LaigLeNoiR

LaigLeNoiR

Üye
12.01.2008
Uzman Onbaşı
3.064
Hakkında

  • Bugunde ölmedim anne...
    Hain kurŞunun önüne atLasamda.
    Dost biLdiklerime karşıda savaşsamda
    Geri dönüşü oLmayan yollarda oLsamda.
    Bugunde ölmedim anne...

    Sevdiklerim sevmediklerim olsada.
    Hasret gönlümü birkez daha yaksada.
    dost biLdiklerim beni Sırtımdan vursada.
    Bugunde ölmedim anne...

    Benki dağlarda gezen kartaLım.
    ben beLki yaLnız oLanım anne...
    kabuL etmeSemde bu haLimi.
    YaŞarken hergünde Ölsemde Kara toprağa girmeden
    Bugunde ölmedim anne...

    Tevfik TÜREN
    Serbest KÜRSÜ
#31.01.2008 21:06 0 0 0
#31.01.2008 12:03 0 0 0
#27.01.2008 21:56 0 0 0
  • Kucukken Oynardık Beraber Hatırlarmısın 2 arkadas Gıbı
    Buyudum Artık Dınlemenı Bekledım.
    Ama Senın ıLgın Yoktu Artık ßende.
    En GuzeL Gunlerımı Babam Dunyada ıken Babasız Gecırdım
    ßılırmısın Sen Bunun Acısını..
    ßekledım. Senı Sevıyorum Iyıkı Varsın OgLum Demenı.
    ßekledım. Gecelerı Basımı Oksayıp İYİ GECELER ogLum Demenı..
    Sen Vardın Yasıyordun Ama Benın Icın ßır Hıc Oldun.
    En Zor Gunumde Yanımda Yoktun..
    Bılıyormusun Baba Bekledım Senı Sevıyorum Evladım Demenı..
    ----------------------------------------------------------
    Ilerıde Allah kısmet Ederse ßende ßaßa Olacagım ßen Eger OgLum Olursa ßabamdan Gorduklerımle DegıL GormedıklerımLe Yetıstırecegım Kendı OgLumu Yasıyormus Nefarkederkı...
    Eger Cocuklarınız OLursa Iyı ßır Ana Baba OLun Onları Dınleyın Onlara Bır Seyler Almak Onlara Istemedıklerı Seylerı Almakla Onlarla ılgılenmenız anlamına Gelmez.. Ben yaLnız buyudum Iyıkı Cevremdekı Insanlar Kotu deıLdı .. Ama Sızınkıler Ben Kadar SansLı oLmayaBılır Lutfen Ilerıde Kendı Evlatlarınızı Sadece Dınleyın Herseyın Bası Bundan Gecıyor... ılgılenmekten Gecıyor..
    [içimden Geldıgı Gıbı yazdım kendımı Anlatmak Istedım ıLgıLenenlere Teşekkur Edıyorum ve Bana bıraz Yardımcı Olursanız Sevınırım...]

    14 eyLüL 2006
    04:36


    Tevfik TÜREN
#27.01.2008 20:55 0 0 0
  • Kerem Yılmazer ve Göksel Kortay. Hep içimi acıtmış bir hikayedir: Birbirini seven, saygılı, kibar, ince ve birbirine düşkün bir çift... Birdenbire, hiç hesapta yokken, ortada makul bir sebep yokken...

    noimage
    GOKSEL KORTAY


    Kötü talih, kötü tesadüf, kötü kader, ne diyeceğimizi bilmediğimiz bir şeyle ayrıldılar birbirlerinden... HSBC binasında bomba patladığında Kerem Yılmazer arabasındaydı ve düzgün bir adam olduğu için kırmızı ışıkta durmuştu. Durmayan uyanık şoförlerin hayatı kurtuldu, Kerem Yılmazer ise gitti. Geride Göksel Kortay kaldı. Hálá kocasına sırılsıklam aşık bir kadın. Acılı ve yalnız bir kadın. Aradan 4 yıl geçmiş olmasına rağmen hálá acısıyla baş edemeyen bir kadın...


    Eşinizi HSBC patlamasında kaybettiniz. Siz, "geride kalansınız." Bu nasıl bir duygu?



    - Korkunç bir duygu. O gün ben de öldüm. Evet, yaşıyorum, nefes alıyorum ama aslında yaşamıyorum, yalnızca cismen varım. Artık yaşamışım yaşamamışım, hayattaymışım değilmişim hiç önemli değil. Oysa yaşamak, müthiş zevk aldığım bir şeydi. Hayata karşı tutkuluydum, iştahlıydım. Mesleğimi ölünceye kadar yapmak istiyordum. Şimdi o ışığı da kaybettim. Hiçbir şey yapmak gelmiyor içimden. Eskiden bir ay bile sahneden uzak kalsam ağlamaya başlardım, ben niye orada değilim diye. Artık o duygum da öldü. Bedenen varım ruhen yokum. "Geride kalmak", işte böyle bir duygu...


    Eşinizi kaybedeli 4 yıl oldu, acınız hiç dinmedi mi?

    - Hiç. Onu düşünmediğim bir tek an bile yok. Her sabah onunla uyanıyorum, yolda yürürken, markete giderken... televizyon seyrederken, yemek yerken, tek başınayken, kalabalık içindeyken... Hep onunlayım. Kafamda sürekli Kerem, Kerem, Kerem... Yüzü, gülümsemesi gitmiyor gözümün önünden. İçim oyuluyor sanki, tarifsiz bir acı. "Zamanla azalır, alışırsın, geçer" dediler. Hayır, azalmıyor. İçimdeki tufanlar, kasırgalar, yangınlar bitmiyor. İki sene evden dışarı çıkmadım, hiçbir yere gitmedim. Ama bir taraftan da yaşama dönmek zorundaydım. Yoksa ya kafayı oynatacak tımarhaneye gidecektim, ya boynuma taş bağlayıp kendimi Sarayburnu'ndan atacaktım, ya da toparlayabildiğim kadar kendimi toplayacaktım. Ben üçüncüyü seçtim. Seçtim ama...

    Zaman, ölümü kabullenmenize yardımcı olmadı mı?

    - Hayır olmadı. Herkes gibi ölümü ben de düşünürdüm. "Kalp krizi, kanser, deprem, yangın, hatta uçak kazası olabilir, her an hepsi başımıza gelebilir" derdim. Ama bu, aklımın alabileceği bir ölüm şekli değildi. Bir de Kerem kadar nazik, ince, kibar bir adamın bu kadar hunharca ölmesi, katledilmesi... O kadar feci ki... Ne anlayabildim, ne hazmedebildim, ne de kabullenebildim. Zaten artık bomba sözcüğünü duyduğumda, ya da televizyonda bombalanma görüntüsü izlediğimde, kanım çekiliyor. Sinirim bozuluyor, hemen ağlamaya başlıyorum. Benazir Butto'da mesela, delirecek gibi oldum. Ya da o gencecik askerler mayına basıp şehit olmuyor mu, analarıyla birlikte ben de ağlıyorum, Kerem'im için de ağlıyorum. Ne hissetti acaba? Çok canı yandı mı?

    Evde onun hatırası ile yaşamayı sürdürüyor musunuz?-

    Her yerde hálá Kerem'in fotoğrafları var. Onlara bakıyorum, konuşuyorum. Hep karşımda dursunlar istiyorum. Çok sevdiği giysilerini de mesela veremedim, hatta yıkamadım, gidip gidip kokluyorum. Bunları yapabiliyorum. Ama birlikte gitmeyi çok sevdiğimiz restoranlara gidemiyorum. Birlikte dolaşmayı çok sevdiğimiz sokaklarda gezemiyorum. Sinemaya ele ele giderdik, çıkınca filmi tartışırdık, şimdi afişlere bile bakamıyorum. Bazen gecenin bir yarısı kendimi kaybedip bağırmaya başlıyorum: "Bana bunu nasıl yaptın? Beni bırakıp nasıl gittin? Göksi'ne bunu nasıl layık gördün!" diye. Sanki onun suçuymuş gibi...

    Aklınıza onun daha önce öleceği hiç gelir miydi?

    - Yok. Nedense ben ondan önce giderim diye düşünüyordum. Çünkü ben kendime hiç bakmam, vitamin almam, yemeğime dikkat etmem, uykuma da öyle. Hatta ölümünden bir hafta önce, tansiyonum yükseldi, 22'ye çıkmış, Holter cihazı takıldı, neyse bir şey olmadı ama onu takip eden günlerde içimde tarif olmayan bir sıkıntı. Kerem de, "Neyin var Göksicim?" diyor. "Sıkılıyorum" diyorum. "Neye sıkılıyorsun?" Sonunda baklayı ağzımdan çıkardım: "36 yıldır birlikteyiz, ne kadar çabuk geçti değil mi? Evlendiğimiz gün, daha dün gibi..." Böyle deyince bana sarıldı, gözlerinin içine baktım dedim ki: "Ben öleceğimi hissediyorum Kerem. Böyle bir şey istenmez ama bana söz ver. Ben öldükten sonra kimseyle evlenmeyeceksin. Dayanamam..." "Göksicim, deli misin, tabii ki senin üzerine gül koklamam, sen zaten ölmeyeceksin, biz birlikte yaşlanacağız" dedi. Sarıldık, ağlaştık. Ve bir hafta sonra o öldü...

    En çok ne içinizi acıtıyor?

    - Yalnızlık. Keskin, koyu bir yalnızlık. Kerem beni hiç yalnızlığa alıştırmadı. Markete giderdim mesela, telefon ederdi, "Eve geldim, nerdesin?"

    "Markette..." Bir bakarım 5 dakika sonra yanımda biter. "Niye geldin?" "Yalnız yürüme diye, sana yardıma geldim." Doktora mı gideceğim? Yanımda. Eczanede tansiyonumu mu ölçtüreceğim? Yanımda. Nereye gidersem gideyim, o hep benim yanımda. Şimdi kimse yok tabii. Doktora gidiyorum, bekleme salonunda oturuyorum, Allah Allah Kerem nerede kaldı diye bakıyorum. Sokaklara çıkıyorum, sanki karşıdan gülerek gelecekmiş ve beni bulacakmış gibi geliyor. Sanki hiç ölmemiş gibi. Sanki o hazin olay yaşanmamış gibi. Hálá her an onun bir yerlerden çıkmasını bekliyorum. Korkarım son nefesime kadar da beklemeye devam edeceğim...

    Nasıl bir ders çıkarttınız bu yaşadığınız felaketten?

    - Ders mers yok, gerçek var, gerçek şu: Her an başımıza böyle trajediler gelebilir. Geldi işte... Ki ben kocamın kıymetini bilmiş bir kadınım, ama keşke daha çok bilseydim, keşke daha çok sarılsaydım, daha çok öpseydim onu... Gerçekten sahip olduğunuz sevgiden daha kıymetli hiçbir şey yok hayatta, kıymetini bilmek lazım, çünkü yarın elinizden kayıp gidebilir, yarın sevdiğiniz adamı, kadını kaybedebilirsiniz. Saçmasapan şeyler için problem yaratmaya gerek yok, önemli olan tek şey onun orada olması. Meğer sevdiğin insanın varlığı, orada olması bile yetermiş... Yok geç gelmiş, ilgi göstermemiş, bardağı mutfağa götürmemiş, ne bileyim badanacıyı zamanında çağırmamış, bunların hiçbirinin önemi yokmuş. Ama maalesef, insanlar bunun farkına varamıyor. Gereksiz, fasarya şeyler için birbirini tüketiyor.

    Siz birbirinize çok düşkün bir karı kocaydınız değil mi?

    - Hem nasıl. Günde 30 kere birbirimize telefon ederdik. Ölümünden bir hafta öncesinin SMS mesajlarını saklıyorum, "Seni seviyorum, özledim, hadi gel artık" diye mesajlar atmışız. Sanki 30 yıldır birlikte değilmişiz gibi, sanki dün tanışmışız, yeni sevgili olmuşuz gibi. Birbirimizin gözünün içine bakardık. Denizde fazla kalsam, "Hadi çık artık" derdi, güneşte biraz fazla dursam, başıma güneş geçecek diye telaşlanırdı. Birbirimizin üzerine titrerdik.

    Ailesiz olmaknasıl bir duygu?

    - Kötü bir duygu. Benim yeryüzünde bir tek akrabam yok. Önce babam, sonra erkek kardeşim, sonra annem, sonra Kerem öldü. Herkes gitti. Bir ben kaldım. Çocuğum da yok. Tabii ki dostlarım var. Allah onlardan razı olsun. Hepsine ayrı ayrı müteşekkirim. Ama aynı şey değil ki. Kerem'le bir bakışla bir koca hikaye anlatırdık birbirimize. Ya da gündüz komik bir şey olurdu, "Bunu akşam Kerem'e mutlaka anlatmalıyım" derdim. Çok yakın bir dostuma anlatsam mesela, "E ne var bunda?" diyebilir. Bütün iyi anlaşan çiftler gibi, bizim de yalnız ikimizin paylaştığı bir dil vardı. Bazen de unutuyorum hayatta olmadığını, "Gidip anlatayım şunu Kerem'e" diyorum hálá, ama sonra birden fark ediyorum ki o artık yok. Bende artık umut da yok. Bugün var, dün var, yarın yok. Benim ileriyle dönük hiçbir emelim, planım, hayalim yok. Ve hayatımda ilk defa, keşke çocuğum olsaymış diyorum. Bugüne kadar bundan şikayetçi değildim. Ama hata yaptığımı anladım. Çok pişmanım. Çocuk yapmalıydım. Bir çocuğum olsaydı, ona odaklanacaktım. O üzülmesin diyecektim, onun iyi yaşamasını isteyecektim. Babasızlığını hissettirmemeye çalışacaktım. Belki egoistçe bir duygu ama hep onu düşünecektim, o arada benim de acım azalacaktı. Şimdi benim düşünecek hiçbir şeyim yok.

    Yine de hayattasınız, devam ediyorsunuz. Aksi takdirde ilaçlarla yaşardınız, alkolik olurdunuz, kendinizi bir kanepeye atar, öylece kalırdınız...

    Valla, iki sene kaldım zaten. Evdeki kanepede öylece oturdum. Hálá da birilerine söz vermemişsem, ya da işim yoksa o kanepede yaşıyorum. Sabah 9'dan gece 3'e kadar. Giyinmeden perişan bir halde, bilmece çözüyorum. Ya da internete giriyorum. Ama kitap okuyamıyorum, çünkü konsantre olamıyorum. Kerem'li geçmişime dalıyorum.

    Para meselesini nasıl çözümlüyorsunuz?

    - Babamdan ve Kerem'den kalma cüzi bir maaşım var. Bir de tiyatro dersleri veriyorum. Üniversitede hocalık, beni hayata bağlıyor. O çocuklar beni müthiş oyalıyor. Mesajlar atıyorlar, arıyorlar, ayılıyorum. Bir de seyahatler. Arkadaşlarımla seyahate çıkınca, kendimi yalnız hissetmiyorum. Ama uçaktan iner inmez, üzerime bir keder çöküyor. Çünkü karanlık boş bir eve geleceğimi biliyorum. Gerçekten de anahtarla kapıyı açıp eve girince, fena oluyorum. Bavulları içeri sokuyorum ve onların üzerine oturup, ağlamaya başlıyorum. Yalnızlık inanılmaz kötü bir şey. Son zamanlarda bir de şöyle bir korku kapladı içimi: "Ya ben, gecenin üçünde hastalanırsam ne olacak? Kime ne diyeceğim? Sabahı nasıl bulacağım?"

    Peki daha ilerki yılları hiç düşündünüz mü?
    - Düşündüm. Yakacık'taki huzurevi olabilir. Kerem'le birlikte gezmiştik, pek beğenmiştik, "İleride buraya yerleşelim" demiştik. Bu sıralar orayı çok sık düşünmeye başladım. Bu apartmanı terk etmek istemeyişimin tek nedeni de, alt komşum Suna Keskin. Yıllar içinde kardeşim gibi oldu. Çok bunaldığımda üzerimdeki gecelik ve sabahlıkla onlara inebiliyorum. Ama gece 11'den sonra onlar da uyuyor. Yine yalnızım...

    Özel bir şey soracağım: "İnsanı öldürmeyen şey, daha kuvvetli kılar" derler ya, bu sizin için de geçerli mi? Daha güçlü oldunuz mu?

    - Hayır. Ben kendimi güçlü bir insan olarak bilirdim. Ama bu olayda öğrendim ki, ben güçlü filan değilmişim. Ve insanın karısının ya da kocasının ölmesi başka bir şeymiş. Eskiden "Anneyi, babayı, kardeşi bulamazsın" derdim, "Ama koca bulunur..." Çok yanlış düşünüyormuşum, hiç öyle değilmiş işte, bizimki gibi sağlam ilişkilerde, karı-kocanın ötesinde bir şey oluyormuşsun. Benim, yaşamımın temel direği yıkıldı. Benim, dünyam başıma yıkıldı. Tek tesellim, bir gün yine ona kavuşacak olmam...

    noimage
    AYŞE ARMAN (HÜRRİYET)
#27.01.2008 20:48 0 0 0
  • Inşallah fırsat buldukça karalamalarımı burda siz şiir severlerle payLaşicam.

    Gözlerinize sağlık...
#27.01.2008 16:16 0 0 0
  • Sessizdim...
    susuyordum o gün
    Doğan güneŞten haberim oLmadan
    Kaldığım küçük odadan
    bakıyordum Semaya doğru
    Soluğum dahi çıkmadan
    Küçücük penceresinden
    Bir dünya hayal gönderiyorum
    Umutsuzluğa...

    Yağan yağmura aldırmadan
    Akıyordu gözlerimde yaŞlar.
    Adını bir ben bilirim

    Dalından kopacakmış gibi hayatım
    Yeşiliğinden eser kalmamış
    Kuruyup gitmiş yok olumuşum
    Adını seher yeli koyduğum rüzgar
    tenime vuruyordu tüm sıcaklığıyla
    acıtıyordu yüreğimi
    yok ediyor kül ediyordu
    bensiz bedenimi..

    Tevfik TÜREN
    Serbest Kürsü
#27.01.2008 16:01 0 0 0
  • Senden sonra ben ben olmadım ki sevdiğim.
    Sen olmadan ben bende değilim ki sevdiğim.
    Güzel gözlerin benim olmadan ben yokum sevdiğim.
    ben yaŞamayı seninLe öĞrendim.
    Sensiz Olamam bu yaşamda sevdiĞim.

    Birgün kapıyı çeker gidersen eğer.
    Üzeri açık bırakırsan beni.
    Koparsa ellerin ellerimden
    Vursunlar hançeri öyLe Git Sevdiğim.

    Seni Ellerle görmektense
    Başka bir göze bakarken
    Başka bir eli tutarken
    Göreceksem eğer sevdiğim.
    vur hançeride
    İşin yarım kaLmasın.
    Yarım olarak yaŞamaktansa bu dünyada
    Gözlerim acık giderim Sevdiğim...

    DoyamadığımSın...

    Tevfik TÜREN
    Serbest Kürsü
#27.01.2008 15:57 0 0 0
  • Teşekkür ederim.
    yayını geliştirmeyi hedefliyorum.
    şiirlere az ara verdim.
    Okumak isteyen olursa eğer profilimde burdaki dahil 8 tane şiirim bulunmakta.
#27.01.2008 14:32 0 0 0
  • Konu: Ahanda ben
    Şukurler olsun yaradanımıza elimiz ayağımız düzgün.
    söyleyenlere göre yüreğimiz temiz bize buda yeter.
    Teşekkürler MemoLi
#27.01.2008 12:14 0 0 0
  • Konu: Ahanda ben
    @MaRaBoGLu61 adlı üyeden alıntı:
    Karizma harbiden kimin kardesi
    madem sigara iciyosun az ic resimler güzel
    Orijinali Göster...


    abi sigaram yok babam kenara koyduğum paketi yemiş : )
    kaldım sigarasız
    allahtan samsun bafradan getirdiğim tütün vardi : )
    idare ediyoruz
    yayına bile yansıdı walla sigara hasreti : )
#27.01.2008 01:59 0 0 0
#27.01.2008 01:57 0 0 0
  • Konu: Ahanda ben
    @SuRMeLi adlı üyeden alıntı:
    Güzel resimler.. Paylastigin icin tesekkurler
    Saz calmayi biliyormusun ?
    Orijinali Göster...


    Az çok...
    Haberim olmadan çekilmiş foto o
    Yurtta çekilmiş bende anı olsun diye saklıyorum.
    yaşıyor da he
#26.01.2008 23:34 0 0 0
#26.01.2008 18:07 0 0 0
#26.01.2008 00:29 0 0 0
  • Bulutlu ve kapaLı bir gündü hayat.
    Sen yüreğime sokup hançeri
    gittiğin günden beri.

    Son duman Sigaramın.
    Son yudum İçkimin dermanLı iLe
    yanımda oturan bana derman olan
    Dostlarımla yaşıyorum...
    Sokup yüreğime hançeri
    gittiğin günden beri

    Tutamıyor ellerim başka bir eli
    Bakamıyorum baŞka gözLere
    Aldığım nefesi biLe anlamıyorum sevdiğim
    Sokup yüreğime hançeri
    gittiğin günden beri

    Yürüyorum boş sokaklarda
    Sonbaharda dökülen kuru yapraklar gibiyim.
    Bacadan çıkan kara dumanlar arasında
    Sokup yüreğime hançeri
    gittiğin günden beri

    kalakaldım koskoca dünya tek
    Ben biliyordum aslında hayat hep yek!
    Senin geleceğin güne dek
    Yaşamıyor bu beden
    Sokup yüreğime hançeri
    Benden gittiğin günden beri!

    Tevfik TÜREN
    Serbest Kürsü
#25.01.2008 17:50 0 0 0
  • @FreddyKrueger adlı üyeden alıntı:
    [alinti=#2361548]Rise of DarkneSs[/alinti]yok memati Reşat abinindi oLm : )
    Sen yanLış biLiyon ben paSo onLArın ARasındayım Koynuma alacam nerdeyse
    Cenk odaya aLsam onLarı sorun olmaz dimi : )
    Hem Karadenize çıkmıyıcam. 2. Dönemde oda ArkadaşımSın : )
    Sana bu kötü haberi verebiLirim : )

    aLLa aLLa, Doqrudur...

    Ben Uzaktan Sewerim KöpekLeri BiLirSin... O Yüzden Odaya oLmaS : )

    Hem oLm Sen B6 'da KaLmayaCan Mı ¿ Ben Haftaya Ewe Bakmaya Gidiom, Eqer oLurSa GöraL 'La Oda Arkada$ı oLurSun : ))
    Orijinali Göster...
    aLLa aLLa, Doqrudur...

    Ben Uzaktan Sewerim KöpekLeri BiLirSin... O Yüzden Odaya oLmaS : )

    Hem oLm Sen B6 'da KaLmayaCan Mı ¿ Ben Haftaya Ewe Bakmaya Gidiom, Eqer oLurSa GöraL 'La Oda Arkada$ı oLurSun : ))

    nası ya: )
    Ozaman bende çıkıyorum senınLe bırLıkte eve
    oLm bu seneyi bitirSene sen yurtta
    baK bende kaLıcam
    SağLam muhabbet oLur daa İşte...


    Teşekkür edeRim nazLıcaN İlgİn için Gözlerine sağLık Arkadaşım
#25.01.2008 13:10 0 0 0
  • @sylar adlı üyeden alıntı:
    çok sevimliler cidden..küçücük..
    Orijinali Göster...


    Evet çok küçükler daha
    hatta okadar küçükler ki gözleri açılmadı daha görmüyorlar yani tam anlamıyLa: )
#25.01.2008 12:26 0 0 0
  • @FreddyKrueger adlı üyeden alıntı:
    [alinti=#2361090]Rise of DarkneSs[/alinti]Erkeğin adı mematiydide dişinin kini bak bende unuttum : )
    heraLde naz dı Dişi saLih abinin tam yırtık yerinde durmuyor walla : )


    Superisi İLgin için teŞekkür eDerim...

    Çok Kara oLan DeqiL, Diqeri SaLih Abinin... Adı da Memati Die BiLiom : )

    NeySe Artık : )))
    Orijinali Göster...
    Çok Kara oLan DeqiL, Diqeri SaLih Abinin... Adı da Memati Die BiLiom : )

    NeySe Artık : )))

    yok memati Reşat abinindi oLm : )
    Sen yanLış biLiyon ben paSo onLArın ARasındayım Koynuma alacam nerdeyse
    Cenk odaya aLsam onLarı sorun olmaz dimi : )
    Hem Karadenize çıkmıyıcam. 2. Dönemde oda ArkadaşımSın : )
    Sana bu kötü haberi verebiLirim : )
#25.01.2008 12:25 0 0 0