Yaşlı kadın dedi; delikanlı hoş geldin,
Delikanlı cevap verdi; ben yolcuyum, rüzgarın peşine düştüm de geldim,
Yaşlı kadın dedi; bilmezsin sen, rüzgar buradan göğe çıkar,
Delikanlı; bilirim, kanatların vurduğu göğe heves bırakmışım, kuşlar beni kıskanır,
Yaşlı kadın dedi; göğün rüzgarı yerinki gibi değildir,
Delikanlı; göğün tahtı da yerinki gibi değildir,
Yaşlı kadın dedi; yerin üstünde göğün altında ölüm yok mu sanırsın,
Delikanlı; bir ağacın gölgesindeyim, yol, elbet daha vardır,
Yaşlı kadın uzun zamandır, eşiğinde uyuduğu zindanın, beklermiş,
Delikanlı ise eğnindeki kırlangıçları sevdiğinin göğsünden uçurmuş,
Dua ederken renklenmeyince asuman, rahmet nasıl insin arza,
Sevdiğinin yüreği bülbül sesi, arastacılar çarşısında,
Yaşlı kadın şehre baktı ve dedi; sende suyu musun şu cılız nehrin,
Delikanlı; o su irin olur, görülmezse tebessümü var edenin,
Yaşlı kadın ancak saçlarından ölümü görünce anlamıştı bunu,
Kapadı eşarbını, yıllardır boğazına tıkanmış hartayı hıçkırtarak
Sessizce mırıldandı, LA İLAHE İLLALLAH,
Onun sözünü ederken bütününü unutmamam gerekiyor
Kendimi aldatıyor, çok eski zamanlarda yaşadığına,
onunla ilgili bildiklerimi duyarak öğrendiğime
kendimi inandırıyorum.
Onun canlı imgesine kapılırsam
hayranlık ve acı beni öldürür,
Ya onda bulduğum tada,
ya onun için tuttuğum yasa
dayanamaz ölürüm
NOT : Bu şiir Alman Şair ve Filozof HÖLDERLİN'e ait.
Hölderlin batı edebiyatında aşkı en güzel tanımlayan şair olarak kabul edilir.