hmask

hmask

Üye
05.05.2005
Uzman Onbaşı
4.384
Hakkında

  • Konu: BEN ÇEKTİM
    güzel bir fotograf olmuş. ellerine sağlık. teşekkürler.
#15.12.2005 23:07 0 0 0
  • ABD'li bilim adamlarına göre, dünyamızı çerçeveleyen manyetik alan giderek dağılıyor.

    Bilim adamları, Kuzey Kutbu'ndaki manyetik alanın her yıl Kanada'dan Sibirya'ya doğru 40 kilometre kaydığını tespit etti.

    Dünya'yı koruyor
    Dünya'yı zararlı ışınlardan koruyan bu alanın yok olması ile birlikte gezegene ulaşacak ışınlar yüzünden kanser neredeyse bir salgın hastalık gibi artabilir.

    Manyetik alanlarda meydana gelebilecek değişiklikler, televizyon ve radyo dalgalarını da etkileyecek, pusulaların bozulmasıyle birlikte gemiler okyanuslarda yolunu şaşıracak. Manyetik alan değişimiyle birlikte depremler ve yanardağ patlamalarının da artması bekleniyor.
#15.12.2005 17:24 0 0 0
  • Guatemala'da araştırmalar yapan arkeologlar, Mayalara ait en eski duvar resimlerini ortaya çıkardı.

    Arkeologlar buldukları resimleri, antik Maya uygarlığının en görülmeye değer sanat eserleri olarak tanımlıyor. Duvarda, Mayaların yaratılışı ve bir hükümdarın taç giyme töreni resmediliyor.

    ABD'deki New Hampshire Üniversitesi profesörlerinden William Saturno, M.Ö. 100 yılından kaldıkları sanılan resimlerin arkeologlar tarafından San Bartolo bölgesinde bulunduğunu belirtiyor.

    Saturno, 'Maya sanatına ait başyapıtlar' olarak nitelendirdiği ve bir piramidin odalarından birinde bulunan resimlerin dokuz metre uzunluğunda ve bir metre yüksekliğinde olduğunu söylüyor.

    noimage

    San Bartolo'da bulunan resmin bir parçası

    Dört tanrıça ve bir hükümdar

    Duvar resimlerinde, farklı figürler sergileyen dört tanrıça ve taç giyecek olan mısır tanrısının oğlu görülüyor. Sualtı şehrini temsil eden ilk tanrıça, hükümdara sunduğu balıklarla görülüyor.

    Toprağı temsil eden ikinci tanrıça ise bir geyik kurban ediyor. Havada asılı duran ve havayı temsil eden üçüncü tanrıça, bir hindi taşıyor. Cenneti temsil eden dördüncü tanrıça, bir çiçek tarlasında duruyor.

    Sistine Şapeli'ne benziyor

    Parlak ve renkli resimlerin çok iyi durumda olduğunu belirten Saturno, "bazıları sanki dün yapılmış gibi. Bu, modern sanatı bilen kişilerin Michelangelo ve Leonardo Da Vinci tablolarını bulması gibi" diyor.

    Saturno resimlerin kalitesinin, Maya uygarlığının sanılanın aksine M.S. yedinci yüzyıldan önce sanat eserlerinde üst düzeye eriştiğini gösterdiğini söylüyor.

    Bir de mezar bulundu

    Resimlerin ve Maya piramitlerinin bulunduğu bölgede, Mayalara ait en eski krallık mezarı da ortaya çıkarıldı. Mezarın M.Ö. 150 yılında yapıldığı tahmin ediliyor.

    San Bartolo bölgesindeki antik yerleşim ilk olarak 2002 yılında ortaya çıkarılmıştı. Bölgedeki duvar resimleri arkeologlar için ayrı bir önem taşıyor, çünkü bilinen Maya sanatından yüzlerce yıl öncesine dayanıyor.

    Mayalar

    Mayalar, özellikle astronomi ve matematik alanında yaptıkları çalışmalar ile tanınıyor. Avrupa'nın Amerika'yı işgaline kadar Güney Meksika ve Orta Amerika'da hüküm süren Maya uygarlığı 16'ncı yüzyıl ortalarında yok oldu.
#14.12.2005 23:49 0 0 0
#14.12.2005 11:35 0 0 0
#14.12.2005 11:32 0 0 0
  • Japon Nipro Corporation şirketi, tükürük analizi yoluyla kişinin stres düzeyini anında ölçebilen bir sonda cihazı geliştirdi.

    Nipro Corporation ve Toyama Üniversitesinden Masaki Yamaguçi adlıbir Japon profesörün ortak ürünü olan ve Cocoro Meter adı verilen cihazın 190 gram ağrılığında olduğu ve bir ekranı bulunduğu belirtildi.

    Cihazın, tükürükte bulunan amilaz (veya amilolitik enzimi) miktarına bağlı olarak stres düzeyini ölçtüğü ve kaygı düzeyinin düzenli olarak kontrol edilmesine olanak verdiği belirtildi.

    Deneğin ağzına bir çeşit çubuk sokularak alınan tükürük örneğinin bu cihaza konulmasıyla bir dakika içinde analizin yapıldığı kaydedildi.

    Nipro şirketinden yapılan açıklamada, tükürükteki amilaz seviyesinin, kişinin içinde bulunduğu stres düzeyine bağlı olduğu belirtildi. Cocoro Japoncada kalp veya ruh anlamına geliyor.
#14.12.2005 10:58 0 0 0
  • Türkiye nüfusu hızla yaşlanıyor ve bu eğilim, dünyadaki genel eğilimin bir yansıması.

    Dünya nüfusunun yaşlanmasıyla birlikte kanser, şeker, kalp damar, kronik akciğer ve başta demans olmak üzere zihinsel hastalıklar da arttı.


    EN HIZLI ARTAN NÜFUS 85 YAŞ VE ÜSTÜ

    Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araştırma ve Uygulama Merkezi, dünyada en hızlı artan nüfusun 85 yaş ve üzerindekiler olduğunu açıkladı. Verilere göre gelişmiş ülkelerde 65 yaş ve üzerindeki nüfus 146 milyon civarında.
    Bu yaş grubu nüfusunun 2030da 1.4 milyara ulaşması bekleniyor.

    TÜRKİYEDE DOĞURGANLIK ORANI SON 20 YILDA AZALDI

    Türkiyede ise son 20 yılda doğurganlık oranındaki azalma nüfus kompozisyonunda önemli değişikliklere neden oldu.
    65 ve yukarı yaştakilerin nüfus içindeki sayısı 2005 yılında 4 milyonu geçti. 2025 yılında Türkiyedeki 60 yaş üzerindeki nüfusun 12 milyon 55 bin 400 olması bekleniyor.

    DÜNYA NÜFUSU YAŞLANINCA HASTALIKLAR DA ARTTI

    Dünya Sağlık Örgütüne göre dünya nüfusunun yaşlanmasıyla birlikte kanser, şeker, kalp damar, kronik akciğer ve başta demans olmak üzere zihinsel hastalıklar arttı. Tıp, bilim ve teknolojideki gelişmelerle doğum oranlarındaki azalma yaşam süresinin uzumasında en önemli etkenler. Sigara, yüksek kan basıncı ve serum kolesterol düzeyi gibi risk faktörlerinin kontrol altına alınması da yaşam süresinin uzamasına neden oluyor.
#14.12.2005 10:54 1 0 0
#14.12.2005 10:51 0 0 0
#14.12.2005 10:50 0 0 0
  • Fare ceninlerinin beynine şırınga edilen insan kök hücreleri, normal şekilde çalışan beyin hücreleri olarak gelişti.

    Beyinlerine 100 bin insan cenini kök hücresi yerleştirilen 14 günlük fare ceninleri, beyinlerinde binde bir oranında insan hücresiyle dünyaya geldi.

    Bu insan nöronlarının, nakil işleminden 18 ay sonra da normal elektriksel faaliyete sahip olduğu belirlendi. Çalışma, parkinson gibi beyin hastalıklarının tedavisi için önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Farelerin genetik haritası insanla yüzde 97.5 oranında benziyor.
#14.12.2005 10:38 0 0 0
  • Gerekli önlemler alınmazsa 794 canlı türü yakında yok olacak.

    Araştırmacılar, yok olma tehlikesi altında olan hayvan ve bitkileri gösteren bir rapor hazırladı. Projenin ardında, dünyanın çeşitli yerlerinden Zoological Society of London, Conservation International ve American Bird Conservancy gibi önemli çevre örgütleri var. Bu örgütler, Soyların Tükenmesine Son İttifakı (AZE) adı altında birleşmiş.

    595 yaşam alanı belirlendi

    Heyetin hazırladığı listede, gerekli önlemler alınmazsa, yakında yok olması muhtemel 794 canlı türüne yer veriliyor. Uzmanlar, Ulusal Bilimler Akademisi tutanaklarında yer alan makalede bu tür yaşam alanlarını korumanın yılda bin dolardan daha azına mal olacağını belirtiyorlar.

    Araştırmacılar, ellerindeki verilere dayanarak en az bir canlının 'tehlikede' ya da 'hayati tehlike altında' diye sınıflandırılabileceği 595 yaşam alanı belirlemiş. Her birinde söz konusu canlının bilinen nüfusunun yaklaşık yüzde 95'i yaşıyor.

    Bazı yaşam alanlarında ise birden fazla tehlike altında canlı bulunuyor.

    Büyük bölümü tropikal bölgelerde

    Gezegendeki tüm organizmalar üzerinde çalışma yapılamayacağı için, belirlenen 794 canlı türü, sadece kuşlar, memeliler, suda yaşayan canlılar, kozalaklı ağaçlar ve bazı sürüngenleri kapsıyor.

    Bu yaşam alanlarının büyük bölümü kalkınmakta olan ülkelerde ve tropikal yerlerde. Ayrıca, bu yerlerin ortalamada insan nüfusunun yoğun olduğu alanlar olduğunu söylemek mümkün.
#14.12.2005 10:34 0 0 0
  • Japon teknolojisinin ulaştığı tepe noktalarından biri olan insansı robot 'Asimo', nisan ayından itibaren resepsiyon görevlisi olarak çalışmaya başlayacak.

    Asimo'yu geliştiren Honda, şirketin Wako kentindeki bir şubesinin kafesinde robotu işe alacak. Asimo burada, müşterileri karşılayacak ve onlara kahve ikramında bulunacak.

    Asimo'yu geliştiren mühendis Satoshi Shigemi, Asimo'nun kapasitesi eskiden insanlara hizmet etmek için yeterli değildi. Yeni Asimo, resepsiyon görevlisi olarak çalışabilecek" dedi.

    Seri üretime geçilecek
    Asimo'nun misafirlere gidecekleri yere kadar eşlik edebileceğini ve onlara içecek sunabileceğini ifade eden Shigemi, Asimo'nun seri olarak üretilip, yıllık 140 bin euro ücretle isteyen işyerlerine kiraya verilmesinin düşünüldüğünü de açıkladı.

    Beyaz astronot elbisesi giymiş bir çocuk görünümde olan Asimo, saatte 6 kilometreye kadar bir hızla yürüyebiliyor. 1.30 metre boyunda ve 54 kilo ağırlığındaki Asimo, kendi ekseni etrafında dönebiliyor ve zigzaglar çizebiliyor. Robot, belirli bir hızda koşma yetisine de sahip.
#14.12.2005 10:31 0 0 0
  • ABD'de, kanserin genetik haritasını ortaya çıkarmak için proje başlatılıyor.

    Kansere yol açan unsurların keşfinin ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinin hızlandırılması için kanserin genetik yapısının ortaya çıkarılması amacıyla hazırlanan pilot projeye hükümet 100 milyon dolar ayırdı.

    İnsanın 'haritasından' daha karmaşık

    Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün genetikten sorumlu yetkilisi Dr. Francis Collins, bunun insanın genetik haritasını çıkaran araştırmadan daha karmaşık olduğunu söyledi. Collins,"Kanser oluşumunda rol alan tüm genlerin haritasının çıkarılmasından bahsettiğimizde, binlerce İnsan Gen Projesi'nden söz etmiş oluyoruz" diyerek projenin büyüklüğünü anlattı.

    Francis Collins, kanser olarak nitelenen 200 kadar hastalığın başlamasına yol açan genetik değişikliklerin izini sürecek teknolojiye sahip olduklarını da ifade etti.


    Küçük bir bölümü saptandı

    Bilim adamları şimdiye kadar kanser oluşumuna yol açan bazı genleri saptadı. Bazen basit bir genetik değişikliğin tümör oluşumunu başlatmaya yeteceği ya da insanları hastalığa daha açık hale getireceği biliniyor. Ancak kanserin oluşumu genellikle 10'un üzerinde genetik değişikliğe bağlı ve uzmanlar bunların sadece küçük bir bölümünü keşfettiler.

    Zorluğu karmaşıklığında yatıyor

    Ulusal Kanser Enstitüsü'nden Dr. Anna Parker'e göre kanserin karmaşıklığı, bu hastalıkla mücadeleyi zorlaştıran en önemli etken.

    Geliştirilen bir avuç kanser ilacının, belli kusurlu genleri bulunan hastalarda bazı kanserlerle savaşımda etkili olduğunu belirten Parker, "Ancak bunlar az sayıda hasta için geçerli. Bu ilaçlar şunu gösteriyor; esas mutasyonları bulabilirseniz, klinik uygulamayı değiştirebilirsiniz" diye konuştu.

    Üç yıllık bir proje

    Kanserin Gen Projesi kapsamında, birbirinden bağımsız çalışan araştırmacılar, genetik mutasyonlar, kromozomların yeniden düzenlenmesi ve diğer anormalliklerin keşfinde ellerindeki bilgileri paylaşacaklar. Araştırma, birkaç kanser türünde üç yıllık bir pilot proje olarak başlatılacak.
#14.12.2005 10:28 0 0 0
  • Anne ve bebekteki enfeksiyonların, çocukluk dönemi kanserlerinin nedeni olabileceği belirtildi.

    Newcastle Üniversitesi'nden Dr. Richard McNally, gebedeki veya çocuğun ilk yaşlarındaki bir enfeksiyonun, kanseri başlatan neden olabileceğini söyledi.

    Ana karnı ya da bebeklikteki enfeksiyonun, değişime uğramış hücreler taşıyan çocukları hastalığa daha hassas hale getirdiğini belirten McNally, 'Bu virüs değişime uğramış hücreyi vuracaktır ve bu ikinci bir mutasyona yol açacaktır. Böylece, beyin tümörü ya da lösemi gibi kanserlerin ilk adımı oluşacaktır' dedi.

    Küçük hastalık deyip geçmeyin

    McNally, 'Bunlar soğuk algınlığı, mutedil grip ya da solunum enfeksiyonu gibi bilinen, küçük hastalıklar olabilir' dedi. Araştırmalarını 'European Journal of Cancer' dergisinde yayımlayan McNaly ve ekibi, bunun kanserin nasıl geliştiğini anlamada ve hastalığa daha iyi müdahalede yardımcı olabileceğini belirttiler.

    Araştırma, 1954-1998 yılları arasında teşhis edilen çocuk kanserleriyle ilgili Manchester Çocuk Tümörleri Kayıtları'ndaki veriler baz alınarak yapıldı.

    Çocuklarda kanser oranı AB'de artıyor

    Çocuklarda kanser hastalığı çok yaygın olmamakla birlikte, Avrupa'da son 30 yılda gençler arasında kanserin arttığı görülüyor. Çocuklardaki en yaygın kanser türü lösemi. Bilimadamları, virüsler ile çocukluk kanserleri arasında kesin birbağlantı olduğunu söyleyebilmek için daha çok araştırmaya gerek olduğunu da vurguluyorlar.
#14.12.2005 10:05 1 0 0
#14.12.2005 10:03 0 0 0
#14.12.2005 10:02 0 0 0
#13.12.2005 23:33 0 0 0
#13.12.2005 22:56 0 0 0
#13.12.2005 22:45 0 0 0