israil filistine girmeden bir hafta önce olmert ile gizli(basına KAPALI) bir görüşme yaptı...
bu toplantıda ne konuşuldu?
başbakan israil ile stratejik ortağız diyor
israilin hedefinde ise türkiye topraklarınıda içine alan büyük israil var
stratejik ortaklık demek ne demektir?
aynı stratejiye sahip isek ülkemizi israile devretme düşüncesine sahip olduğumuz ortaya çıkmıyor mu?
ikincisi elbette erdoğanı alkışlamak lazım gelir ancak şu sorularıda sormak lazımdır:
1. bop eşbaşkanlığını neden bırak mıyorsun?
2.2004 yılında yahudi lobisinden aldığın ödülü niye geri vermiyorsun?
3.israil zulmüne alkış tutan ab ülkeleri var ise neden ab ye girmek için her faliyeti yapıyorsun?
4.abd ıraka girdiğinde neden abd uçaklarının türkiyeden kalkıp ırakı vurmasına izin verdin?
5.biz eşbaşkanlığı bırak dediğimizde 'devlet yönetiyoruz, bakkal yönetmiyoruz' demiştin şimdi ise ne değiştide sert! bir tepki gösterebildin...
sen doğan medyası ile uğraşmaya devam et kardeş...
sen onlarla uğraşırken neler neler oluyor bi bilsen...
siyonistler ülkem insanlarını bu tip şeylerle meşgul ediyorlar...
sen şimdi chp yi hiç sevmiyosundur, chp senin en büyük düşmanındır...
işte bu siyonizmin medyası en büyük düşmanının chp olduğunu sana yutturup, türkiye topraklarınında içinde olduğu büyük israili kurmanın hayali ile yatıp kalkıyorlar...
baksana benle bile muhattap olmuyorsun, gerçekleri göremiyorsun, siyonizmin kuklası olan doğan medyası ile uğraşırken, kuklayı oynatan siyonizmi görmüyorsun...
ancak yinede faydalı olduğum inancındayım, en azından erdoğanın resmi olarak bop eşbaşkanı olduğunu ve yahudi cesaret ödülünü almış olduğunu öğrendin...
burada amacımız bilgi paylaşımı ve birmirimizin fikirlerine kavgacı yaklaşımda bulunmak yanlıştır...
bilmeden araştırmadan yaptığın yorumlar senin için iyi bir şey değildir...
olaylara daha geniş bakmak lazım...
şu anda bütün millet tayibi bir kahraman olarak görüyor...
ancak burada bir ayrıntı var...
herkes öyle düşünüyor diye bizde öyle düşünmeyelim...
israil ile yapılan toplantıların çoğu gizlidir...
ancak bu toplantı neden bütün dünyanın gözü önünde yapıldı...
duyduğum bir habere göre başbakan isr5ail ile ilşkilelre devam edeceğiz demiş...
bunun sence anlamı nedir?
kaybolan oyları geri toplama atağı veya milli çevrelerin çıkardığı sesleri kısma projesi olduğunu düşünmek yanlış mıdır...
son olarak sana teşekkür edrim, ancak sürü pisikolojisini terketmeni tavsiye ederim...
bu arada sorduğum soruların bir çoğuna cevap vermedin...
ABD'nin limitsiz desteği ile Gazze'de soykırım operasyonuna girişen İsrail'i nefretle karşılayan vatandaşlar, 2004 yılında Amerikan Yahudi Kongresi'nden "Cesaret Ödülü" alan Başbakan Erdoğan'dan, biran önce bu ödülü iade etmesini bekliyor.
Onur kırıcı ödül
Vatandaşlar Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Amerikan Yahudi Kongresi'nden "Cesaret Ödülü" alan dünyadaki tek Müslüman Devlet adamı olarak kalmasının onur kırıcı olduğunu belirterek, "Gazze'de böylesi akıl almaz insanlık dramı yaşanırken, Erdoğan bu onur kırıcı ödülü derhal iade etsin" diyor.
Çevik bir'in dostları
28 Şubat'ın önemli isimlerinden dönemin Genelkurmay Başkanı Çevik Bir de, 28 Şubat sürecinde sık sık ABD'ye giderek kısa adı JİNSA olan Yahudi Ulusal Güvenlik Komitesi üyeleri ile bir araya gelmişti.
İsrail'e hizmet ödülü
Amerikan Yahudi Komitesi, Amerika'nın en önde gelen ve etkin Musevi lobilerinin başında bulunuyor. Amerika'da 33 merkezi bulunan komite, özellikle İsrail'e hizmet eden ve edeceğine inanılan devlet adamlarına ödül veriyor.
İki haftadır, Filistin'in Gazze Şeridi'nde çoluk çocuk demeden yüzlerce insanı katleden soykırımcı İsrail'e tüm dünyadan ve Türkiye'nin dört bir yanından öfke yağıyor. Vatandaşlar Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, kısa adı AJC olan Amerikan Yahudi Kongresi'nden "Cesaret Ödülü" alan dünyadaki tek Müslüman Devlet adamı olarak kalmasının onur kırıcı olduğunu belirterek, "Gazze'de böylesi akıl almaz insanlık dramı yaşanırken, Başbakan Erdoğan ödülü derhal iade edip, Türkiye'nin onurunu kurtarmalıdır" diyor.
Türkiye-İsrail dostluğu geliştirilmeli"
Kısa adı AJC olan Amerikan Yahudi Kongresi, 2004 yılı Ocak ayında New York'taki HSBC binasında düzenlenen törenle Başbakan Tayyip Erdoğan'a 'Cesaret Ödülü' verilmişti. Ödül tüm dünya basınında, "Erdoğan, Yahudi Kongresi'nden cesaret ödülü alan dünyadaki tek Müslüman devlet adamı" olarak bahsedilmişti. Törende konuşan Başbakan Erdoğan da, Türklerle Yahudilerin yüzyıllar içinde yoğrulan dostluk ve güven ilişkilerinin yeni dünyadaki yansımasını burada gördüklerini belirterek, şöyle konuşmuştu: "Türkiye ile İsrail arasındaki dostluk, anlayış ve güven temelindeki ilişkiler daha da geliştirilebilir. Ortadoğu'da salt askeri güç kullanımıyla çözüm bulunamaz. Türkiye üzerine düşeni yapmaya hazır."
İkinci cesaret ödülü
Amerika'daki etkin Musevi lobilerinden Anti Defamation League (ADL) ve American Jewish Committiee (AJC) 2004 yılında ayrı ayrı Başbakan Erdoğan'a "Cesaret Ödülü" vermişti. Başbakan Erdoğan, 2004 yılında ABD'deki Musevi lobisinin etkin kuruluşlarından Anti Defamation League'den de(ADL) 'cesaret ödülü' almıştı. Anti Defamation League Erdoğan'a, 2. Dünya Savaşı'nda Türk diplomatların Musevilerin hayatını kurtarmasından dolayı 'İlgi Göstermeye Cesaret Etmek Ödülü' verdi. Başbakan Erdoğan daha önce de, kısa adı CSIS olan Uluslararası Araştırma ve Strateji Merkezi'ne giderek konuşmalar yapmıştı.
Musevi olmayan tek Başbakan
Tayyip Erdoğan'a "cesaret ödülü" veren "American Jewish Congress" (AJC) adlı kuruluş, WJC"ye bağlı. Theodore Herzl tarafından Dünya Musevilerini bir "ulusal yurda" kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan "World Jewish Congress" (WJC) İsrail devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatı. Daha önce AJC tarafından 10 kadar kişi ödüle lâyık görülmüştü; bunlar arasında İsrailli veya Musevi olmayan tek Müslüman devlet adamı Tayyip Erdoğan.
İkinci cesaret ödülü
Amerika'daki etkin Musevi lobilerinden Anti Defamation League (ADL) ve American Jewish Committiee (AJC) 2004 yılında ayrı ayrı Başbakan Erdoğan'a "Cesaret Ödülü" vermişti.
Başbakan Erdoğan, 2004 yılında ABD'deki Musevi lobisinin etkin kuruluşlarından Anti Defamation League'den de (ADL) 'cesaret ödülü' almıştı. Anti Defamation League Erdoğan'a, 2. Dünya Savaşı'nda Türk diplomatların Musevilerin hayatını kurtarmasından dolayı 'İlgi Göstermeye Cesaret Etmek Ödülü' verdi.
Ecevit de boynuz ödülü almıştı
Amerikan Yahudi Kongresi, 17 Ocak 2002'de dönemin Başbakan Bülent Ecevit'e de Boynuz şeklindeki "Dostluk ve Barış Ödülü" vermişti. Ecevit'e bu ödül "Daha güvenli ve demokratik bir dünya için Amerika ve İsrail'le yaptığı ortaklıktan dolayı" bir teşekkür olarak sunulmuştu. Kongre'nin, dostluk ve cesaret ödüllerini, İsrail'e hizmet edenlere verdiği kaydediliyor.