Çocuğunuzu olumsuz davranışlardan uzaklaştırmak için başvurduğunuz ceza yöntemleri ve uygulaması çok önemli...
Büyük cezalar, sanılanın aksine yarardan çok zarar getirebilirken, bu konuda tutarsız olunması da cezanın uzun vadede hiçbir fayda sağlamamasına yol açacaktır.
Çocuğun olumsuz davranışlarıyla baş etmek üzere bir cezalandırma sürecine girdiğinizde, çocuğunuzla birlikte diğerlerinin ya da sizin bu cezadan etkilenmemeniz gerekir. Ailenin diğer üyelerini de evde kalmaya mahkum etmek ya da televizyon yasağı olan bir çocuk için televizyonun kapatılması, çocuğun olumsuz davranışlarını ortadan kaldırmak için etkili bir davranış biçimi değildir.
Bu gibi durumlarda, çocuğunuza davranışlarının yol açtığı sonuçlara katlanması gerektiğini gösterebilmek önemlidir. Çocuğunuz bu olumsuz davranışların aileyi eğlenmekten alıkoyamayacağını öğrenmeli. Böylece olumsuz davranışlarının sadece kendisini etkilediğini öğrenebilir.
Sınırlama hem çocuklar hem de ergenler için etkili bir cezadır. Sınırlama, belli bir süre boyunca, birkaç ayrıcalığı kaybetmek demektir. Sınırlanacak önceliğin ne olacağına sizin karar vermeniz gerekir. Örneğin; televizyonun yasaklanması, yatma saatinin erkene alınması, arkadaşlarıyla görüşmelerinin sınırlanması gibi...
Sınırlama yönteminin de kendi içinde bazı problemleri var. Örneğin çocuklar sınırlanan öncelikleri için hiçbir umut olmadığını bildiklerinden, davranışlarını değiştirmekte bir anlam göremiyorlar. Böyle bir tutumdan kaçınmak için çocuğunuzun bazı önceliklerini sınırlarken makul olan gün sayısını belirleyin. Günü belirlerken suçun büyüklüğünü ve çocuğunuzun yaşını göz önünde bulundurmayı unutmayın. 12 günden uzun cezalar genellikle etkilerini yitirirler.
Günü belirledikten sonra, çocuğunuza her iyi davrandığı günün cezasından kesileceğini açıklayın. Bu yöntem çocuğunuza olumlu davranışlarının sınırlama altında olsa bile kabul göreceğini anlatmış olursunuz.
Tutarlı cezalar seçin
Kolayca uygulayabileceğiniz cezaları tercih edin. Eğer cezalar uygun değil ve zahmetliyse, bir zaman sonra siz de tutarlılığınızı kaybedersiniz. Eğer seçtiğiniz ceza onu oyuncaklarından mahrum etmek ise bunu her olumsuz davranışında yenileyin. Bazı olumsuz hareketlerinin sonucunda oyuncağı alıp, bazılarında sadece ona kızmakla, yaptığı davranışlardan ders almasını sağlayamazsınız.
Bu durumda olumsuz hareketleri sonucunda istediği zaman istediği gibi davranabileceği ve sadece haftada bir-iki defa oyuncaklarının dolaba kilitlenebileceği dışında bir şey öğrenemez. Davranışlarının tutarlı olabilmesi için cezaların da tutarlılığının sağlanması gerekir.
Cezayı açıklayın
Çocuğunuza verdiğiniz cezanın amacını ve nedenini, onun düşmanı olmadığınızı açıklayın. Çocuğunuzu cezalandırırken, onunla ödeşmeye çalışmadığınızı anlaması gerekir. Bu cezayı benim için verdiğin yalanına inanmamı mı bekliyorsun? tarzındaki yorumları duymazlıktan gelin. Sadece bir kere açıklama yapın. Uzun açıklamalardan ve tartışmalardan uzak durun.
Gerçekçi cezalar kullanın
Suça uygun ceza seçin. Ortalığı kirleten bir çocuk, kirlettiğini temizlemeli. Yaramazlık sonucu bir şeyi kıran çocuk, ya onu tamir etmeli ya da harçlığından kırdığı şeyin parasını vermelidir. Eve izin verilen saatten sonra gelen bir çocuk, ertesi gün dışarı çıkmamalıdır. Bu örnekler olumsuz davranışların sonuçlarını gösteren cezalardır. Çocuğunuzun olumsuz davranışlarından bir şeyler öğrenmesini sağlar. Bazı çocuklara kendi cezalarını seçme konusunda güvenilebilir. Bu öğrenmelerini hızlandırır. Onlara adil olmaya çalıştığınızı göstermiş olursunuz. Aynı zamanda onları olgun olmak için cesaretlendirir.
Büyük daha iyi demek değildir
Ilımlı cezalar çoğu zaman sert cezalardan daha etkili olur. Küçük ve yumuşak cezalar, daha iyi dersler alınmasını sağlar. Büyük cezalar genellikle kızgınlık ve intikam duygularının ortaya çıkmasına yol açarlar. Çocuğunuz kızgın olduğunda, daha az şey öğrenecektir. Verdiğiniz cezada haksız olduğunuza inanırsa, genellikle bir misilleme yapar ya da sizinle tartışır. Bu negatif bir çemberin oluşmasına yol açar.
Cezalandırıyorsunuz, çocuğunuz sinirleniyor ve olumsuz davranışını tekrarlayarak misilleme yapıyor, hatta belki de öncekinden daha kötü bir davranışla... Onu doğruyu görebilmesi için bir kere daha cezalandırıyorsunuz. Çocuğunuz daha da sinirleniyor ve size daha da kötü bir davranışla bir misilleme daha yapıyor. Bundan kaçınmak için cezanın öğretici olmasının yanında etkili olması gerekir. Sert ve uzun zamana yayılmış cezalar, olumlu davranışa yöneltmek yerine çocuğunuzun sinirle ve kızgınlıkla hareket etmesine ve olumsuz davranışları tekrarlamasına yol açar.
Cezaların daha fazla cezanın gelişini önlemesi gerekir. Cezaların esas amaçlarının çocuğun olumsuz davranışlarını azaltmak hatta ortadan kaldırmak olduğu unutulmamalı. Eğer çocuğun olumsuz davranışları değişmiyorsa, ceza işe yaramıyor demektir. Cezanın nasıl uygulanacağının yanı sıra kimi cezalandırdığınız da önemli. Olumsuz davranışlarının sizi değil, sizin bu davranışları cezalandırmanız gerektiğini unutmayın.
Cezalandırmayı nasıl etkin ve doğru kullanabilirsiniz?
Öncelikle olumlu davranışları görmeyi ve desteklemeyi deneyin.
Olumlu bir davranışı sınırlandırmak ve kontrol altına almak için cezalandırmayı kullandığınızda, öfkesiz olun.
Cezalandırılan bir davranışa, başka bir zaman hoşgörü göstermeyin, tutarlı olun.
Kısaca "Gelişim bozukluğu" diye tanımlanan ve son yıllarda tüm dünyada tam altı kat arttığı belirlenen otizm, uzmanlarca büyüteç altına alındı. Ve otizmin izini süren tıp dünyası, şaşırtıcı bir bulguya ulaştı. "Klip Sendromu" adı verilen bu sendrom yüzünden tüm bebekler tehdit altında
Pek çoğumuz minik bebeklerimizi oyalansın diye televizyon karşısına oturtur, hatta televizyona gösterdikleri ilgiyi büyük bir sevinçle karşılarız. Bu arada kendimizce önlemler alır abuk subuk görüntülerle karşı karşıya kalmalarını önlemek için genellikle de müzik kanallarını açarız. Ama anlaşılan o ki; biz bebeğimizin ilgisini müziğe olan kabiliyeti ve yatkınlığıyla özdeşleştirirken, o izlediği her kliple biraz daha içine kapanıyor, biraz daha yaşamdan kopuyor. Minicik beyni, başa çıkamayacağı sınırsız karanlıklara boğuluyor.
TELEVİZYONDAKİ TEHLİKE
Marmara Üniversitesi Odyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferda Aktaş izledikleri müzik klipleri nedeniyle "Otizm" le karşı karşıya kalan bebek sayısının her geçen gün biraz daha arttığına dikkat çekerek, "Aileler çocuklarında konuşma gecikmesi, dalgınlık ve konsantrasyon bozukluğu şikayetleri ile başvuruyor. Bu çocukların ortak özellikleri özellikle 0-2 yaş arasında sürekli müzik klibi seyretmeleri. Hastalık, televizyon kesinlikle yasaklanıp özel eğitim programları uygulanarak, dört yaşına kadar önlem alınırsa önlenebiliyor. Ancak dört yaşından sonra tedavisi mümkün değil" diyor. Kliplerin çocuk beyni üzerinde bu denli zararlı olduğu fikrini ortaya atınca Prof. Dr. Ferda Aktaş da bir hayli tepki görmüş. Ancak uluslararası kongrelerde de sunduğu tebliğlerle sendrom konusunda sadece aileleri değil meslektaşlarını da uyarıyor. Konuşmanın öğrenilmiş bir davranış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ferda Aktaş, "Aileler nedense konuşmanın otomatik olarak öğrenildiğini zannediyorlar. Doğal ortamda çocukların dudak şekilleri, ses ve cümleler arasında bağlantı kurması gerekli. Ancak televizyon çocukların öğrenmesini engelliyor. Çünkü göz bağlantısı kuramayan çocuklar dudak hareketleri ile sesi birleştiremiyor. Televizyon sesi yüksek olan bir ortamda da çocuklar anne ve babalarının sesi yerine televizyon sesini algılar bu da onların beyin yapısının karışmasına neden olur. Çünkü dudak şekilleriyle çıkan ses arasında bağlantı kuramazlar" diye konuşuyor.
YOKSA DUYMUYOR MU?
"Klip sendromu" teşhisi konulan hastalardan biri henüz yirmi dört aylık olan minik Berkan. Geçtiğimiz aya kadar ailesi Berkan'ın ağzından anlamlı tek bir cümle dahi duyamamış. Berkan kendi adına bile tepki vermiyormuş. Anne Meltem Kadıoğlu, "Önce işitme problemi olduğunu düşünüyorduk. Ancak televizyonda müzik klipleri olduğu zaman kendisini olduğu gibi o yöne sabitliyordu. Nerede olursa olsun televizyona yönelip sanki büyülenmiş gibi duruyordu. Çalıştığımız için bakıcı ile kalıyordu. Bakıcısı onu oyalamak için bütün gün klip seyrettiriyordu. Açıkçası ben de bunda bir sakınca görmüyordum çünkü ben de ev işleriyle uğraşırken zaman zaman aynı şeyi yapıyordum" diyor.
İLK SORUNUN YANITI EVET
Trabzon'da yaşayan Kadıoğlu Ailesi oğullarının bir türlü konuşmadığını fark edince soluğu İstanbul'da, Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde almış. "Şikayetimizi söyler söylemez Berkan'ın çok klip izleyip izlemediğini sordular" diyor Meltem Kadıoğlu. Genç kadından aldıkları, "Evet" yanıtının ardından ayrıntılı bir incelemeye girişen doktorlar sonunda teşhisi koymuşlar. "Klip Sendromu"
Teşhisin ardından evde televizyon açmadıklarını ve Bertan'la sürekli onun anlayabileceği şekilde konuşmaya çalıştıklarını anlatan Kadıoğlu, "Ona dokunmamıza, öpmemize bile izin vermezdi. Bir ayda çok şey değişti. İsmini öğrendi. Televizyon kapalı olduğu için ara sıra huzursuzlanıyor ama hemen dikkatini başka şeylere yöneltmeye çalışıyoruz" diye anlatıyor zorlu tedavi sürecini.
"BANA İNANMIYORLAR"
Rüzgar'da aynı sendromun kurbanı. Ailesi Rüzgar üç yaşındayken, yani beş yıl önce fark etmiş oğullarındaki garipliği. Teşhis konulduktan sonra da iki yıl boyunca evlerine hiç televizyon sokmamışlar. Anne Siral Demiral, "Aynen bir bağımlıya zararlı bir maddeyi bıraktırır gibi davrandık" diyor. Çocuklarının rehabilitasyon döneminde bir kreş bulamamaktan o kadar bunalmışlar ki, otistik çocuklar için bir kreş açmışlar. Bu arada aile içi bir sarsıntı da atlatmışlar. Eşi Haluk Göçener'le o günlerde boşanmış. Ama Rüzgar'ın eğitimi için birarada olmayı başarmışlar.
Rüzgar şimdi sekiz yaşında. Aldığı eğitimin ardından iç dünyasındaki karanlığı aşmış hiperaktif bir yapıya bürünmüş. Ancak ara sıra öfke nöbetlerine kapılıyor, bazen saldırganlaşıyor. Hâlâ okula gidemiyor, okuma yazmayı özel eğitimle öğreniyor. Siral Demiral, "Bütün yakınlarıma söylüyorum. Çocuklarına klip seyrettirmemeleri konusunda uyarıyorum ancak çoğu zaman bana inanmıyorlar" diye yakınıyor.
NİNNİYİ KENDİN SÖYLE
Doktorlara göre, teşhis konulan çocukları hastalığın etkisinden kurtarmak için yoğun çaba gerekiyor. Çünkü etkilenen beyinlerde hastalık çoğu zaman yerleşiyor. Doktorlar bu hastalığın teşhisini koyduktan hemen sonra televizyonu kesinlikle yasaklıyorlar. Çocuğun uyurken bile müzik dinlemesini istemiyorlar. Ailelere mümkün olduğu kadar çocukla, onun anlayabileceği ses tonu ile konuşmalarını tavsiye ediyorlar. Bu arada çocuklarla şefkat yüklü fiziksel temas da önemli. En önemli şeylerden biri de minik bebeklere ninni söylemek. Uzmanlar, "Radyoda ya da teypte çalmayın siz söyleyin" diyorlar.
Onlar zamanında fark etti
Siral Demiral ve Haluk Göçener oğulları Rüzgar'daki belirtileri erken fark etmiş. Şimdi tüm ebeveynlere uyarıp. "Hastalığın belirtilerini gözardı etmeyin" diyorlar. İşte adım adım otizme giden süreç;
"Kendi dünyasındadır. Kendisi ilişki başlatmaz. İstediği şeylere ulaşmak için ilişkiye girer, insanları obje olarak gösterir, parmağı ile işaret edemez. Göz teması kuramaz, yüz ifadesi ciddidir. Donuk ya da hüzünlü bakar. Jest vemimikleri kullanarak sevimli olmaya çalışmaz. Bay bay yapmaz. Oyuncağını vermez. Yaşıtlarından uzak durur. Öpmek ve öpülmekten hoşlanmaz"
Kliplere uyarı konulsun
Marmara Üniversitesi Odyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferda Aktaş klip sendromu nedeniyle RTÜK'e başvurdu ve klip gösterimlerinde, "0 2 yaş arasındaki çocukların izlemesi sakıncalıdır" uyarısının yer almasını istedi. Aktaş'ın verdiği bilgiye göre bebeklerin davranışlarının dikkatli izlenmesi hastalığın tanımını kolaylaştırıyor. Ve Aktaş klip sendromunun belirtilerini şöyle sıralıyor;
* Oyuncaklarla konuşur gibi sesler çıkarmaz (7 ay)
* Anlamlı isimlendirmeleri yoktur (10 ay)
* "Annene götür" gibi basit emirleri anlayıp yerine getirmez (18 ay)
* Üç kelimeli cümle kuramaz (2 yaş)
* Karşısındakilerle isim ve cinsiyet tayin ederek konuşmaz (3 yaş)
* Jest ve mimiklerini kullanmaz.
* Evet, hayır, nasıl kelimelerini kullanamaz, zamir seçimi bozuktur
* Monoton, duyduğunu tekrarlayarak (anında ya da bir zaman sonra konuşur)
* Kendine özel kelimeleri ya da konuşma tarzı (son heceleri söylememe gibi) vardır.
* Oyuncaklar ve objelerle ağzına alarak, elinde oynayarak, yere düşürerek ya da bir yere vurarak ilgilenir.
* Dönen eşyaları, çamaşır makinesini seyreder.
* Elinde ip veya benzeri bir şeyi sürekli sallayabilir.
* Kağıtlara, gazetelere, kitaplara özel bir ilgisi vardır, düzgün tutar.
ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Ferda Aktaş, klip sendromu ile karşı karşıya kalan çocuklarda dört yaşından sonra tedavinin mümkün olmadığını söylüyor.
Klip izlerken adeta büyüleniyorlar
Bol hareket içeren müzik kliplerinin dünyayı yeni yeni tanımaya çalışan minik gözler tarafından sürekli izlenmesi ,beyinlerinde kimi zaman tedavisi mümkün olmayan hasarlara neden oluyor. "Klip sendromu" bulgularını taşıyan çocukların geçmiş hikayeleri "sürekli müzik klibi izlenmesi"ni içeriyor. Tv'de ardı ardına yayına sokulan klipleri izleyen çocuklar çevresiyle ilişkisini kesiyor, aile içi iletişimini en aza indirgiyor Berkan'da bu sendromun tipik örneklerinden biri.
Stres ve günlük hayatta karşımıza çıkan rahatsızlıkların reçetesi bitkilerde bulunuyor. Baş ağrısından, ufak kesiklere kadar pek çok konu sadece üç bitkiyle tedavi ediliyor.
* Adaçayı: Boğaz ağrılarına iyi gelen bitki aynı zamanda kuvvetli bir antiseptik görevi üstleniyor. Cilt problemlerine karşı da iyi gelen adaçayı sivilceleri iyileştirip, cildin doğal nem dengesini düzenliyor.
* Limon Pelesenki: Baş ağrılarından şikayetçiyseniz limon en iyi dostunuz olacaktır. Limon pelesenki ya da ballı limonun alınışıyla baş ağrılarından kurtulup, kaslarınızı gevşetebilirsiniz.
* Lavanta: Yaralanma ve kesiklerde lavanta çiçeğinin faydaları biliniyor. Güçlü antiseptik özelliği sayesinde iyileşme süresini kısaltan lavanta çiçeği yağı, şiddetli baş ağrılarında da kullanılıyor.
Bağışıklık siteminin yapı taşları
Diyetin vücudu güçsüz kılmaması için kullanılan bitkiler arasındaki ilk üç sırayı nane, sarmısak ve biberiye alıyor. Yiyeceklerin lezzetine artıran bu bitkiler sağlıklı kilo vermeyi sağlıyor.
* Nane: Mide ve cilt problemleri üzerinde yararlı etkileri saptanan bu bitki kurutulmuş taze ya da suda kaynatılarak tüketilebiliyor.
* Sarmısak: Kolestrolü düşüren sarmısak aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Her gün bir diş sarmısak tüketilmesi öneriliyor.
* Biberiye: Kan dolaşımını düzenleyen bu bitki hemen her yemekle kullanılabiliyor. Cilt, saç ve tırnaklar üzerinde de olumlu etkileri bulunan biberiye güçlü bir antioksidant görevi üstleniyor.
Güzellik için altın öneriler
Tarih boyunca güzellik kürlerinin hammaddesi olarak kullanılan bitkiler, şimdi şampuan ve cilt bakım ürünlerinde kullanılıyor.
* Papatya: En eski tarihlerden bu yana saçlar için kullanılan papatya çiçeği sayesinde kaybedilen parlaklık ve güç geri kazandırılıyor.
* Yeşil Çay: Güçlü antiseptik etkisi bulunan yeşil çayın banyolardan eksik edilmemesi gerekiyor. Böcek ısırıklarından yanık ve çürüklere kadar pek çok konuda yardımcı olan bitki, yaralanmalarda da kullanılıyor.
* Aloe Vera: Cilt losyonu olarak yüzyıllardır kullanılan bu bitki, cildi yağlandırmadan nemlendiriyor. Egzama ve cilt kuruluğuna karşı da kullanılan Aloe Vera, saçlara parlaklık ve hacim kazandırıyor.
Soğanda yok yoktur. A,B,C vitaminleri,kükürt, fosfor, iyot,
antibiyotik vazifesi gören esanslar, hazmı kolaylaştırıcı maddeler...
Bol idrar söktürücü özelliğiyle, vücutta birikmiş tuz ve üreyi dışarı
atar. Bu özelliğiyle yüksek tansiyonda, romatizmada, vücudun herhangi
bir yerinde su toplanmasında bol bol yenmelidir.
Sinirleri yatıştırır, zihin yorgunluğunu gidermede birebirdir. Akşam
yemekle birlikte soğan yerseniz, mışıl mışıl uyursunuz.
Cinsel gücü artırır, iktidarsızlığı frenler. Prostatın normal
çalışmasını sağlar, sertleşmesini, bozulmasını önler.
Kanı temizler. Bol soğan yiyenlerde sivilce ve egzamadan eser kalmaz.
Ciltleri taptaze, pembemsi bir hal alır.
Şeker hastaları için birebirdir. Pankreası çalıştırarak insülin
ifrazatını artırır. Kanda şeker seviyesini düşürür.
Hamur işlerini, bakliyatın hazmını kolaylaştırır.
Akciğer ve solunum yolları hastalıklarının kısa sürede atlatılmasında
yardımcıdır.
Barsakları dezenfekte eder. Bol soğan yiyenlerin barsaklarında
parazitlere yer yoktur.
Vücuttaki bütün hormonların dengeli çalışmasını sağlayarak, vücudu
genç ve dinç tutar; yaşlanmayı geciktirir. Kanseri önler. Karaciğeri
temizler. Damarları, kemikleri, dişleri sağlamlaştırır.
Soğanın bütün bu nimetlerinden yararlanabilmek için, iyice çiğnemek
kaydıyla çiğ yenmesi gerekir.
Kokusu ne olacak derseniz onun da çaresi var: Maydanozla birlikte
yemek ya da üzerine karanfil çiğnemek.
PROTESTO EDIYORUZ, SIZ DE KATILIN .... SITEYI SAKIN ACMAYIN... EGER BUGUN
> BU KADAR RAHAT YASAYABILIYORSAK ONUN SAYESINDE. SEVSENIZ DE SEVMESENIZ
> DE...
> Onemli !!! Sonuna kadar kontrol edin.....(SITEYI ACMADAN FORWARDLAYIN
> SITENIN RAITINGINI ARTIRMAYIN)
> Merhaba; < http://www.mustafakemal.de> adresindeki sitede Turk Millettinin
> kurtaricisi Mustafa Kemal ATATURK'e cirkin hakaretler yagdiriliyor. Bizim
> sizlerden istedigimiz bu mesaji tanidiginiz herkese FORWARD etmeniz. Eger
> 2.000.000 protesto forwardi toplayabilirsek site kapatilacak. Ýlginiz
> icin simdiden tesekkur ederim.
> > >
> > >Prof.Dr. Yavuz OKAN
> > >
Yıldızı: Neptün
Uğurlu günü: Salı
Uğurlu sayısı: 7
Uğurlu taşı: Firuze
Uğurlu rengi: Turuncu
Uğurlu çiçeği: Lale
En büyük özelliği: Merhamet
En büyük amacı: Rahata kavuşmak
Uygun partnerler: Aslan, Başak, Akrep
Zayıf tarafı: Kendini kötüleme
BALIK'IN KARAKTERİ
Balık insanı, cömertliği ve hassaslığıyla tanınır. Zor durumda olan insanlara yardım etmek ister. Kendini beğenmiş değildir, ancak yaptığı iyiliklerden bahsetmekten hoşlanır. Çünkü takdir edilmek ve başkalarını da bu gibi yardımlar yapmaya yöneltmek ister.
Geleneklere ve kurallara bağlıdır. Dürüstlük onun için çok önemlidir.
Duyarlı olduğundan büyük acıları kaldıramaz. Böyle durumlarda gerçeklerden kaçar ve hayal dünyasına sığınır. İçinde gizli bir sanatçı yatar. Düş kurma yeteneği sayesinde sanatsal yeteneklerini geliştirebilir. Sonunda, ortaya mükemmel sanat eserleri çıkarır. Ancak kendine güveni olmadığından, biri onun bu yönünü keşfedene dek sessizce çalışmalarına devam eder.
Estetik zevkleri gelişmiştir. Yaşadığı yerin konforlu olmasının yanı sıra, zevkli olmasına da dikkat eder. Evinde yakınlarını ağırlamaktan hoşlanır. Çok iyi bir ev sahibidir.
Bir huyu da inatçılığıdır. Damarına basıldığı zaman bu huyu ortaya çıkar ve fikrini değiştirmek neredeyse imkansızlaşır.
İYİ BALIK / KÖTÜ BALIK
Balık'ın iyi yönleriuygusallık, merhamet, iyi kalplilik.
Balık'ın kötü yönleriikkatsizlik, kararsızlık.
BALIK ve İLİŞKİLERİ
Balık insanı, çok iyi niyetlidir ve herkesle iyi geçinir. Herkese ve her ortama çabucak uyum sağlayabilir. Gerçekçi insanlarla arkadaşlık kurmaktan hoşlanmaz. Kendisi gibi hayalperest insanlarla beraber olmak ister. Kalbi kırıldığında sinirlenebilir. Ancak, kısa sürede keyfi yerine gelir.
Balık kadını ve erkekler:
Balık kadınının hayali sonsuz ve mükemmel aşktır. Böyle bir aşk bulduğunda hayatındaki en önemli şey bu olur. Aşırı derecede kıskançtır. Beraber olduğu kişinin yanına dişi sinek bile yaklaştırmaz.
Balık erkeği ve kadınlar:
Balık erkeği, estetik değerlerine uygun bir kadınla beraber olmak ister. Romantik ve duygusaldır. Bu nedenle, kısa süreli maceralardan hoşlanmaz. Uzun soluklu ve aşk dolu bir ilişki yaşamak ister.
İŞ
Balık insanı sanatsal yeteneklerini kullanabileceği işlerde çalışmak ister. Eğer işini gerçekten severse çok başarılı olabilir. Yarışmak ona göre değildir. Bu nedenle, rekabetin olduğu işlerden hoşlanmaz. İyi bir aktör, yazar ya da fotoğrafçı olabilir.
BALIK BURCUNUN ÜNLÜLERİ
Albert Einstein, Victor Hugo, Montaigne, Elizabeth Taylor, Liza Minelli, Jerry Lewis ...
BALIK BURCU ve SAĞLIK
Balık burcu insanı hastalıklara karşı pek dayanıklı değildir. Güçsüz bir vücuda sahip olduğu için kolayca hastalanabilir. Hastalıklara olduğu kadar ilaçlara karşı da dayanıksızdır. Yakalandığı hastalıkların nedeni çoğunlukla ayaklarıdır.
Yıldızı: Uranüs
Uğurlu günü: Perşembe
Uğurlu sayısı: 9
Uğurlu taşı: Yeşim
Uğurlu rengi: Lacivert
Uğurlu çiçeği: Gül
En büyük özelliği: İşbirlikçilik
En büyük amacı: İlerlemek
Uygun partnerler: Yengeç, Terazi, Akrep
Zayıf tarafı: Başkalarına aşırı hayranlık
KOVA'nın KARAKTERİ
Kova burcu, insanlara olan sevgisiyle tanınır. Bencil değildir. Başkalarına yardım etmek onu mutlu eder. Yakınlarının üzüntü ve mutluluklarına ortak olur. Tüm bu takdir toplayan yönlerine rağmen o, daima alçakgönüllü davranır.
Kova burcunun bir özelliği de, gerçekçi olmasıdır. Herşeyi olduğu gibi kabul eder. Hayallere dalıp gerçek hayatı unutmaz. Dünyayı güzelleştirmeyi, insanları mutlu etmeyi amaç edinmiştir. İnsanları ırk ya da cinsiyet gözetmeksizin sever; herkese yardım etmek ister.
Alışkanlıklarını sık sık değiştirmese de yenilik ve değişikliklere açıktır. İleri görüşlüdür. Yakınları çoğunlukla ona akıl danışır.
Özgürlüğüne düşkündür. Bağımsız olmak ister. Bir yere ya da bir kişiye bağlanmaktan hoşlanmaz. Boş zamanlarında günlük hayatın dışında, farklı uğraşlarla ilgilenir.
İYİ KOVA / KÖTÜ KOVA
Kova'nın iyi yönleri:İnsancıllık, yaratıcılık.
Kova'nın kötü yönleriik kafalılık, huysuzluk.
KOVA ve İLİŞKİLERİ
Kova insanı, herkesle kolayca iletişim kurabilir. Ancak, ne kadar samimi olursa olsun, insanlarla arasında mutlaka belirli bir mesafe bırakır. Dostlarına karşı içten ve sevgi doludur.
Kova kadını ve erkekler:
Kova kadını, özgürlüğüne olan düşkünlüğü yüzünden baskıcı erkeklerle beraber olmak istemez. Çevresindekileri kolayca etkileyebilir. Ancak, kendisi çok zor etkilenir. Beraber olacağı erkekte aradığı en büyük özellik, iyi niyetli olmasıdır. İstediği gibi bir erkek bulduğunda, ona tamamen bağlanıp sadık kalacaktır.
Kova erkeği ve kadınlar:
Kova kadını gibi, kova erkeği de özgürlüğüne düşkündür ve kısıtlanmak istemez. Beraber olduğu kadına da kısıtlamalar getirmez. Aradığı kadın güzel olmaktan ziyade, akıllı ve olgundur.
İŞ
Kova burcu insanı, çalışkanlığı ve güçlü sezgileri sayesinde kolayca başarıyı yakalayabilir. Ancak sevmediği bir işte çalışırsa bunun tam aksi olacaktır. Kendine güveni tamdır. İddialı işlerde çalışmaktan hoşlanır. Tekdüze ve monoton işler onu sıkar. İyi bir bilim adamı, yazar ya da arkeolog olabilir.
KOVA BURCUNUN ÜNLÜLERİ
Wolfgang Amadeus Mozart, Thomas Edison, Charles Darwin, Charles Dickens, John Travolta, James Dean ...
KOVA BURCU ve SAĞLIK
Kova burcu insanının, pek fazla sağlık sorunu olmaz. Çünkü hava şartlarına ve ortama kolayca uyum sağlar. Hastalıklara karşı tedbirlidir. Güçlü bir vücudu vardır. Dayanıklılığı yüksektir. Hastalandığında nasıl davranmasını bildiğinden, kolayca iyileşir.
Yıldızı: Merkür
Uğurlu günü: Cumartesi
Uğurlu sayısı: 7
Uğurlu taşı: Opal
Uğurlu rengi: Yeşil
Uğurlu çiçeği: Mimoza
En büyük özelliği: Saygı
En büyük amacı: Gösterişli yaşam
Uygun partnerleri: Boğa, İkizler, Kova
Zayıf tarafı: Kendini beğenme
TERAZİ'nin KARAKTERİ
Terazi burcu adalete olan düşkünlüğüyle tanınır. Herkese karşı iyi ve adil davranır. Haksızlıklara tahammül edemez. Rol yapmaktan hoşlanmaz. Olduğu gibi davranmak ister.
İyi bir konuşmacıdır. Sakin ve yumuşak konuşur. Dinleyenleri hemen etkisi altına alabilir. Önemli kararlar vermekte zorlanır. Bu konuda ince eleyip sık dokur. Fakat kararını verdiği zaman amacına ulaşma yolunda kimse onu engelleyemez.
Kolay kolay sinirlenmez. Genellikle naziktir. Ama, arada bir sert çıkışlar yapabilir. Israr onu sinirlendirir. Zorlanmaktan hoşlanmaz. Bu gibi durumlarda sabrını ve nezaketini yitirebilir.
Zayıf taraflarından biri de aşırı merakıdır. Başkalarının yaşamına burnunu sokmaya bayılır. Estetik merakı vardır. Hayatındaki herşeyin güzel ve uyumlu olmasını ister. Buna sevgilisi de dahildir.
İYİ TERAZİ / KÖTÜ TERAZİ
Terazi'nin iyi yönleri :Uyumlu ve geçimli olmak, duygusallık, zerafet.
Terazi'nin kötü yönleri:Kararsızlık, havailik.
TERAZİ ve İLİŞKİLERİ
Terazi burcu insanı dostluğa çok önem verir. Dostları onun için çok değerlidir. Kendi kafa yapısına sahip insanlarla dostluk kurmaktan hoşlanır. Düşüncesiz ve sorumsuz insanlardan hoşlanmaz.
Arkadaşları tarafından çok sevilir. Çünkü bulunduğu ortama neşe katar. Arkadaşları tarafından sevilmesinin bir diğer nedeni de çok güvenilir biri olmasıdır.
Beraber olduğu insan için bulunmaz biridir. Aşk sözleri döktürmekte üstüne yoktur. Birlikteliğinde dürüst ve sadıktır.
Terazi burcu kadını ve erkekler:
Cazibesiyle erkekleri hemen etkiler. Beraber olacağı erkeği seçerken titiz davranır. Karşısındakinin ilgisini sürekli üzerinde hissetmek ister. Bir erkeği nasıl etkileyeceğini iyi bilir.
Terazi burcu erkeği ve kadınlar:
Onun için en önemli şey sadakattir. Çok kırılgan bir yapıya sahiptir. Bu nedenle sürekli ilgi görmek ve aşk sözleri duymak ister. Güzel kadınlara düşkündür. Cazibesini onları etkilemek için kullanır. Çapkınlığı sayesinde ilişkilerinde yeterli deneyimi elde etmiştir. Kadın ruhuna hitap etmeyi bilir.
İŞ
Yeni şeyler öğrenmeye önem verir ve entellektüeldir. Bu nedenle çabuk öğrenir ve işinde hızla ilerler. İnsan yapısı, din ve felsefe konularına düşkündür. Farklı fikirler öğrenmeyi sever. Artistik yetenekleri gelişmiştir. İyi bir ressam, müzisyen ya da modacı olabilir.
TERAZİ BURCUNUN ÜNLÜLERİ
Oscar Wilde, Margaret Thatcher, Brigitte Bardot, Rita Hayworth, Julio Iglassias, John Lennon ...
TERAZİ BURCU ve SAĞLIK
Terazi insanı, herhangi bir tartışma, kaza ve çeşitli olaylar karşısında ciddi rahatsızlıklara yakalanabilir. Yapılı bir vücuda sahip olmasına rağmen güçlü değildir. Çabuk hastalanır. Soğuk algınlığına ve bulaşıcı hastalıklara yatkın olmasının yanı sıra, tüm hastalıklara karşı dirençsizdir.
Yıldızı: Merkür
Uğurlu günü: Cuma
Uğurlu sayısı: 2
Uğurlu taşı: Zafir
Uğurlu rengi: Siyah
Uğurlu çiçeği: Açelya
En büyük özelliği: Temizlik
En büyük amacı: Beğenilmek
Uygun partnerleri: Yengeç, Balık, Oğlak
Zayıf tarafı: Çekingenlik
BAŞAK'ın KARAKTERİ
Çalışkanlığıyla tanınan Başak burcu insanı, ideallerine ulaşabilmek için elinden geleni yapar. Bilime ve edebiyata düşkündür. Hayatındaki en önemli konu "iş"tir. Herşeyin en iyisini ister. Bu nedenle kendini olduğu kadar çevresini de devamlı eleştirir ve kolay kolay hoşnut olmaz.
Sürekli hareket halindedir. Tembellik yapmak ona zor gelir. Maddesel şeylere ve dış görünüme önem verir. Kendini dış görünüşüyle ifade etmekten hoşlanır.
Para biriktirmenin yararına inandığından tutumlu davranır. Geleceğini garanti altına almak ister.
Kurallara bağlıdır. Herşeyin düzenli ve yerli yerinde olmasını ister. Kimsenin kendini kullanmasına izin vermez.
İYİ BAŞAK / KÖTÜ BAŞAK
Başak'ın iyi yönleriürüstlük, titizlik, dakiklik.
Başak'ın kötü yönleri:Kuruntu, kurallara aşırı bağlılık.
BAŞAK ve İLİŞKİLERİ
Herkese karşı güleryüzlüdür ancak samimi davranamaz. Bunun nedeni utangaç olmasıdır. İçli dışlı olmaktan hoşlanmaz. İlişkilerindeki mesafeyi korumak ister. Bu nedenle soğuk bir görünüşü vardır.
Arkadaşlarını seçerken titiz davranır. İleri görüşlü insanlarla beraber olmak ister. Herşeyde olduğu gibi aşkta da mükemmeli arar. Bu nedenle çok zor beğenir.
Başak burcu kadını ve erkekler:
Başak burcu kadını mükemmel erkeği arar. Doğru erkeği bulduğuna inandığında ise elinden gelen tüm özveriyi gösterir. Beraber olacağı erkekten şefkat ve sevgi bekler. Özenli ve şık erkeklerden hoşlanır.
Başak burcu erkeği ve kadınlar:
Bir kadında aradığı en büyük özellikler bakımlı, şık ve kültürlü olmasıdır. Romantik olma konusunda pek becerikli değildir. Sevgisini basit yollardan ifade etmekten hoşlanır. Düşünceli ve saygılı bir eştir.
İŞ
Başak burcu insanı evindeki düzeni iş yerine de taşır. Pratik ve beceriklidir. Eleştiricidir. Bu nedenle, her seferinde daha iyi işlere imza atar. İyi bir öğretmen, gazeteci ya da araştırmacı olabilir.
BAŞAK BURCUNUN ÜNLÜLERİ
Richard Gere, Sean Connery, Sophia Loren, Greta Garbo, Ingrid Bergman, Michael Jackson ...
BAŞAK BURCU ve SAĞLIK
Başak burcu insanı, kendine fazlasıyla özen gösterdiğinden oldukça sağlıklıdır. Yemekleri ve yaşadığı ortam konusunda oldukça titizdir. Doğru beslenmeye ve temizliğe önem verir. Başkalarını da bu konuda uyarır.
Yıldızı: Güneş
Uğurlu günü: Perşembe
Uğurlu sayısı: 6
Uğurlu taşı: Aslan
Uğurlu rengi: Beyaz
Uğurlu çiçeği: Orkide
En büyük özelliği: Cömertlik
En büyük amacı: Lider olmak
Uygun partnerler: Koç, İkizler, Balık
Zayıf tarafı: Kibir
ASLAN'nın KARAKTERİ
Aslan burcu insanı cesareti ve kendine güveni ile tanınır. Hareketli bir kişiliğe sahiptir. Bıkıp usanmadan çalışır ve bu durumdan asla şikayetçi olmaz. Genellikle başarılı olur ve bununla övünür.
Hile yapmaktan hoşlanmaz. Her zaman dürüstlükten yanadır. Kin tutmayan ve bağışlayıcı bir karakter çizer. Ancak kabul edemeyeceği olayları kolay kolay unutmaz.
Amacı herkesi ve herşeyi kumanda etmektir. İş yerinde ve ilişkilerinde lider rolünü oynamaktan zevk alır. Etkileyici tavırları sayesinde her istediğini kabul ettirir.
Lükse ve zevklerine düşkündür ama paraya bağımlılığı yoktur. Para, standartlarını koruması için gerekli olan bir araçtır.
Açık sözlü ve dürüsttür. Çevresindekileri de kendi gibi dürüst zanneder. Bu nedenle aksi bir durumla karşılaştığında üzülür ve sinirlenir.
İYİ ASLAN / KÖTÜ ASLAN
Aslan'ın iyi yönleri:Cömertlik, yaratıcılık.
Aslan'ın kötü yönleri:Kendini beğenmişlik, sabit fikirlilik.
ASLAN ve İLİŞKİLERİ
Güleryüzlü ve sevimli tavırları sayesinde çok kolay arkadaş edinebilir. İyimserliği, arkadaşları tarafından en çok sevilen yönüdür. Kendinden emin tavırları karşısındaki kişiyi hemen etkiler.
Aşk onun için çok önemlidir. Duygularını gizleyemez. Aşk sözcükleri döktürmekte üstüne yoktur. İlişkilerinde daima dürüst olmaya çalışır.
Aslan burcu kadını ve erkekler:
Aslan burcu kadını cazibeli, cesur ve sevgi doludur. Dürüstlüğe çok önem verdiğinden içten olmayan bir erkekle beraber olamaz. İltifatlardan hoşlanır. İlişkilerinde lider konumunda olmak ister.
Aslan burcu erkeği ve kadınlar:
Ateşli bir aşıktır ancak diktatör tavırları bir süre sonra sorun yaratabilir. Aşırı derecede kıskançtır. Uysal ve kişilikli kadınlardan hoşlanır.
İŞ
Aslan burcu insanı lider konumunda olacağı işler yapmak ister. Çok iyi bir yönetici olabilir. Genellikle başarılıdır ancak sevmediği bir işi yapmak zorunda kalırsa hata yapabilir. Kötü bir iş yapmaktansa hiçbirşey yapmamayı tercih eder. Sıkıcı ve kasvetli işlerden hoşlanmaz. İyi bir aktör, müdür ya da asker olabilir.
ASLAN BURCUNUN ÜNLÜLERİ
Napolyon, Fidel Castro, Neil Armstrong, Alfred Hitchcock, Dustin Hoffman, Robert de Niro ...
ASLAN BURCU ve SAĞLIK
Aslan burcu insanının bağışıklık sistemi güçlüdür. Hastalıklara karşı dayanıklılık gösterir. Hastalandığında da çabucak iyileşir. Spor yapmaktan zevk alır. Bu nedenle, sağlam bir vücuda sahiptir.
Yıldızı: Ay
Uğurlu günü: Salı
Uğurlu sayısı: 5
Uğurlu taşı: Yakut
Uğurlu rengi: Kırmızı
Uğurlu çiçeği: Zambak
En büyük özelliği: Sadakat
En büyük amacı: Yükselmek
Uygun partnerleri: Boğa, Başak, Kova
Zayıf tarafı: Dikkatsizlik
YENGEÇ'in KARAKTERİ
Yengeç insanı duygusallığıyla tanınır. Duyarlı karakteri nedeniyle insanlara tüm içtenliğiyle yaklaşır; herkese dürüst ve iyi niyetli davranır. Sevdiklerine yardım edebilmek, onları sevindirebilmek için büyük fedakarlıklar yapabilir. Herkesin sorununu can kulağıyla dinler ve çözüm üretmeye çalışır.
İnsanlara samimi davranmasının yanı sıra içten içe bir şüphecilik taşır. Bunun nedeni, iyi niyetinden dolayı birçok kez sömürülmesidir. Ayrıca, yapılanı kolay kolay unutmaz ve çok zor bağışlar.
En zayıf tarafı dikkatsizliktir. Olayları ve konuşmaları dikkatsizliği yüzünden yanlış anlayabilir. Bu da büyük sorunlara yol açabilir. Eleştirilmekten hiç hoşlanmaz. Daha ziyade övülmek ve desteklenmek ister.
Samimi tavırlarına rağmen sert bir görüntü çizer. Bunun nedeni kendini dış dünyadan koruma içgüdüsüdür. Özellikle tehlikede olduğunu hissettiğinde kabuğuna çekilir.
İYİ YENGEÇ / KÖTÜ YENGEÇ
Yengeç'in iyi yönleri:İyi kalplilik, beceriklilik, zeka.
Yengeç'in kötü yönleri : Alınganlık, dağınıklık.
YENGEÇ ve İLİŞKİLERİ
Yengeç insanı, çevresine karşı iyi kalpli, anlayışlı ve düşünceli davranır. Ancak bazı günler tamamen değişerek somurtkan ve alıngan bir karakter çizebilir. Bu nedenle anlaşılması zor bir insandır.
Arkadaş ve yakınlarını çok sever. Ama çekingenliği yüzünden duygularını kolay kolay belli etmez.
Yengeç burcu kadını ve erkekler:
Aşk, Yengeç burcu kadınının hayatında büyük bir yer tutar. En çok duymak istediği söz "seni seviyorum"dur. Geçici ilişkilerle ilgilenmez. Güçlü ve iradesinden taviz vermeyen erkeklerden hoşlanır.
Yengeç burcu erkeği ve kadınlar:
Duygularını ifade etmekte zorlanan Yengeç erkeği, beraber olduğu kadına daima nazik ve saygılı davranır. Bakımlı ve şık kadınlardan hoşlanır. Devamlı sevildiğini duymak ister.
İŞ
Yengeç burcu insanı işine çok bağlıdır. Asla başladığı işi yarım bırakmaz. Ona zorla birşey yaptırmak imkansızdır. Ancak sevgiyle yönlendirilebilir. Güçlü hafızası sayesinde iyi bir tarihçi, denizci ya da iş adamı olabilir.
YENGEÇ BURCUNUN ÜNLÜLERİ
Lady Diana, Ernest Hamingway, Sylvester Stallone, Harrison Ford, John Ford ...
YENGEÇ BURCU ve SAĞLIK
Yengeç burcu insanının belli başlı sağlık sorunu hazımsızlıktır. Bu sorundan kurtulabilmesi için doğru beslenmesi ve spor yapması gerekir. Sağlığına dikkat etmez ve tembelliğe devam ederse genç yaşta kilo sorunu yaşayabilir.
Yıldızı: Merkür
Uğurlu günü: Cuma
Uğurlu sayısı: 3
Uğurlu taşı: İnci
Uğurlu rengi: Gri
Uğurlu çiçeği: Mimoza
En büyük özelliği: Sezgi
En büyük amacı: Yazar olmak
Uygun partnerleri: Koç, Aslan, Terazi
Zayıf tarafı: Gevezelik
İKİZLER'in KARAKTERİ
İkizler burcunun en bilinen özelliği çift karakterli olmasıdır. Ruhsal durumu bir anda değişebilir. Mutlu ve neşeliyken aniden suratsız ve huysuz bir insana dönüşebilir. Onu anlamak zordur. Genellikle haklı olduğunu savunur. Fakat bazen bambaşka bir tutum takınır. Bu değişkenliği çevresini rahatsız edebilir. Ama o, değişkenlikten büyük zevk alır. Bir şeye ya da bir yere bağlı kalmak istemez. Sürekli farklı arayışlar içindedir. Bu arayışları onu farklı ortamlara iter.
Konuşma ve blöf yapma yeteneği vardır.
Zekidir ve zekasına aşırı derecede güvenir. Öğrenmeyi çok sever. Her işe yatkındır. Hızlı düşünür ve fikirlerini hayata geçirmede bu süratini gösterir.
Zora düştüğü durumlarda kontrolünü ve soğukkanlılığını kaybetmeden çözüm üretebilir.
İYİ İKİZLER / KÖTÜ İKİZLER
İkizler'in iyi yönleri:Uyumluluk,entelektüellik,konuşkanlık.
İkizler'in kötü yönlerieğişkenlik, huzursuzluk, kararsızlık.
İKİZLER ve İLİŞKİLERİ
Samimi ve her ortama uyabilen yapısıyla İkizler insanı arkadaş bulmakta zorlanmaz. Çeşitlilikten yana olduğu için çevresinde farklı karakterde birçok insan görmek ister. Dürüstlüğü ile arkadaşlarının ona güvenmesini sağlar. Espri yeteneği ile bulunduğu ortama neşe katar.
Devamlı hareket halindedir; yerinde duramaz. İnsanlar onun temposuna ayak uydurmakta zorlanır. Beğenilme arzusu ilişkilerinde ön plandadır. Zekası ve yetenekleri sayesinde bunu başarır.
İkizler burcu kadını ve erkekler:
İkizler kadınının kendine has bir çekiciliği vardır. Sevgili bulmakta zorlanmaz. Bitirdiği bir ilişkinin hemen ardından yeni bir ilişkiye başlayabilir. Kendisindeki farklılıkları anlayabilecek erkeklerle beraber olmak ister.
İkizler burcu erkeği ve kadınlar:
İkizler erkeğinin tek bir kadına bağlanması zordur. Ancak gerçekten severse çok duygusal olabilir. Hoşlandığı kişiyi etkileyebilmek için tüm hünerlerini gösterir. Kendi kafa yapısına uygun kişileri arar. Onun için mükemmel kadın kültürlü, bilgili, cazibeli ve yeniliklere açık kadındır.
İŞ
İkizler insanı konuşma ve yazma yetenekleri dolayısıyla iyi bir gazeteci, radyocu ya da yazar olabilir. İşinde attığı her adımı önceden planlar. İnsanları ikna etmede başarılıdır. Bu nedenle iyi bir pazarlamacı olabilir. İkizler insanı için para güç ve özgürlüğün simgesidir.
İKİZLER BURCUNUN ÜNLÜLERİ
John. F. Kennedy, John Wayne, Clint Eastwood, Bob Marley, Marilyn Monroe, Brooke Shields, Boy George ...
İKİZLER BURCU ve SAĞLIK
İkizler burcu insanı, hem fiziksel hem de ruhsal olarak oldukça sağlıklıdır. Ancak yine de, sağlığıyla ilgili çeşitli kuruntulara kapılabilir. En büyük sağlık sorunu yorgunluktur. Devamlı hareket halindedir ve dinlenmek bilmez. Bu nedenle uykusuzluk problemi çekebilir. Çok hareketli olduğundan kilo problemi yaşamaz.
Uğurlu günü: Pazartesi
Uğurlu sayısı: 9
Uğurlu taşı: Zümrüt
Uğurlu rengi: Mavi
Uğurlu çiçeği: Karanfil
En büyük özelliği: Dayanıklılık
En büyük amacı: Para ve şöhret
Uygun partnerler: Yengeç ve Oğlak
Zayıf tarafı: Şüphecilik
BOĞA'nın KARAKTERİ
Boğa burcu insanı bazen can sıkıcı olmasına karşın, genelde sevimli ve sıcak kanlıdır. Nabza göre şerbet vermeyi bildiği için her ortama çabucak alışır. Fakat bu, yabancı insanlara samimi davranacağı anlamına gelmez. Kuşkucu ve kararsız karakterli boğa, yabancılara karşı soğuk ve çekingen olacaktır.
Duygularından ziyade mantığını kullanır. Bu nedenle kolay kolay riske atılmaz ve fazla hata yapmaz. Girişeceği iş üzerinde uzun uzun düşünür, her adımı hesaplar. Hazırladığı planın gerçekleşmesi için sabırla bekler. Program yapma hastalığı vardır. Düzenli hareket etmekten hoşlanır. Programlarına gelebilecek en ufak bir aksama Boğa'nın yıkılmasına neden olacaktır.
Rahatına fazlasıyla düşkündür. Evinin konforlu olmasına özen gösterir. Ama lüksünden de taviz vermez. Hayatında lüksün yeri büyüktür. Paraya olan düşkünlüğünün nedeni budur. Parayı zevklerine ulaşmak için gerekli olan bir araç olarak görür. Hayran olduğu bir diğer kavram da "başarı" dır. Başarıya ve başarılı insanlara karşı zaafı vardır. Bu insanlarla sıcak arkadaşlıklar kurmak ister.
Alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemez. En kötü huyu inatçılıktır. Yönetilmekten ve emir almaktan hoşlanmaz. Fikrini söylediği anda konu kapanmıştır ve bir daha onu asla yolundan çeviremezsiniz.
Boğa insanının önemli özelliklerinden biri de estetik zevkidir. Yaşamın artistik yanlarından zevk almayı bilir. Boğa'nın içinde bir sanatçı yatar. Yaptığı işlerde de bu yönünü ortaya koyar.
İYİ BOĞA / KÖTÜ BOĞA
Boğa'nın iyi yönleriratiklik, sabır, soğukkanlılık, irade, sadakat.
Boğa'nın kötü yönleri :Tembellik, değişmezlik, inatçılık, kin, oburluk.
BOĞA ve İLİŞKİLERİ
Arkadaşlık ve dostluk boğa için çok değerli kavramlardır. Bu nedenle arkadaş seçerken çok titiz davranır. "Arkadaş" ve "dost" kavramlarını kalın çizgilerle birbirinden ayırır. Herkese güvenemediği için sırlarını sadece dostlarına anlatır. Dostları da bir ya da iki tanedir zaten. Hoşlanmadığı bir davranış görmesi o kişiyi anında defterinden silmesine neden olur. Boğa için dost kazanmak ne kadar zorsa, dostlarını hayatından çıkarmak da o kadar kolaydır.
Kimi boğalar öyle alçak gönüllüdür ki, sonunda aşağılık kompleksine yakalanırlar. Bu nedenle de sevilip sayıldıklarına inanmaları zor olur. Karşı cinsle olan ilişkilerinde de bu güvensizlikleri geçerlidir.
Boğa burcu kadını ve erkekler:
Boğa kadını zor beğenir ama anlaşabileceği birini bulduğunda sonsuza kadar onunla yaşayabilir. İlişkisinin bitmemesi için birçok özveride bulunur. Aynı özveriyi karşısındakinden de bekler. Alımlı ve akıllıdır. Bu nedenle istediği erkeği çabucak elde eder.
Boğa erkeği ve kadınlar:
Boğa erkeği sekse aşırı derecede düşkündür. Ama gerçek aşka da inancı sağlamdır. Gerçek aşkı bulduğuna inandığında ondan asla vazgeçmeyecektir.
İŞ
Boğa insanının en başarılı olacağı alan sanattır. Heykel tıraş, mimar, şarkıcı, ressam ya da yazar olabilir. Para kazanmayı iyi bildiği için işadamı ve banker olması da muhtemeldir.
BOĞA BURCUNUN ÜNLÜLERİ
Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, William Shakespare, Audrey Hepburn, Al Pacino, Anthony Quinn, Cher &
BOĞA BURCU ve SAĞLIK
Boğa insanının en büyük problemi çabuk kilo almasıdır. Hayatı boyunca şişmanlık onun en büyük düşmanı olacaktır. Sağlıklı ve iri yapısı güçlü olmasını sağlar. Acıya dayanıklıdır. Hastalıklardan hoşlanmaz. Genelde yaşadığı rahatsızlıklar boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve bronşittir.
Yıldızı: Mars
Uğurlu Günü: Çarşamba
Uğurlu Sayısı: 1
Uğurlu Taşı: Pırlanta
Uğurlu Rengi: Sarı
Uğurlu Çiçeği: Gelincik
En büyük özelliği: Cesaret
En büyük amacı: Zafer
Uygun Partnerleri: Aslan, İkizler, Oğlak
Zayıf Tarafı: Acelecilik
KOÇ'un KARAKTERİ
Koç burcu insanı, yaşamı seven ve canlı bir karakter çizer. Hayatı dolu dolu yaşamak ister ve bu amaçla istediği herşeyin peşinden koşar. Hareketli ve enerjiktir. Ancak bu koşuşturmaca içinde öğütlere kulak asmaz ve zaman zaman güç durumlara düşebilir.
Sabırsız yaradılışı yüzünden başladığı işleri yarım bırakabilir. Bir işi bitirmeden başka bir işin peşinden koşturur.
Espri yeteneği çok gelişmiştir. Diğer yeteneklerine olduğu gibi, bu yeteneğine de aşırı güven duyar. Haksız da sayılmaz. Çünkü yaptığı hicivlerle hiç olmayacak yerlerde herkesi güldürebilir. İyi bir konuşmacıdır. Hayal gücünü kullanarak anlattıklarını daha çekici hale getirebilir.
Olayların istekleri doğrultusunda gelişmesini ister. Aksi takdirde sinirli ve huysuz olur. Ancak sinirli hali fazla uzun sürmez ve hemen sakinleşir.
Her konuda en iyisini yapmak ister. Birinci olabilmek için elinden gelen herşeyi yapar. Zor koşullara dayanır; kendini kolayca tehlikeye atabilir. Onun için başarı servet değil; ündür.
İYİ KOÇ / KÖTÜ KOÇ
Koç'un iyi yönleri: Maceraperestlik, atılımcılık, cesaret.
Koç'un kötü yönleri:Bencillik, çabuk sinirlenme.
KOÇ ve İLİŞKİLERİ
Koç insanı ilişkilerinde samimi davranır. Beraber olduğu insana sadık kalır. Sadece karşı cinsle olan ilişkilerinde değil, dostluklarında da samimi ve içtendir. Dost çevresi geniştir ve gerçek dostluğa önem verir. Ancak konuşan dostu da olsa, başkasının lafına pek kulak asmaz. Çünkü kendine ve fikirlerine güveni tamdır. Kendine olan bu güveni, başkalarının da ona güven duymasını sağlar.
Koç insanını etkileyebilmek için en az onun kadar hareketli ve coşkulu olmak gerekir. Aşırı kıskanç insanlardan hoşlanmaz.
Koç kadını ve erkekler:
Koç kadını aşık olduğunda hemen romantikleşir. Sevdiği erkeğe düşkündür. İlişkilerinde saygılı ve düşünceli davranır. Sadakat onun için çok önemlidir. Beraber olacağı erkeğin otoriter olmasını ister.
Koç erkeği ve kadınlar:
Koç erkeği beraber olduğu kadını her zaman bakımlı görmek ister. Ancak bu, onun için yeterli değildir. Onun için mükemmel kadın, alımlı olduğu kadar akıllı da olan kadındır. Önem verdiği konulardan biri de cinselliktir. Beraber olduğu insanın kendisi kadar aktif olmasını ister.
İŞ
Koç insanı sakin ve güvenli işleri sevmez. Rekabetin olduğu bir ortamda çalışmak ister. Denetlenmekten kesinlikle hoşlanmaz. Bu nedenle yalnız çalışmak ister. Ruh doktoru, mühendis, dişçi ya da sporcu olabilir.
KOÇ BURCUNUN ÜNLÜLERİ
Descartes, Evliya Çelebi, Vincent Van Gough, Adolph Hitler, Charlie Chaplin, Elton John...
KOÇ BURCU ve SAĞLIK
Koç insanının bitmek tükenmek bilmez bir enerjisi vardır. Çoğu zaman dinlenmeyi bile unutur. Bu dayanıklı yapısı hastalıkları kolay atlatmasını sağlar. Ancak tüm bu enerji ve dayanıklılığa rağmen acıya dayanamaz ve acıdan çok korkar
Genc adam; Istanbul'dan Ankara'ya otobüs ile giderken, Bolu daginda
verilen molada hemen tuvalete kosturdu.
Sansina bos kabin bulup kendini oraya atti.. Tam
oturmustu ki yan kabinden bir ses
- "Merhaba" dedi.
adam saskin saskin
"Merhaba" diye cevap verdi..
Ses devam etti
- "Nasilsin...? "
Ilk defa basina boyle bir sey geliyordu... yine saskin saskin cevap
verdi
- "Sag ol iyiyim...... Sen nasilsin....?"
Ses sordu
- "Ne yapiyorsun...? "
bir an tereddüt gecirdi. Adam onun tuvalette oldugunu bildigi için
mutlaka
ne yaptigini da biliyordu.
Baska birsey anlatmak istedi ve
- "Ben" dedi "Istanbul'dan gelip, Ankara'ya gidiyorum. Sen nereye
gidiyorsun...?"
Adamin sonraki cümlesi bu muhabbeti sona erdirdi.
- "Hayatim, telefonu kapatiyorum. Yandaki tuvalette bir geri zekali
var.
Sana sordugum sorulara cevap verip duruyor. Ben seni daha sonra ararim."
Ne güzel gecti bütün yaz,
Geceler kücük bahcede...
Sen zambaklar kadar beyaz
Ve ürkek bir düsüncede,
Sanki mehtapli gecede,
Hülyan, esigi asilmaz
Bir saray olmustu bize;
Hapsolmus gibiydim bense,
Bir cözülmez bilmecede.
Ne güzel gecti bütün yaz,
Geceler kücük bahcede.