TELGRAF : William Cooke ve Charles Wheatstone adlı iki İngiliz1837 yılında , teller üzerinden elektrik akımı göndererek mesaj iletmeyi başardılar. Böylece ilk elektrikli telgraf makinesı ortaya çıktı. Elektrik akımı, alıcı cihazın kadranındaki bir dizi iğneyi hareket ettirerek ulaştırılacak mesajın ekranda belirmesine yardımcı oluyordu.
MORS ALFABESİ : 1843' te Samuel Morse, telgraf mesajlarında nokta ve çizgilerden oluşan ünlü Mors Alfabesi' ni geliştirdi. Morse, Baltimore' den Washington' a uzanan 60 km' lik bir telgraf hattı kurarak, hattı başkanlık seçimleriyle ilgili haberleri iletmek için kullandı.
TELEFON : 1876' da Alexander Graham Bell, telefonu icat etti. Bell ve Thomas Watson adlı elektrik mühendisi, bir gönderici ve bir alıcıdan oluşan bir düzenek yaptılar. Alıcı, sesi belli bir elektrik akımına dönüştürüyor ve bu akım bir tel aracılığı ile ahizeye taşınıyordu. Tarihteki ilk telefon görüşmesini, 10 Mart 1876' da Bell yapmıştır.
RADYO : 1902' de İtalyan mucit Guglielmo Marconi, kablo ya da tel olmadan bir yerden diğerlerine mesaj göndermenin yolunu keşfetti. Böylece radyo doğdu. Marconi, radarın mucidi Hertz' in yapmış olduğu deneyleri kullanarak bulunduğu yerden 9 metre uzaktaki bir kapı zilini çalmayı başarabiliyordu ve bunun için her hangi bir kabloya ihtiyaç duymuyordu. Kullandığı yönteme "elektromanyetik" adını vermişti.
FM RADYO : 1920' de Edwin Howard Armstrong, FM radyoyu geliştirdi. Elektrik mühendisi Armstrong' un elektromanyetik ve elektrik alanında yaptığı icatlar çok önemlidir. Fakat onun belki de hepimiz tarafından bilinen icadı, geniş aralıklı yayın yapan FM radyo bandıdır.
SÜPER İLETKEN : 1986' da George Bednorz, kayıp olmaksızın enerjiyi transfer edebilen bir madde geliştirdi. Böylece "süper iletken" kavramı hayatımıza girmiş oldu. Süper iletkenler, "bilgi çağı" açısından çok önemli gelişmeleridir. Sıradan bir bakır telden iletildiğinde enerjinin yaklaşık % 40' ı kaybolmaktadır. İşte bu yüzden süper iletkenler insanlığın enerjiyi doğru ve verimli kullanabilmesi açısından çok önemlidir.
UYDU : 4 Ekim 1957' de Ruslar, ilk uydu Sputnik' i Dünya yörüngesine yerleştirdi. Dünya' nın ilk yapay uydusu sadece bir basket topu büyüklüğünde olup 82 kg ağırlığındaydı. Bu minik uydu, 98 dakika içinde yörüngeye yerleştirilmişti. Sputnik, insanoğlu için uzay çağının başlangıcı demekti.
FAKS : 1843' te üretilen ilk faks makinesi, kabartma harfleri tarayarak elektrik sinyalleri gönderen bir sarkaçtan oluşuyordu. Modern faks makinelerinde ise gönderilen dokümandan yansıyan ışığı algılayan diyotlar kullanılır. 1922' de Alman fizikçi Arthur Korn, radyo dalgaları ile Avrupa' dan Amerika' ya fotoğraf göndermiştir.
HABERLEŞME KULELERİ : Claude Chappe, tepelerin üzerine kurulmuş kulelerden oluşan bir ağ sistemi geliştirdi. Her kulenin üzerinde 49 değişik konuma ayarlanabilen iki uzun oka sahip bir makine vardı. Her konum bir harfe ya da rakama karşılık geliyordu. Operatörler böylece bir kuleden ötekine mesaj gönderebiliyorlardı. Bu sistem çok başarılı oldu ve 4.828 km' lik bir ağ kulelerle birbirine bağlandı.
ÇENGELLİ İĞNE : Dünya, 1849' da Walter Hunt tarafından bulunan, çok basit ama faydalı bir ürünle tanıştı: Çengelli İğne. Çengelli iğne, Amerikalı mucit tarafından sadece 15 dolar kazanabilmek amacıyla bir iddia sonucunda ortaya çıkmıştır.
YEMEK ÇUBUKLARI : Yemek çubukları 5000 yıl önce ilk defa Çin' de kullanılmaya başlandı. Çinliler, daha iyi pişmesi için yiyecekleri çok ufak parçalara ayırıyorlardı. Bunları tutabilmek için de ağaç dallarını kullanıyorlardı. Bugün Çin, Japonya, Vietnam, Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinde yemek çubukları hala yaygın olarak kullanılmaktadır.
EKMEK KIZARTMA MAKİNESİ : 1909'da General Electric şirketi, ilk elektrikli ekmek kızartma makinesini üretti. Dilimlenmiş ekmek, elektrikle ısıtılan bir tel üzerine konuluyordu. Ayarlı bir saat, süre dolduğunda elektriği kesiyor ve ekmeği dışarı doğru itiyordu. Bu sayede sabahları kahvaltı masalarını renklendiren çıtır çıtır ekmeklerin hikayesi doğdu.
MİKRODALGA FIRIN : Yiyecekleri radyo dalgaları ile ısıtan bir fırın fikrinin patentini 1945' te Amerikalı mucit Percy L. Spencer almıştır. Yiyecekler, mikrodalga adı verilen radyo dalgalarıyla bombardıman edilir, bunun neticesinde moleküler titreşerek yiyeceğin ısınmasını sağlar. Mikrodalga fırınların kapağındaki metal teller ise mikrodalgaların fırından dışarıya çıkıp insanlara zarar vermesine engel olmaktadır.
KAŞIK : Paleolitik zamanlardan beri kullanılan kaşıkların atası deniz kabuklarıdır. Kaşığın Latince ve Yunanca' daki karşılığı "spiral şekilli sümüklüböceği kabuğu" anlamına gelen "cochlea" kelimesinden türetilmiştir. Günümüzdeki formunu ise MS I. Yüzyılda Romalılar vermiştir.
BIÇAK : Tarihte kesin olarak ne zaman icat edildiği belli olmayan bıçak, günümüzde mutfaklarda ve yemek masalarında dizayn edilseler de tarihin ilk dönemlerinden başlayarak yakın bir zamana kadar öncelikle silah olarak kullanıldı. Ortaçağ Avrupası' nda ev sahibi masaya bıçak getirmezdi, çünkü herkesin bıçağı belindeydi. Ancak şiddet artmaya başlayınca 1669' da Fransa Kralı 14. Louis' in bütün sivri uçlu bıçakların yemek masalarında kullanımını ve sokaklarda taşınmasını yasaklamıştır.
ÇATAL : Çatalı ilk kullananların Yunanlılar olduğu sanılmaktadır. Çatalın yemek masalarındaki kullanımı MS 7. yüzyılda Ortadoğu' daki zengin ve itibarlı ailelerde görülmektedir. 13. yüzyılda Bizanslılar' a onlardan da İtalyanlar' a geçmiştir. Fransa da ise "gösterişe kaçıyor " diye kabulü yavaş olmuştur. Çatal, 1600' lerin ortalarından itibaren tekrar itibar kazanmış, kraliyet ailesi ve zengin sofralarının vazgeçilmez lüksü olmuştur. Günümüzde ise hepimizin vazgeçilmez ihtiyacıdır.
MEKANİK SAAT : 999' da Gerbert, insanoğlunun zamanı ölçebilme arzusuna hizmet etmek için yepyeni bir ürün sundu. Fransız keşiş ve sonrasında Papa olan Gerbert' in ağırlıklar kullanarak çalışan ilk mekanik saati günümüze kadar pek çok kez geliştirildi.
asma Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
bakla
İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
bamya
Meyvesi beş bölmeli,tohumları yuvarlak ve yeşilimtrak gri renkte bir sebze. Faydalı bir sebzedir. Yaş veya kuru olarak sarf edilir. Konserveleri de yapılır. Meyveleri müsilajlıdır. Kabızlık tedavisi ve barsakların düzenli çalışması için faydalıdır.
bezelye
Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir.
brokoli
Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler. Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.
buğday
Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.
candida
Bir mantar çeşidi.
domates
Kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebze. C ve E vitaminleri içerir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Kalp hastalıklarına ve prostat kanserine karşı etkili. 'Beta karotin'e yakın olan likopen içeriyor. Likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan maddeler arasında yer alıyor. Araştırmalar domatesin prostat kanseri riskini azalttığını gösterdi. Haftada en az iki kez domates yiyen erkeklerin, diğerlerine oranla prostat kanserine yakalanma riskleri az
havuç
Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir. Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi.
ıspanak
Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili. Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin yüzde 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor.
kabak
Tohumları (çekirdekleri) tenya ve kurt düşürücü olarak bilhassa çocuklarda kullanılmaktadır. Tohumlar diş kabuklarından ayrılarak dövülür, şekerle karıştırılarak verilebilir. Ortalama doz çocuklarda 40 gr büyüklerde takriben 100 gr'dir. Kabak çok besleyici özelliktedir C ve B1 vitamini ihtiva eder. Pişirilen etli kısmı yiyecekten başka çıban ve şiş yerlere lapa olarak da tatbik edilir.
karnabahar
Zihin yorgunluğunu giderir. Afrodizyak özelliği vardır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına faydalı olduğu bilinir.
kereviz
Kerevizde B vitamini, demir ve kireç vardır. Kereviz unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu giderir, idrar söker, böbrek taş ve kumlarının düşürülmesine yardım eder, kan ve süt yapar, karaciğeri temizler. Şeker, yüksek tansiyon ve romatizma da da faydalıdır.
lahana
Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır. Bağırsak kanserine karşı etkili. Lahana kanser hücrelerinin üremesini engelleyen kimyasal bir madde (isotiocyanates) içeriyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma riskleri üçte iki oranında azalıyor.
mantar
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle Çinliler'in ilaç niyetine yedikleri bu sebze, bünyeyi hastalıklara karşı koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
marul
Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor.
maydanoz
Salata ve yemeklerin süsü maydanozun nerdeyse deva olmadığı dert yok gibi.. A ve C vitamini ile demir, kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor. Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir ve taşları düşürüyor , kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur. Yatmadan evvel yenildiğinde sabahları tatlı bir nefesle uyanmamızı sağlar. Anne sütünü artırır. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Görme gücünü artıyor, kaynatılıp içiildiğinde ve cilde bu suyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi geliyor. Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor. Kaynatılıp sirke ile saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor..
mısır
Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur.
nohut
Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır.
patates
Kızarmış yemezseniz kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler. Yorgunluğa karşı birebirdir. Bol miktarda C vitamini ve protein içerir. Halsizliğe karşı etkili. Vücuda enerji veren madde olan karbonhidrat içeren patates, C ve E vitaminleri ve beta karotin açısından en zengini. 100 gram patateste 80 kalori, 2 gram protein, 17 mg karbonhidrat, 7 mg kalsiyum, 53 mg fosfor, 20 mg C vitamini var. Yılın hiçbir zamanı bulmakta da güçlük çekmezsiniz. Her zaman söylenir, bir kez daha söylense sorun olmaz; patatesin besin değerinin büyük kısmı kabuğunda olduğundan soymak yerine özel bıçağı ile kazımak daha iyidir. Yine kabukları soyularak pişirilen patates C vitaminin yüzde 25'ini kaybediyor. Bu nedenle patatesi fırında kabuğuyla veya buharda ya da az suda pişirmek gerek.
patlıcan
Kansızlığı giderir. Karaciger ve pankreasın düzenli çalışmasını sağlar. Kilo vermeye yardımcı olur. Böbrek yanmaları ve ağrılarını keser. Sinirleri yatıştırır. Kalp çarpıntılarını giderir. Cilt hastalıkları, şeker, mide, barsak ve karaciğer hastalıkları aşırı derecede olanlar yememelidir.
pırasa
İdrar söktürür. Mide rahatsızlığına iyi gelir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur.
salatalık
Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler. Salatalık kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.
soğan ve sarımsak
Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar. Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor. Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor. Kalbe ve alerjik hastalıklara karşı etkili. Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor. Newcastle'da yapılan araştırmalar, düzenli bir şekilde soğan yiyenlerin damarlarının tıkanma riskinin azaldığını gösteriyor.
soya
Uzun yaşamak isteyen herkes mutlaka soya tüketmelidir. Soya, içerisinde östrojen hormonuna benzer işlev gören ve bu hormonun etkilerini sulandıran bir madde içerir ve buda kadın bünyesi için son derece yararlıdır. Çünkü, hücre yenilenmesini hızlandıran östrojen hormonunun aşırı üretimi, göğüs, rahim ve boyun kanserine yakalanma riskini çok arttırır.
turp
Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.
yulaf
Çocukların hazım güçlüklerini giderir. Bedeni ve ruhi yorgunlukları giderir. Kandaki şeker miktarını azaltır
zeytin
Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
domates çorbası = 1kase=5 puan
mercimek çorbası=1kase=10 puan
yayla çorbası=1kase=8 puan
sebze çorbası=1kase=4 puan
tarhana çorbası=1kase=5 puan
tavuksuyu çorba=1kase=2 puan
beyaz peynir=2 dilim=2 puan
dil peyniri=1dilim=1 puan
kaşar peyniri=1dilim=1 puan
yumurta=1adet= 1 puan
yoğurt=3kaşık=5puan
balık=1porsiyon ızgara=6 puan
haşlanmış et=1 puan
haşlanmış tavuk=1 puan
ekmeksiz köfte=4adet=2 puan
döner=1porisyon sossuz=2 puan
ızgara tavuk=1 puan
ton balığı=80gram=2 puan
süt=1bardak=2 puan
fasulye=4kaşık=8 puan
nahut=3kaşık=7 puan
bulgur=3kaşık=5 puan
ceviz=2adet=6 puan
fındık=1adet=4 puan
kuru kayısı=1adet=2 puan
kuru incir=1adet=3 puan
kuru erik=1adet=2puan
leblebi=1avuç=5 puan
badem=1avuç=6 puan
domates=1adet=6 puan
havuç=1adet=4 puan
kabak=1adet=4 puan
mantar=1avuç=7 puan
brokoli=1porsiyon=7 puan
patlıcan=1adet=4 puan
enginar=1adet=5 puan
kereviz=2kaşık=6 puan
ıspanak=3kaşık=5 puan
salatalık=1adet=1 puan
yeşilbiber=1adet=1 puan
marul=1ortaboy=5 puan
pırasa=3kaşık=4 puan
bamya=4kaşık=4 puan
lahana=2kaşık=2 puan
taze fasulye=3kaşık=4 puan
karnabahar=4kaşık=4 puan
maydanoz=1 puan
dereotu=1 puan
portakal=1adet=5 puan
greyfurt=1adet=4 puan
ARKADAŞLAR BU PUANLI DİYET.KENDİNİZE PUAN VERİYORSUNUZ.ONA GÖRE LİSTEDEN İSTEDİKLERİNİZİ YİYORSUNUZ
Sabah
1 adet yumurta veya 1 kibrit kutusu peynir (68 kal)*
1-2 küçük dilim ekmek (60- 120 kal)
1 bardak süt (120 kal) *
1 yemek kaşığı(silme) reçel-pekmez-bal (40kal)*
1 küçük boy domates veya portakal (22-48 kal)*
Akşam:
1/2 porsiyon et veya sebze yemeği (75- 100 kal)*
2/3 porsiyon pilav-makarna veya börek (300 kal)+
Salata (30-50 kal)*
½ kase yoğurt veya 1 bardak ayran (65-80 kal)+
1 dilim ekmek (70kal)+
½ kase yoğurt yerine 1 çay bardağı süt tüketebilir
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli birini veya birkaçını seçmeye seçim adı verilir.Ben size bu hazırladığım metinde milletvekili seçim aşamalarını anlatacağım.Milletvekilli adayları seçim öncesi başvurularını seçilmek istedikleri partiye yaparlar, partiler bu başvuruları değerlendirdikten sonra Yüksek Seçim Kurulu' na iletir. Bağımsız milletvekili adayları ise başvurularını İl Seçim Kurullarına yaparlar.Milletvekili seçilebilmek için 25 yaşını doldurması ,en az ilk okulu bitirmesi,askerlik yapmış olması gerekir.Yüz kızartıcı suç işlediyse ve bir yıldan fazla hapis cezası almışsa milletvekili olamaz.Milletvekili adayları seçim süresince öncelikle bölgelerinde bulunan ileri gelen kişiler ile görüşürler. Seçim bölgelerindeki seçmenleri ile görüşerek onların sorunlarını öğrenirler ve bu sorunların çözüm yolları üzerine geliştirdikleri görüşlerini onlarla paylaşırlar. Kendilerini tanıtan her türlü yazılı ve basılı materyali seçim bölgelerinde dağıtırlar. Bağlı bulundukları partinin merkez teşkilatı ile sürekli görüşerek partinin görüşleri doğrultusunda bölgelerinde hareket ederler.Milletvekili adayları seçildikten sonra yüksek seçim kurulundan mazbatalarını alıp millet meclisinde kayıt yaptırıyorlar. burada bir TBMM rozeti alıyorlar. Sonrada mecliste yemin ederek göreve başlıyorlar.Artık seçilen milletvekillerinin bazı görevleri vardır. Milletvekilleri görevlerini yaparken ortaya çıkabilecek bir çıkar çatışmasını her zaman kamu yararı doğrultusunda çözebilmeli ve bu konuda çeşitli çevrelerden baskı görse de dürüstçe bu baskıyı halkımıza anlatabilmelidir. Yapılan genel kurulda, diğer kurullarda ve komisyonlarda karar verirken sadece kamu yararı ve halkımızın çıkarı gözetilmeli, bu
kararlarda kişisel çıkarları, aile veya yakın çevre çıkarları söz konusu olmamalıdır. Milletvekilleri, verdikleri karar ve davranışlardan kaynaklanacak her türlü soruşturmaya daima açık olmalı, görevlerini etkileyebilecek şekilde çeşitli kişi ve kuruluşlara karşı maddi veya manevi anlamlarda herhangi bir yükümlülük üstlenmemelidir. Milletvekilleri, görevlerini tam bir özgürlük içinde yerine getirmelidir.
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli birini veya birkaçını seçmeye seçim adı verilir.Ben size bu hazırladığım metinde milletvekili seçim aşamalarını anlatacağım.Milletvekilli adayları seçim öncesi başvurularını seçilmek istedikleri partiye yaparlar, partiler bu başvuruları değerlendirdikten sonra Yüksek Seçim Kurulu' na iletir. Bağımsız milletvekili adayları ise başvurularını İl Seçim Kurullarına yaparlar.Milletvekili seçilebilmek için 25 yaşını doldurması ,en az ilk okulu bitirmesi,askerlik yapmış olması gerekir.Yüz kızartıcı suç işlediyse ve bir yıldan fazla hapis cezası almışsa milletvekili olamaz.Milletvekili adayları seçim süresince öncelikle bölgelerinde bulunan ileri gelen kişiler ile görüşürler. Seçim bölgelerindeki seçmenleri ile görüşerek onların sorunlarını öğrenirler ve bu sorunların çözüm yolları üzerine geliştirdikleri görüşlerini onlarla paylaşırlar. Kendilerini tanıtan her türlü yazılı ve basılı materyali seçim bölgelerinde dağıtırlar. Bağlı bulundukları partinin merkez teşkilatı ile sürekli görüşerek partinin görüşleri doğrultusunda bölgelerinde hareket ederler.Milletvekili adayları seçildikten sonra yüksek seçim kurulundan mazbatalarını alıp millet meclisinde kayıt yaptırıyorlar. burada bir TBMM rozeti alıyorlar. Sonrada mecliste yemin ederek göreve başlıyorlar.Artık seçilen milletvekillerinin bazı görevleri vardır. Milletvekilleri görevlerini yaparken ortaya çıkabilecek bir çıkar çatışmasını her zaman kamu yararı doğrultusunda çözebilmeli ve bu konuda çeşitli çevrelerden baskı görse de dürüstçe bu baskıyı halkımıza anlatabilmelidir. Yapılan genel kurulda, diğer kurullarda ve komisyonlarda karar verirken sadece kamu yararı ve halkımızın çıkarı gözetilmeli, bu
kararlarda kişisel çıkarları, aile veya yakın çevre çıkarları söz konusu olmamalıdır. Milletvekilleri, verdikleri karar ve davranışlardan kaynaklanacak her türlü soruşturmaya daima açık olmalı, görevlerini etkileyebilecek şekilde çeşitli kişi ve kuruluşlara karşı maddi veya manevi anlamlarda herhangi bir yükümlülük üstlenmemelidir. Milletvekilleri, görevlerini tam bir özgürlük içinde yerine getirmelidir.