat doğan kavga
Survivor'da bu kez yumruklar konuştu, Pascal Nouma ve Nihat Doğan arasındaki gerginlik kavgaya dönüştü. Ödül oyunu sırasında birbirine giren ikiliyi set ekibi güçlükle ayırdı. Survivor"da önceki gün çamur havuzunda ödül oyunu oynandı. Dominik-Las Terenas'ta yapılan çekimlerde, gazeteciler de hazır bulundu. Oyunun finalinde Pascal Nouma, Nihat Doğan ve Ebru Destan yan yana mücadele etti. Ancak yarışı önde götüren Doğan'ın "Bunları kaşar ekmek gibi yerim ben" demesi, ortamın gerilmesine neden oldu. Destan'ın "Doğru konuş" uyarılarına kulak asmayan Doğan, rakiplerini yenince ipler koptu. Sinirlenen Pascal Nouma, vücudundan aldığı çamuru Nihat Doğan'a fırlattı. Kadın oyuncuların "Sen kime kaşar diyorsun" tepkileri ortamı iyice gererken, Doğan ve Nouma arasındaki sataşmalar küfürleşmeye dönüştü. Ve sinirlerine daha fazla hakim olamayan Nouma, ünlü şarkıcıya saldırdı. Önce diğer yarışmacılar, ardından da set ekibi araya girip ikiliyi ayırdı.
-
Hızlı internetin geleceği belli oluyor: Tek bir fiber kablo üzerinden 100 terabit veri!
Araştırmacılar, tek bir optik fiberden saniyede 100 terabit'in üzerinde veri aktarmayı başardılar ve dünya rekoru kırdılar.
100 terabit veri, 250 çift taraflı Blu-Ray diskine veya kesintisiz 3 ay HD videoya denk geliyor. NewScientist'e göre NEC'den Dayou Qian, 165 kilometrelik fiber kablo üzerinden 101.7 terabitlik aktarım hızına ulaşabildi. Qian, bu hıza 370 farklı lazerden gelen ışık sinyallerini 'ezerek' ulaştı.
Japonya Ulusal Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu'ndan Jun Sakaguchi ise, yedi ışık kılavuzlayıcı çekirdekten oluşan bir fiber ile saniyede 100 terabit hıza ulaşmayı başardı.
Günümüzdeki transfer hızları ise bu kapasitelerin çok gerilerinde. Örneğin New York ile Washington arasındaki bant genişliği saniyede sadece birkaç terabit. Örneklerimizdeki çok çekirdekli fiberlerin üretimi ve uzun mesafelerde sinyalin günçlendirilmesi ise oldukça karmaşık. Ancak yine de bu teknolojiler Google, Facebook gibi devlerin veri merkezlerinde kullanılabilir.
-
internete sansür - Btkdan yasak - btk sansür - internetin güvenli kullanımı yasası - güvenli internet
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Güvenli İnternet Hizmeti'nin tamamen özgür iradeyle kişisel tercihler doğrultusunda talep edilecek bir hizmet olduğunu bildirdi.
BTK'dan yapılan yazılı açıklamada, Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliğinin İnternetin Güvenli Kullanımı başlıklı 10. maddesinin, işletmecilere internetin güvenli kullanımına yönelik ücretsiz alternatif hizmet sunma yükümlülüğü getirdiği anımsatıldı. Bu çerçevede 22 Şubat 2011 tarihli Kurul kararıyla ''İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar''ın belirlendiği ifade edilen açıklamada, bu usul ve esasların karar tarihinden itibaren 6 ay sonra yürürlüğe gireceği belirtildi.
Açıklamada, bu usul ve esaslar kapsamında tüketicilerin internetin zararlı ve yasa dışı içeriğinden korunmalarına yönelik verilecek alternatif Güvenli İnternet Hizmetinin, işletmeciler tarafından ek ücret olmaksızın sunulacağı ifade edildi.
İşletmeciler tarafından kullanıcıları için farklı erişim yetkilerine sahip Standart Profil, Çocuk Profili, Aile Profili ve Yurtiçi İnternet Profili adıyla dört farklı kullanıcı profilinin tanımlanacağı ve internet erişiminin bu profillere göre düzenleneceğinin belirtildiği açıklamada, şunlar vurgulandı:
''Bireysel aboneler Güvenli İnternet Hizmetini tercih edip etmeme konusunda tamamen özgür hareket edebilecekler. Güvenli İnternet Hizmeti, kişisel tercihler doğrultusunda sunulacak ve bu hizmeti almak istemeyen kullanıcılar için mevcut internet erişimlerinde herhangi bir değişiklik getirilmeyecek. Kullanıcılar güvenli internet hizmetini alma, almama, profiller arası geçiş yapma veya çıkma konusunda tamamen serbest şekilde seçim yapabilecekler. Bu düzenlemeyle internet kullanımına sınırlama getirilmesi söz konusu olmayıp isteyen kullanıcılar için hizmeti seçenekli olarak alabilme hakkı getirilmektedir.
Güvenli İnternet Hizmeti tamamen özgür irade ile kişisel tercihler doğrultusunda talep edilecek bir hizmettir. Hem ülkemizde hem de dünyada internet servis sağlayıcıları kullanıcılarına benzer hizmetler sunmaktadırlar.''
-
iPhone 5 iki çeşit mi olacak?
Sadece tek bir iPhone 5 bekleyenler; iPhone'un pahalı olduğundan yakınanlar... Bu haber sizin için!
iPhone 5'le ilgili yeni bir haber internette dolaşmaya başladı. Bu habere göre iPhone 5 iki farklı şekilde kullanıcıların karşısına çıkabilir; standart ve pro. iPhone Download Blog, Apple'ın iki çeşit iPhone bileşenlerini stokladığını ve bu parçaların tek bir iPhone'a sığamayacağını söylüyor. Bu durumda bir tanesi daha ucuz diğeri daha pahalı olmak üzere bu yıl içerisinde iki adet iPhone 5 görmemiz mümkün.
Tabii bu bileşenlerin birinin bu sonbaharda çıkması düşünülen iPod Touch'lar için toplandığı da konuşulanlar arasında. iPhone 5 standart ve pro'nun tam olarak arasındaki farklarının ne olacağı ya da ikisinin de iPhone 5 olarak mı anılacağı şu anda bilinmiyor. Ancak iPhone 5'in Haziran ayındaki beklenen çıkış tarihinin gecikeciğine artık kesin gözüküyle bakılıyor.
-
Windows 8'de bulunacağından emin olduğumuz 7 şey!
Onlarca şey sızsa da kimse ne olacağından emin değil. Ama biz, bu 7 şeyin Win 8'de olacağına eminiz!
Windows 8'in internete sızan ön sürümleri, işletim sisteminin nasıl olacağına dair bize birçok şeyi bildiriyor. Son sızan yapılara göre Windows 8, çekirdekten bulut desteğine önceki Windows'lardan farklı olacak. İşletim sistemi hakkında hala bilmediğimiz şeyler mevcut, ancak bildiklerimiz de giderek artıyor. İşte Wİndows 8'in final sürümünde bulunacağından emin olduğumuz özellikler:
ARM desteği: Microsoft, Windows 8'i tabletlere de getirmek istiyor ve bu nedenle yeni işletim sistemi ARM işlemcilerini de destekleyecek. Bunun manası, Windows 8'in tabletlerde iOS ve Android ile rekabete girebilecek olması.
Dokunmatik optimizasyonları: Windows 8'den sızan bir kodda bulunan dokunmatik oturum açma ekranında Android'de olduğu gibi bir şekil çizerek oturum açmak mümkün oluyordu.
Ribbon: Office 2007 ve 2010'da bulunan 'Ribbon' ara yüzü, Windows 8'in Windows Gezgininde kullanılıyor. Bu ara yüzü kullanmak istemeyenler için Windows 7'dekine benzer bir ara yüze geçmek mümkün olabilir.
Yenilenmiş Görev Yöneticisi: Modern Görev Yöneticisi adını alan yeni araç, Kaynak izleyici ve Görev Yöneticisini birleştirerek bilgisayarınızı yavaşlatan uygulamaları görüp kapatabileceğiniz bir pencere sunuyor.
'Immersive' tarayıcı: Windows 8 alpha sürümünden sızan bazı ekran görüntülerinde, Windows Phone 7'deki Metro tarayıcıya benzer sade bir tarayıcıyla karşılaşmıştık. Bu ise Microsoft'un Windows'u tabletlere uyarlama çalıştığının önemli bir kanıtı.
Bulut entegrasyonu: Windows Live SkyDrive dışında, yeni Windows'un üçüncü parti bulut depolama hizmetlerini ve sürücülerini desteklemesini bekleyebilirsiniz.
Taşınablir çalışma alanları: 'Portable Workspace' özelliği sayesinde 16GB'dan büyük USB disklerini PC'nizin bir kopyası olarak yanınızda taşıyabileceksiniz.
-
iPad 3 hakkında müthiş bir iddia!
Apple'ın iPad 3 hakkındaki planları gerçek olursa, bugüne dek gördüğümüz en bomba tablet geliyor!
Apple, piyasaya sürdüğü en son tablet bilgisayarı olan iPad 2 ile mükemmel bir iş daha başardı. Fakat, son günlerde çıkan söylentilere göre iPad 3 hazırlıkları çoktan başladı bile; hem de üç boyutlu bir şekilde.
Çok sayıda büyük stüdyonun iPad 3'te olması muhtemel bu teknolojiye destek vereceği söylenirken, Foxconn yetkililerinden sızan haberler göre üç boyutlu bir iPad çalışması kesinlikle yapılacak işler arasında...
Nintendo 3DS ile karşılaştıracak olursak iPad 3'ün başta geniş ekranı olmak üzere çok daha zevkli bir deneyim sunacağı tahmin edilebilir. Ancak Apple'ın yeni bir işe kalkışmadan önce ince eleyip sık dokuduğu da unutulmamalı. Eğer Apple 3D iPad konusunda kararlıysa, bu konuda da çok uzun bir ön çalışma yapacağına şüphe yok...
-
iPhone'unuzu kırmamak için 4 neden!
iPhone'u kırarak yeni özelliklere kavuşabilirsiniz ama bu 4 yan etki hiç aklınıza geliyor mu?
iPhone, iPad ve iPod touch kullanıcıları, cihazlarında birçok yeni fırsat sunması nedeniyle onları 'jailbreak'liyorlar'. Jailbreak sayesinde birçok yeni seçeğene ve özgürlüğe sahip olmak mümkün ancak iPhone'unuzu kırmak; uğraşmak istemeyeceğiniz birçok soruna da yol açabiliyor. İşte iPhone'unuzu kırmanıza engel olabilecek 4 neden:
Kararlılık ve güvenliğe paydos: iPhone'unuzu kırmak işlevselliği artırmak konusunda size birçok seçenek sunuyor olsa da bazı şeylerin işlemesini bozabilir. Eklentiler kilitlenmeye daha meyilli hale gelebilir ve sorunun nedenini kendiniz bulmak zorunda olabilirsiniz. Sorunları çözmeye yönelik araçlar var, ancak bunlarla uğraşmak istemeyebilirsiniz. Her şeyin tam anlamıyla çalışmasını istiyorsanız jailbreak'lemek size göre olmayabilir.
Bazı güvenlik uzmanları, jailbreak'in sunduğu yeni olasılıkların yeni güvenlik açıkları anlamına da geldiğini savunuyorlar. Bunları da engelleyecek yollar mevcut ancak bütün mesele uğraşmak isteyip istemediğiniz.
iOS güncellemeleri eskisi kadar hızlı ve kolay olmaz: Jailbreak'li bir cihazı güncellediğinizde Jailbreak'i kaybederseniz ve onu tekrar uygulamanız, kırılmış uygulamaları tekrar yüklemeniz gerekir. Bu işlemi kolaylaştıran araçlar olsa da gerçek bir işletim sistemi güncellemesi kadar rahat olmayacaktır.
Sık sık geri yükleyeceksiniz: Jailbreak'lemek oldukça kolay bir işlem olsa da zaman zaman işe yaramayabiliyor. Bu durumda aynı işlemi tekrar tekrar denemek zorunda kalıyorsunuz, bazen de tam geri yükleme yapmanız gerekiyor. iOS'u geri yüklemek çok fazla zaman almasa da tüm müziklerinizi, fotoğraflarınızı vs. geri yüklemek çok hızlı bir işlem değil.
İyi jailbreak uygulamaları pahalı: iTunes App Store'daki uygulamalara para ödemeyi sevmiyorsanız, bunu Cydia Store'da yapmaktan nefret edebilirsiniz. En iyi uygulamalar genellikle ücretli ve ortalama olarak iTunes'dakinden pahalı.
-
Google'ın yeni özelliği nete sızdı!
Google'ın yeni özelliği, milyonlarca kişinin karşısına ufak bir yanlışlık sonucu işte böyle çıktı...
Google yeni uygulamasını internete ve televizyonlara kendisi bilerek ya da bilemeyerek sızdırdı. Amerika'daki ulusal kanallarda yayınlanan Google'ın yeni reklamı "Dear Sophie"yi muhtemelen görememişsinizdir. Ancak reklamı dikkatle izlerseniz Google'ın reklamın 51. saniyesinde daha önce görülmemiş bir özelliğini fark edebilirsiniz.
Reklamda bu üzerinde +1 yazan özelliğin üzerine hiç tıklanmamasından dolayı, daha önce sadece duyurulan özelliğin tam olarak nasıl çalıştığını bilemiyoruz. Ancak Google daha önceleri +1 isimli bir özelliğini duyurmuş ve bu özellik sayesinde kullanıcıların Google arama sonuçlarını arkadaşlarıyla paylaşabileceğini söylemişti.
Google'ın bu "sızmayı" bilerek mi ya da yanlışlıkla mı yaptığını bilemiyoruz ancak milyonlarca izleyiciden dikkatli olanları bu +1 özelliğini çoktan fark etti.
-
çifte okeye dönerken okeylerden birini yere atabilme ihtimalini sevdim
- Konunun içerisindeki biz şunu yaptık, biz bunu yaptık söylemlerinden çok sadece başlığı vurgulamak istiyorum. Aile Sigortasında takıldığım nokta budur...
-
Başbakan Erdoğan: "Bir özürlüye bakana asgari ücret veriyoruz, üniversite öğrencisine 240 TL, master öğrencisine 480 TL, doktora öğrencisine 720 TL veriyoruz. Sosyal devlet olmanın gereği budur"
İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nce dün gerçekleştirilen '4. İstanbul Moda Hazır Giyim Konferansı'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Ailesi Sigortası Projesi'ni eleştirdi.
Erdoğan şunları söyledi: "Herkese 600 TL dağıtacaksın, acaba kim çalışır? Böyle bir şey var mı? Biz bunu özürlümüz için yapıyoruz. Bir özürlüye bakana asgari ücret veriyoruz, üniversite öğrencisine 240 TL, master öğrencisine 480 TL, doktora öğrencisine 720 TL veriyoruz. Sosyal devlet olmanın gereği budur" dedi.
SOSYAL DESTEK FARKLI
Yoksullukla mücadele ile sosyal desteğin farklı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Yoksullukla mücadele ederken insanları tembelliğe sevk edemeyiz. Bunlar bizim yoksullukla mücadele, sosyal devlet politikalarımızla yarışmak adına tembelliğe iten, balık tutmayı değil de balık dağıtmayı öneren mantıktır. Biz bu mantıkla hiçbir zaman iç içe olamayız. Biz balık tutmayı öğreteceğiz, bunu başaracağız. Bu olmazsa istediğiniz fabrikayı açın, yatırımı yapın, çalışacak eleman bulamazsınız. Biz yoksulları finanse etme üzerine değil, yoksulluğu azaltma üzerine bir strateji uyguluyoruz" şeklinde konuştu.
Kaynak
-
ÖTV nedir ? Neden çıkmıştır ? sorusunun cevabını herkes biliyordur ama neden hala uygulanıyor sorusunun cevabı ise yok
Ne yazık ki vergi, devletin temel kaynaklarından birisi. Hiç vergi vermeyelim diyen yok tabiki. Ama yüksek vergilerden müzdaripse çok. Sonuç olarak ortada hiçbir çözümde yok.
Tarım bakanlığında bir sürü ziraat mühendisleri var evrak işi yapana kadar köy köy gezip haklın ufkunu açsın nasıl ziraat yapılır onu öğretsin. Devlet istesin yeterki tarımı kalkındırmak istesin ama yok... ithalat daha kolay...
Aynen katılıyorum. Ama yatmak varken çalışmak niye. İşin kolayı varken zoru niye seçilsin ki
Son olarak, benim aklıma tek bir proje geliyor. O da;
-Sanayi, tarım ve hayvancılığın etkin bir biçimde geliştirilmesidir. İthalatı azaltmak, ihracatı arttırmak zorunludur...
İlk mesajımda da dediğim gibi Çılgın proje 2023 yılında daha makbuldür. Şimdi değil...
Akıllı proje, günümüz şartlarında daha verimlidir. Nitekim, nerdeyse benle yaşıt GAP projesi daha tamamlanamamışken akıllı proje 100 yılımızı alır sanırım
-
ipe sapa gelmez ifadelerle sözde gündem yaratmaya çalışan, bir takımın formasını giyerken başka takıma üzülen
-
Fenerbahçeli futbolcu Caner Erkin'in haddini aşan açıklamaları bugün ki medya organları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır. Türk futbol tarihini bilmeyen, ipe sapa gelmez ifadelerle sözde gündem yaratmaya çalışan, bir takımın formasını giyerken başka takıma üzülen ve bunu açıkça dile getiren bu oyuncuyu Trabzonspor'a yönelik söylemlerinde dikkatli olmaya çağırıyoruz.
Trabzonspor resmi websitesi