bakışlarım saplanmış yerlere
sabahları bir korkunç olmuş
gözlerim gecelere
düşlerim sabahlara kanmış
ağlamışım yokluğunda
umudum kalmamış sana dair
ve bir kuru yaprak sarılığında
solmuşum...
her köşede bir anı bıraktım
her geçtiğinde yüzüne çarpsın diye
gözyaşlarım güllerde martılardada çığlıklarım
hırçınlığımıda denize
senden sonrası diye armağan
unutmak için şimdilik
kolay unutulmazya
ürkekliğimize yağmurlara anılarımızı rüzgarlara
hatalarımızı hayata yükledik
istedikki duman gibi savrulsun
yok olsun istedik
oysa her kibritte
biz aşkı içimize çektik
İlk defa göz göze geldiğimiz anı hatırlıyor musun?
Kaçamak bir buluşmasıydı bu gözlerimizin.
Seni istiyordum, biliyordun... Bakışların duygulu,
anlayışlıydı, özlemliydi zaman zaman.
Bakışların bir şarkı söylüyordu hiç bilmediğim.
Seni dinliyordum, bakışlarını dinliyordum.
O gün ilk defa seni gördüm. Düşün, sen
dünyaya geleliberi kaç yıl geçmiş aradan.
Düşün, ne kadar çok özlemiştim seni.
Öyleyse hiç gitme, ne olur? Vereceğin her
kedere razıyım. Acıların en büyüğünü sen
tattır bana, zehirlerin en şiddetlisini senin
elinden içeyim. Ama gitme ne olur?
Şimdi sendeyim, seninleyim, seni yaşıyorum.
Beni bana bırakma!
Senden bir parçayım artık, belki de baştanbaşa
sen oldum farkında değilsin. Beni bana bırakma!
Sen olduğun için mutluyum. Sen olduğum için de.
İstersen ben olma. Hiç benim olma.
Ama bırakma beni ne olur?
Beni, bana bırakma!
En sevdiğin elbisemi giydim bu gece
Kokunu sürdüm, solgun yüzünü okşadım
Sessizce saçlarından öptüm.
Yazdığın mektupları okudum, kana kana su içer gibi
Plâklarını çaldım.
Ah! En çok o şarkıda özledim seni...
Issızlık kapıyı çaldı,
Açmaya korktum gece yarısı.
Şehir uykuya daldı,
Baktım dışarıya; katran karası.
Rüzgâr telaşla kokunu getirdi bana
Aldım koynuma.
Buseni hafızamdan koparıp iliştirdim dudaklarıma
Üşüdüm karanlıkta.
Tenine dokundum beni hissetsin diye
Ellerimi tut, ısıt diye.
Aç gözlerini...
Erguvanlarına su verdim
İçerken benimle konuştular
Yastığını okşadım, kokladım
Anılar uçuştular.
Soluğun saçlarımı yaladı, sanki bir meltem gibi
Teninin kokusu karıştı kokuma.
Yakıştılar...
Boğuldum karanlıkta.
Yanı başımdasın benden çok uzaklarda
Ellerimi tut, dokun bana
Aç gözlerini...
Attım kendimi caddelere,
yeşil ceketin sardı beni.
Yürüdüm üstüne karanlığın, korkusuz.
Tuttum elini...
Burdasın
yanımdasın biliyorum
Mum ışığımın zerafetinde
ağlayan yalnızlığımsın yine bu gece
Dur gitme, bekle!
Eriyip gidemezsin beni bırakıp.
Mum biter, gece söner ama
korkarım, beceremem
karanlıkta şiir yazmayı sana.
Sen hep burdasın,
odamdasın biliyorum
Olur ya, sıkılırsan eğer
git, gez de gel biraz ama
dön ne olur yine yanıma.
Korkarım,
ağlamayı beceremem karanlıkta.
Burdasın biliyorum
Ama ben seni bulamıyorum
bulamıyorum!
Kaybolan yüreğimle beraber
bu gece de yine inatla
seni arıyorum...
bakışlarım saplanmış yerlere, sabahlarım bi korkunç olmuş, gözlerim gecelere, düşlerim sabahlara kanmış, ağlamışım yokluğunda, umudum kalmamış sana dair, ve bir kuru yaprak sarılığında solmuşum............
her köşede bir anı bıraktım, her geçtiğin de yüzüne çarpsın diye, gözyaşlarım güllerde martılarda da çığlıklarım, hırçınlığımı da denize, senden sonrası diye armağan, unutmak için şimdilik, biliyorum kolay unutulmaz ya, gözyaşlarımı yağmura anılarımızı rüzgara hatalarımızı hayata yükledik, istedik ki duman gibi savrulsun yok olsun istedik, oysa her alevde biz aşkı içimize çektik, o hep bizimle bizde hep onunlaydık....
gözlerimdeki çığlığı duymak ister misin?
yüreğimin sana olan isyanını
duyuyor musun martıların söylediği türküyü
bendendir onlar, sana adanır
yol olur göz bebeklerinden uzar gider
denizler gözyaşlarımla kabarır
yüreğim o fırtınada boğulur
bilir misin sana olan özlemlerimi
doğru! sen hiç özledin mi ki ?
isyan ettin mi hayata bağırıp
bu kulun günahsız birisi
bilemezsin sen hiçbirini
şimdi sitemlerim var hayata
gül kokan sandıklarımda
bu isyan bir gün senide sarar
benim boğuldum o mavi dalgalarda