Küçükken düşüp dizlerini kanatan çocuğun dizleri gibi yaralı yüreğim.
Ne yana dönsem batıyor, öyle bir acı ki geçmek bilmiyor.
Zaman merhem olmuyor yaralarıma
Umudun her bir damlasına ihtiyacım var şu ara
Boğuluyorum ..
En çok bana sarılışını özlüyorum onun.
Sarıldı mı sımsıkı sarılırdı hiç unutmuyorum.
Hayır..! Eksik söyledim;
O bana sadece sarılmıyordu ..
Her sarılışında bir yaramın üstünü örtüyordu... ''&''
Yazmak isteyip de yazamadıklarım,
Susmak isteyip de susamadığım
Sana dair ne çok cümlem
Ne çok birikmiş acılarım, kırgınlıklarım varmış..
Her veda yeni bir başlangıçları doğururmuş
Her ayrılığın sonu vuslatmış..
Acılar yağmur tanesi gibi yağarken yüreğe
Pişmanlıklar sararken tüm bedenini
Zaman her şeyin ilacı olmaz çoğu zaman..
Akıp giden zamanda kendi bilinmezliklerime doğru sürükleniyorum,
Biraz pişman birazda yorgunum belki...
İçimde susturulmayı bekleyen küçük bir kız çocuğunun edasıyla
Biraz kırgın, biraz sevgi dolu...
Sevgiler çürüyüp giderken
Ben seni bir kar tanesinin saflığında sevdim...
Sayfanız , şiirleriniz çok güzel. siz de hüznü en derin yaşayan insanlardan birisiniz sanırım. Şiirlerinizi okurken bir kısmında kendimi yaşadıklarımı gördüm adeta.Yüreğinize, kaleminize sağlık olsun
Her an, her dakika, her saniye içimden geçiyorsun. Ama bunu bilmiyorsun, belki de hiç bilmeyeceksin.
İşte bu bilinmemezlik var ya ..İnsana en çok da o koyuyor ..
Papatya
Şiirleri seviyorum.Bazen söylemek isteyip de söyleyemediklerimi dile getiriyor.
Bazen gözyaşlarıma arkadaş oluyor.
Bazen hayallerim,
Bazen umutlarım
En çok da hüzünlü gecemdeki dayanağım.
Keşke insanlar da şiirler kadar yakın olabilse birbirlerine,
Şiir gibi akabilse yüreklere
Özlemlerimi döksem satırlara,
Dize dize şiir olup akar mı ki yüreğine,
Ya da şarkı olup dolar mı ki ruhuna..
Hasretimi dillendirsem,
Köprü olup uzanır mı ki yollarına,
Bir çift gözyaşı döksem,
Yağmur olur yağar mı ki şehrine
Seni çok özlüyorum desem
Bir fısıltı olup düşer mi gönlüne
Bazen düşünüyorum karşılaşmaması gereken iki insan mıydık,
Yanlış zamanda mı karşılaşmıştık,
Sahi neydi bizi birbirimize uzaklaştıran..
Sürekli kafamda bu deli sorular..
Gece olunca daha çok düşünüyorum,
Daha çok özlüyorum.
Adın geçiyor dualarımda
Habersizce, usulca bir dua gönderiyorum sana ,
Amin demişsin gibi gülümsüyorum ..
Sahi bir dua göndersem, tam da şu anda hisseder miydin ki,
Dualarıma amin der miydin ?
Bana dair habersizliğin son bulur muydu ?
Hayata , herkese, her şeye inat gülümsüyorum.
İçten içe yaşıyorum acımı, içimde yaşıyorum üzüntümü ,özlemimi.
Adın geçince eskisi kadar çok çarpmıyor kalbim,
Heyecandan ellerim titremiyor
Olur olmadık yerde sakarlıklar da yapmıyorum.
Unutuyor muyum, yoksa alışıyor muyum ki yokluğuna
Artık içimde yaşıyorum hasretimi de
Yüreğimin bir köşesinde ..
Bağlanmaktan korkuyorum belki,
Belki de çoktan bağlandım kendi iç savaşlarım içerisinde bilinmezliklere doğru sürükleniyorum.
İçim öyle çok acıyor ki
bazen yok olup gitmek istiyorum..
Papatya